31 Mart’ta yapılacak seçim sadece bir belediye başkanlığı seçimi değildir. Ulusal ve Uluslararası dengelerde yeniden ayarlamalara etkisi olacak çok önemli bir süreç. Cumhur İttifakı’nın, “beka seçimi” olarak kodladığı bu anlam ve önemi kavramak istemeyen CHP, HDP ve İP “ülke bekasını” değil, “kendi bekasının” derdine düşmüş durumda…

CHP, HDP ve İP’in “Genel Başkan koltuklarının bekası” üzerine inşa ettikleri ittifakta işler hiç de istendiği gibi gitmiyor. Partilerin birbirine bıraktığı iller, aday çıkarmadığı iller, çıkarılan adayların özellikleri, teşkilatların tepkileri, parti üst yönetiminden gelen istifa ve eleştiriler ayyuka çıkmış durumda. “İlke” ve “liyakat” üzerinden yapılan eleştirileri duymayan genel başkanların tek derdi, seçim sonunda kendi “koltuklarını korumak” olmuş.

Kürtler, Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren “Kemalizm’in” ve “faşizmin” acımasız dişlileri arasında ezilmiştir. Bugün HDP’nin Kürt halkına, bunların temsilcisi Kılıçdaroğlu ve Akşener’e hayat öpücüğü vermeye çağırması anlaşılır gibi değil…

KÜRT OYLARIYLA FAŞİZME VE KEMALİZME HAYAT VERMEK

1 Nisan sabahı Kılıçdaroğlu ve Akşener’in koltukları sallanacak. HDP’nin desteği, Kemal’in Alevi delegeleri, Akşener’in arkasında duran FETÖ aklı o koltukları korumaya yetmeyecek…

HDP’nin İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin gibi yüksek oy aldığı birçok ilde aday çıkarmaması ne anlama geliyor? HDP, burada aldığı yüksek oy oranıyla CHP ve İP’in ortak adaylarına destek olacağını açıkladı. HDP, bu adımla sadece oy vermekle kalmıyor, seçim sonrası yaşanacak hezimette koltukları sallanacak olan Kılıçdaroğlu ve Akşener’i savunma pozisyonu da almış oluyor!

Seçimde HDP oylarını, CHP ve İP’in hanesine yazdırmak için gösterilen çabanın “Kürtlerin bekasına” katkı mı, yoksa “Faşizm ve Kemalizm’in bekasına hizmet mi ettiğini” hep birlikte göreceğiz…

Sokaktaki Kürt’ten “biz Kürt’üz bize oy verin” deyip o oylarla Kemal ve Meral’in koltuklarını korumaya çalışmayı açıklayacak bir HDP’li var mı? 24 Haziran’da Kürtlerin oylarıyla solcuları, komünistleri, marjinal Kemalist sol partileri ve temsilcilerini meclise taşımaktan başka bir şey yapmayanların buna verecekleri mantıklı bir cevapları olduğunu zannetmiyorum!

CHP, HDP’YE VEBALI MUAMELESİ YAPIYOR

CHP, HDP ile ittifak yaptığını inkâr ediyor. Bu tavırla HDP’ye vebalı, cüzzamlı muamelesi yapıyor. HDP, kendisini aşağılayan ve öteleyen CHP ve İP’e neden tepki göstermiyor? Çünkü “AK Parti kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” anlayışı HDP’nin gözlerini kör etmiş. Uluslararası güçlerin, Türkiye ve AK Parti ile hesaplaşmasında bu güçlerin yanında yer almak HDP’nin tek amacı olmuş…

HDP’nin, CHP ve İP’e destek vermesi kendi seçmen tabanında ciddi bir tepki ve kırılmayla karşılaşacaktır. “Biz Kürt’üz bize oy verin” deyip o oyları götürüp CHP ve İP’in sandığına dökmeyi seçmenine anlatamayacak…

Aslında HDP’nin bir Kürt partisi olmadığını Demirtaş ve yeni Başkan Buldan defalarca açıkladı. O zaman Kürt seçmen de artık vereceği oyun kime hizmet ettiğini, kimin koltuğunu koruduğunu görmeli!

CHP’nin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un, “Saf kan Türk olmayanların bu ülkede tek bir hakkı var. O da bize hizmetkar ve köle olma hakkı” sözünü duymuş muydunuz? HDP’yi ele geçiren Türk solu, bu sözün gereğini yerine getirmek için mi CHP’nin kuyruğunda ayrılmıyor?