Barzani’nin referandum tarihini açıkladığı haziran ayından itibaren her gün dozu artırarak kibarca, dostça, arkadaşça, kardeşçe uyardık; olmadı. Olacakları sıraladık, bölgenin nasıl bir kaosa sürükleneceğini detaylarıyla anlattık yine vazgeçmedi! Referandumu yaptı, Türkiye’yi sırtından bıçakladı. Artık Barzani hükümeti ile ne dostuz ne müttefikiz ne de kardeşiz; gerçekçi durum bu… Barzani ne zaman dara düşse yanında hep Türkiye’yi buldu. Barzani ile ilgili tipik bir yanılgı var; köşeye sıkıştığında dümeni Türkiye’ye kırar, rahatken ise Siyonizm’e teslim olur. Bu doğru değil. Barzani ailesi, Mustafa Barzani’den bu yana hep Siyonizm’in oyuncağıydı. 1961’den 70’lerin ortasına kadar süren isyanda Kürt komutanların tamamı Tel Aviv’de eğitildi. Her ay İsrail, Barzani’ye düzenli ödenekler gönderdi, sürekli silah sevkiyatı yaptı. 2003’e dönün! Türkiye “Kuzey Irak’a girmesin” diye Bush’a mektup yazan Mesut Barzani değil miydi? Bölgeyi ABD’li katillere satan Barzani ve Talabani ikilisiydi. ABD, Talabani’yi cumhurbaşkanı yaptı, Barzani’ye özerklik verdi, yaptıkları ihanetin karşılığında… Anlatmak istediğim; Barzani yıllarca Türkiye’ye “Dostunuzum, kardeşinizim” numarası yaptı, Özal ve Demirel’in karşısında bacakları titrerken bile… Bizim içinse önemli olan Barzani değil insanlıktı, din kardeşliğiydi. Biz hep Irak’taki Kürt kardeşlerimizin geleceğini, bekasını düşündük, onları ölümden kurtardık. Kronolojik sıralamaya gerek yok, Selçuklu-Osmanlı-Türkiye tarihin en şefkatli, en adil devletleridir, Türkiye’de dönemsel yanlışlar olsa da genel tabloyu bozmaz. Barzani’nin bölgeyi kan deryasına çevirecek referandumuna karşı çıktık, ondan sonra gördük ki, içimizde Barzani’den daha çok Barzani’ci varmış! Bizi Kürt düşmanı yaptılar, faşist yaptılar. Hem de bunu referandumun gerçekten Kürtler’in aleyhine olduğunu bile bile yaptılar. Yıllarca haklı olarak “Kahrol İsrail” diye meydanlarda bağıran, kalem sallayanlar bile Türkiye’nin milli güvenlik politikasına karşı çıktı; milli olanlara, Kürtler’i tam manasıyla savunanlara salvolarını sıraladı. Daha ne kadar açık yazılabilir ki… Türkiye, İsrail’e diz çöktürüp istediklerini aldıktan sonra yaptığı anlaşma için bildikleri ne kadar hakaret varsa hepsini sıralayanlar ‘Siyonistan’ı “Kürdistan” kisvesiyle pazarlayarak devlete cephe aldı. Bunların hiç utanması da yok. Demek ki Türkiye ile Barzani savaşsa bunların safı Barzani’den yana olur. Madem bu kadar eminler Barzani’den, madem Kürtler’in lehineydi bu karar, ‘Siyonistan’ı savunanlar da gitsin IKBY’de yaşasın, gazetelerinde köşe yazsın…
Sordum başlıkta; “Kim bu Kürt düşmanları” diye? Biz Anadolu’yu Kürtler ile birlikte vatan kıldık, Kürtler ile birlikte tarihin en büyük devletini ortaya çıkardık, Kürtler ile birlikte kurtuluş mücadelemizi verdik, Kürtler ile birlikte terör örgütlerine (FETÖ-PKK) direndik, son olarak Kürtler ile birlikte 16 Nisan’da ayağımıza vurulan prangayı kırıp, Türkiye’nin önünü açtık… Türkler ve Kürtler “kardeşten” daha yakındır. Kıbleleri de, kaderleri de birdir, Kürtler Müslüman’dır. Kürtler’e, İsrail bayrağını taşıtan, Kürtler’i bin yıllık kardeşleri ile düşman edecek Siyonist referandumu yaptıran, Kürtler’i emperyalizmin taşeronu haline getiren, Kürtler’i “Size devlet kuracağız” yalanı ile aldatanlardır Kürt düşmanı… Kürt düşmanı İsrail’dir, ABD’dir, Kürt düşmanı halkını ateşe atan Barzani ve onu savunanlardır. Biz Kürtler’i seviyoruz ve hepsini Barzani’yi uyarmaya, bu bölgeyi kana bulayacak ne kadar emperyalist, terörist katil varsa ona karşı direnmeye çağırıyoruz. Yoksa zararı hepimiz göreceğiz; onlar kazanacak, onlar gülecek, onlar zengin olacak, biz ağlayacağız, bizim kanımız dökülecek.