İstanbul seçimlerine dair son günlerin en tartışmalı konusu Ekrem İmamoğlu’nun Ordu Valisi’ne bir siyasetçiye yakışmayan üslup ve kavramlarla hitap etmiş olmasıydı.
Bir ülkede ülkeyi/devleti Cumhurbaşkanı temsil eder. Eğer bu bir il ise vali, ilçe ise kaymakam, başka bir ülke nezdinde ise büyükelçilik makamı yani büyükelçi temsil eder. Bu makamlarda vazifeli olanlar da devleti temsilen oradadırlar. Dolayısıyla İmamoğlu kendisi, teşkilatı ve hatta destekçileri adına büyük bir hata işleyerek devlete hakaret etmiştir.
Olay canlı bir video akışı esnasında olduğu için de tevil götürmemiş tevil yapmak isteyenler ise komik durumlara düşmekten kaçamamışlardır.
Bu tartışmalar herkes tarafından kendi durduğu yerden baktığı ve inanmak istediğine inandığı için farklı okunmuştur/yorumlanmıştır. PR ajanslarının çalışmaları neticesinde uzun süren sessizliğin ardından bu konuya açıklık getirmeye çalışan İmamoğlu ise “itlik” demedim “basitlik” dedim şeklinde basit bir çıkış yolu bulmaya çalışsa da özür dilemeyi bilmesi daha muteber olurdu.
Bu konu burada tartışıladursun asıl sorun Vali Bey’e layık gördüğü hakareti FETÖ ve PKK’ya layık görmüyor olmasında değil mi?
31 Mart öncesinde ve sonrasında kampanya çalışmalarda FETÖ ve PKK’ya terör örgütü dememiş, diyememiştir. Bu konudaki yumuşak karnı nerededir/nedendir? diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.
Bir millet samimiyet ister. Samimiyete prim verir. Hasbilik millet için gönül bağı kurar. Gönül ise aklın eremediğine erer.
Sayın İmamoğlu benim oyuma da talip ise kendisinden FETÖ ve PKK ile ilgili net açıklamalarını duymalıyım. Mesela şöyle bir açıklama yapmalı. “Ne FETÖ ne PKK ne siyasi uzantısı HDP ne de diğer terör örgütü, üyesi, destekçisi ve sempatizanı ile asla işim olmaz. Onların hiçbir şekilde desteğine de muhtaç değilim. Çünkü ben milli ve yerli bir siyasetçiyim.” ifadeler, kelimeler değişebilir ama aynı netlikte ve kararlılıkta olmalı.
Böyle bir cümleyi duyarsam yerli ve milli bir siyasetçinin bir ile yönetmeye talip olduğu yorumunu yapıp sonraki aşamaya geçebilirim. Bu ilk adım çünkü. Yerlilik ve millilik. Sonra vizyonu, misyonu, hedefleri, vaatleri üzerinde durabiliriz. Bir seçmen olarak değerlendirmelerimden geçerse oyum İmamoğlu’na. Ama mezkûr şartla…