Katar krizi patlak verince CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinden ve partisinden beklendiği gibi aşağıdaki skandal açıklamaya imza attı:

“Dün bir olay yaşandı Suudi Arabistan dâhil 7 ülke Katar’ı teröre destek vermekle suçladılar ve vatandaşlarını kendi ülkelerinden çıkmaya davet ettiler… Bizim bu konuda hükümete önerilerimiz var. Katar, 

İhvan

‘a desteğini kesmeli yani Müslüman Kardeşler’e… Bu konuda İhvan’ı destekleyecek siyasetten AK Parti uzak durmalı.

.

. Aynı şekilde 

Rabia

simgesinden de vazgeçmeli. Çünkü Mısır, Suudi Arabistan ve BAE Müslüman Kardeşler’i terör örgütü olarak görüyor. Ne yerli ne millî… Bir terör örgütünün 4 parmağını getirdiniz kendi simgeniz yaptınız… Türkiye, Suudi Arabistan ile Katar arasında taraf olmamalıdır.”

Bu açıklamayı duyunca aklıma şu fıkra geldi:

Adam namaz sonunda dışarıda İmam’ı bekliyormuş. Nihayet imam, herkes çıkıp kapıyı kilitledikten sonra tam ayrılayım derken;

– Hele eğlen bakalım Hoca Efendi, sana birkaç sorum var.

– Buyur efendi, ne sormak istiyorsun? 

Adam,

– Şimdi sana soracağım birçok şeyi ben de biliyorum da bir yere takıldım onu sormam lazım.

– Sor efendi ne soracaksan? diye meraklanmış imam.

– Efendi! Hani Hz. Nuh’un çocuğu olmuyordu, “Allah’ım bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim.” dedi ya… Hani Allah bir kız verdi, sekiz yaşına gelince kesmeye dağa götürdü, bıçağı çıkarıp kayaya çaldı, kaya yarıldı, tam kıza çalacakken birden ortaya Azrail çıktı elinde bir keçi ile… ” Ey Nuh! Dur kesme!.. Bu keçiyi sana Tanrı gönderdi. Kızının yerine bunu kes…” dedi ya…

– Eeeeeeeeeeee!

– İşte buraya kadar hepsini biliyorum. Yanlışım varsa düzelt… Sadece keçi erkek miydi, dişi miydi onu bir türlü bilemedim. Onu soracaktım Hoca Efendi… 

Hoca efendi kenarda duran çalı süpürgesini almış eline, bir yandan adama vuruyor, bir yandan söyleniyormuş:

“Bire gafil! Ben şimdi bunun neresini düzelteyim?

Bir… Nuh değil, İbrahim peygamber…

İki… Kız değil, oğlan…

Üç… Azrail değil Cebrail…

Dört… Keçi değil, koç…

Kılıçdaroğlu’nun açıklamasının neresini düzeltelim. Müslüman Kardeşler, kime ve neye göre terörist? İhvan teröristse Sisi demokrasi kahramanı!.. (Gerçi CHP’ye darbeci geleneğinden dolayı Mursi’ye göre çok daha yakın olduğu kesin onlar için gayet meşrudur, tıpkı Cemal Gürsel gibi…)

Rabia işareti, bir direnişin sembolü; nasıl oluyor da teröristlerin simgesi oluyor? Katar meselesini Araplar’ın meselesi görecek kadar sığlık, bir lidere yakışmaz ama CHP lideriyseniz yadırgamamak gerek!..

Bu açıklamalar CHP ve lideri için ilk değil, maalesef ki son da olmayacak…

Yine CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu Avrupa’ya, Türkiye’ye karşı ekonomik yaptırım uygulanması ve yatırımların kesilmesi çağrısında bulunuyor ve Der Spiegel, bunu ”Erdoğan başka dilden anlamaz” başlığıyla veriyor.

Vatanına, milletine, devletine ihanettir bu açıklama ve normal bir lider olsa CHP’nin başında, bu açıklamadan sonra o milletvekilini partisinde bir dakika tutmaz, dokunulmazlığını kaldırtır ve adalete teslim eder. Ama gel gör ki…

Normalde bu açıklamalar sonrası CHP’ye ve liderine(!) ateş püskürmemiz gerekiyor değil mi? Ancak bu, tamamen CHP’ye ve liderine haksızlık olur, ayrıca akılsızlık olur.

Neden mi? Çünkü lider olunmaz, lider doğulur!.. Doğuştan gelir liderlik kabiliyeti, daha sonra bu kabiliyet geliştirilir. Yani vermeyince Mabut, neylesin Sultan Mahmut!..

Ağaca tırmanamıyor diye balığa kızılır mı?

Zıplayamıyor diye file kızmak, akıl mantık işi mi?

Sokuyor diye yılana, akrebe sitem etmek hangi mantığa sığar?

Kediye tırmaladığı için nankör muamelesi yapmak doğru olur mu?

O hâlde fıtratında olduğu için bir şeyi yapana da fıtratında olmadığı için yap/a/mayana da kızmak ve onları eleştirmek akılsızlık değil de nedir?

Bilmem anlatabildim mi?