Bu ülkede herkes için demokrasi, insan hakları, düşünce ve inanç özgürlüğü haktır ama Müslümanlar için böyle bir hak söz konusu değildir.

Bu ülkede herkesin inandığı ya da inanmadığı gibi yaşama hakkı vardır, kimse karışamaz; karışırsanız önce basın, sosyal medya tarafından linç edilirsiniz, sonra hukuk sizin için hızlı bir şekilde gereğini yapar ve sizi ananızdan doğduğuna pişman ederler.  Ama Müslüman’ın giyimine, kuşamına, inandığı gibi yaşamasına herkesin karışma ve söz söyleme hakkı vardır.

Müslümansanız İslami hassasiyetinizden, inancınızdan dolayı yaptıklarınız bile yargılanır, kötü gösterilir; herkes sizinle, tercihlerinizle ilgili söz söyleme hakkı görür kendinde… Herkes sizi hizaya getirmeye çalışır, sizin tercihlerinizi sorgulama hakkına sahiptir; hakaret ederler, iftira atarlar, sizi hedef gösterirler hatta zihninizi, düşüncelerinizi okuyarak sizin hakkınızda hüküm verirler.

Sorun aslında dindar olmanızda değildir. Müslüman bir dindar olmanızdadır.

Yahudi bir dindar olsanız, dininizin gereğini düzenli olarak yerine getirseniz, kıyafetinizi tamamen inancınıza uygun seçip bulunduğunuz her ortamda dindar bir Yahudi olduğunuzu gösterseniz acayip saygı görürsünüz. Herkes, inancınızı rahat yaşamanız için işinizi kolaylaştırır, kıyafetinize hayranlıkla bakarlar, en saçma gelen dinî ritüellerinizi -mesela günahınızı tavuğa yükleyip duvara çarpıp öldürmenizi- bile yerine getirebilmeniz için size alan açarlar.

Hristiyan bir dindar olsanız ve her hafta düzenli olarak kiliseye gitseniz sizden övgüyle bahsederler; çocuğunuzu vaftiz ettirmeniz, bir tarikata üye olmanız, tarikatınızın öğretilerine uygun yaşamanız hiç kimseyi rahatsız etmez hatta takdir edilir, hayranlıkla takip edilirsiniz.

Ancak Müslüman mısınız? Hop, bir dakika!.. “Dindarlığını Allah’a göster, bana insanlığın lazım.” gibi art niyetli söylenmiş, gerçek hayatta karşılığı olmayan saçma sözlerle hizaya getirilmeye çalışırsınız.

İstediğiniz gibi giyinemezsiniz.

İstediğiniz gibi bir sosyal yaşam alanı oluşturamazsınız.

Çocuklarınızı istediğiniz gibi yetiştiremezsiniz.

Tercihlerinizi inançlarınıza göre şekillendiremezsiniz.

Yafta hazırdır hemen: Yobaz, gerici, irticacı, örümcek beyinli…

“Hangi devirde yaşıyoruz, bu zamanda bu da yapılır mı?” tarzı tahkir edici, aşağılayıcı, küçümseyici sözlerle karşılaşırsınız.

Size en fazla hak verdiğini söyleyen kişi bile bir süre sonra “Tamam da ama…” diye başlayan cümleler kurmaya başlar. İnancınız, yaşam tarzınız, tercihlerinizle ilgili bir kişi, “Tamam da ama…” demeye başlamışsa uzaklaşın o kişiden. Size hiçbir zaman siz olduğunuz için saygı duymamıştır, inancınız onun inancıyla, doğrularıyla çatıştığı anda yanınızda değil, karşınızda yer alacaktır.

Bunları neden yazdığımı az çok tahmin etmişsinizdir.

Giyinmeyi unutan ve giyinikliği ayıp sayan bir yaratık, Maramaray’da başörtülü kadına sırf giyiminden dolayı “Kara Fatma” diyor. Kadının bu hakaretine karşılık başka bir vatandaş, “İnsanlara ‘Kara Fatma’ diyemezsiniz.” şeklinde uyarıyor. Azgın azınlığın azgın bireyi o kadın ise, “Burası Türkiye Cumhuriyeti, burası özgür bir ülke, burada demokrraaaasii vaaarr, istediğimi konuşabilirim.” diyerek arsızlığın, pişkinliğin dibini buluyor. Bir adam dışında ise kimseden ses çıkmıyor, sanki hepsi insanlığını evde unutmuş.

Bu olayın yaşandığı zamana dikkatinizi çekerim, CHP’nin İstanbul Belediyesi’ni kazanmasının hemen ertesi… İktidarda hâlâ güçlü bir muhafazakâr hükûmet var, CHP zihniyeti iktidar falan olmuş değil… Bitleri erken kanlandı, Allah korusun iktidar olsalar, neler yaşatacaklarının ipuçları bunlar!..

Bunlar uç örnekler, istisna falan demeyin sakın… O zihniyette böyle düşünüp böyle davranmayacak olanlar istisnadır.

Kanıt mı istiyorsunuz? Alın size kanıt:

CHP’nin kelli felli adamlarından, “mahalle baskısı” diye bir yerlerini yırtan şaklabandan, CHP zihniyetli basından bu konuda en ufak bir tepki, kınama duydunuz mu?

Olay, tam tersi olsaydı ne olurdu? Başörtülü biri, şortlu ya da mini etekli birine aynı hakaretleri yapsaydı aynı adamlar, ülkeyi darbenin eşiğine getirirdi.

Lütfen, herkes kuduz itine sahip çıksın!..

Kutuplaşma diye diye ülkeyi kutuplaştırdığınız, bu ülkenin asli sahiplerini ötekileştirdiğiniz yeter!..

İnsan kalabilmişlere selam olsun!..