FETÖ terör örgütü, büyük oranda eski gücünü yitirdi; adaletten, emniyetten, eğitimden vb. devlet kademelerinden büyük oranda temizlendi.

Devlet kademelerinde eskisi gibi cirit atamayınca, tehdit ve şantajla insanları haraca bağlayamayınca, sınavları çalıp haşhaşladıkları müritlerini devlet kademelerindeki kritik makamlara yerleştiremeyince, ellerindeki basın gücünü kaybedince toplumdaki etkilerini büyük oranda kaybettiler. Ama zamanında devletin ve bürokrasinin kritik noktalarına yerleştirmiş oldukları haşhaşlanmış kripto hainleriyle hâlâ devlet ve millet için tehdit oluşturuyorlar.

Hâlâ insanları provoke edebiliyorlar, hâlâ algı operasyonu yapabiliyorlar, hâlâ yalan yanlış haberlerle insanların önemli bir kısmının hakikatin tam karşısında yer almasına sebep olabiliyorlar.

Bundan dolayı FETÖ mensuplarına acımamak; milletin canını yakmış, devlet aleyhine çalışmış, insanların hakkına girmiş, kul hakkı yemiş olanlarını A’dan Z’ye en ağır şekilde cezalandırmak lazım!..

Bugüne kadar samimi şekilde pişman olmuş, tevbe-i nasûh etmiş; arka planda iş çevirmeye devam etmeyen, yeni ihanetler için fırsat kollamayan bir FETÖ mensubu haşhaşi görmedim.

Bundan dolayı FETÖ mensuplarına acımamak lazım, bir gün bunlar tekrar fırsatını bulursa acıdıklarımızdan dolayı acınacak duruma geleceğimiz muhakkaktır!..

Zamanında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın halisane yapmış olduğu “Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet…” tanımlaması bugün artık geçerliliğini yitirmiştir. FETÖ mensuplarının ibadet yapanı da menfaat için, ticaret yapanı da menfaat için, ihanet edeni menfaat için yapıyorlardı bunu… Bu menfaat de âdeta Allah gibi taptıkları Lanetullah’ın ve sarsılmaz bir şekilde bağlı oldukları FETÖ’nün menfaatleriydi.

Dolayısıyla bugün daha net anlaşılmıştır ki bu FETÖ’nün hiçbir mensubu masum değildir ve pişmanlıkları yoktur!.. Tabanı ihanet, ortası ihanet, tavanı ihanet!..

Şu anda KHK üzerinden yapılan tartışmalarla FETÖ mücadelesi sulandırılmaya çalışılıyor. Üzücü olan ise Cumhurbaşkanımıza en yakın simlerden Bülent Arınç’ın bu tartışmaların fitilini ateşleyen kişi olması… FETÖ mensuplarını aklama, masum gösterme telaşı Bülent Arınç’ın ilk vukuatı da değil. 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra da cübbesini giyip FETÖ mensuplarını savunmakla tehdit etmişti hepimizi…

Yargıtay mensubu pompacı imiş de, eski üst düzey FETÖ’cü şimdi evine temizliğe geliyormuş da… Bunları anlatarak duygu sömürüsü yapıyor FETÖ lehine… Bunların o makamlara nasıl geldiğini bilmeyen mi var? Bunların o makamlara gelmek için kaç milyonun hakkına girdiğinden Sayın Arınç haberdar değil mi?

FETÖ’cüler için ağladığı kadar FETÖ’cüler eliyle mağdur edilmişler, hakları gasp edilmişler, 15 Temmuz’da şehit edilmişler ve gazi olmuşlar ve de geride kalmış gözü yaşlı evlatları, aileleri için ağlamasını, onları gündeme getirmesini tavsiye ederiz!..

Tekrar ediyorum: Suçsuz FETÖ’cü yoktur, ihanet için eline daha az fırsat geçmiş FETÖ’cü vardır.

Bu örgütün tabanı ihanet, ortası ihanet, tavanı ihanet içindendir!.. Bunları masumlaştırmaya çalışanların tamamı da ihanete ortaktır!..

Dostumuz Eğitimci Yazar, Şair Yunus Emre Altuntaş’a selam ve dua ile…