Darbeci hainlerin üye olduğu FETÖ davaları İstanbul ve Ankara başta olmak üzere devam ediyor. FETÖ üyeleri mahkemeleri tiyatroya çevirme niyetindeler anlaşılan. Ama Türk yargısı buna izin vermeyecektir. Tüm teknolojik deliller ortada iken yalana sarılmalarının başka bir amacı var. Sadece algılara oynuyorlar. Birilerine de mesaj verme telaşındalar.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili ve AK Parti İstanbul Milletvekili Fatma Benli, FETÖ’cü darbeci sanıkların yalanlarla yaptıkları ihaneti inkâr ettiklerini, ancak iddianamelerdeki görüntüler ve ifadelerle darbecilerin gerçek yüzlerinin, hainliklerinin ortaya çıktığını söylüyor.

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığındaki faaliyet ve eylemlere ilişkin 122 sanığın yargılandığı davanın, Silivri Ceza İnfaz Kurumu’nda görülen duruşmasını takip eden Benli, davanın iddianamesinde yer alan sanıklara ait whatsApp yazışmalarının kan dondurucu nitelikte olduğunu belirtti.

Darbecilerin WhatsApp yazışmalarında “Sabiha Gökçen’de direk, sağa sola ateş edin” talimatının yer aldığını anımsatan Benli, aynı darbecilerin gecenin ilerleyen saatlerinde motivasyonlarını korumak için de “Tiran yurt dışına kaçtı, acilen herkese duyurun, televizyon sizi etkilemesin” şeklinde birbirlerine mesajlar attıklarını anlattı.

Benli, birçok gerçeğin iddianamedeki görüntülerden ya da farklı ifadelerden gün yüzüne çıktığını belirtiyor. Darbeci hainlerin askeri öğrencileri toplayarak “Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu, sıkıyönetim ilan edildi” şeklinde konuşma yaptıklarını, karşı çıkan iki askeri öğrenciyi de hapsettiklerinin iddianamede somut delillerle ortaya konduğunu, buna rağmen sanıkların duruşmalarda her şeyi inkâr yoluna gittiklerini belirtti.

Benli, şunları söylüyor:

“Örneğin önceki gün 6 saatten fazla savunma yapan sanık eski yarbay, aldığı telefon üzerine, kendisine bağlı olanlara mesaj çekerek harp akademilerine çağırdığı, gelenlerin yoklamasını yaptığı ve gruplar halinde İstanbul’un değişik yerlerine gönderdiği, eyleme katılmayı reddeden iki öğrenciyi ayakkabı bağcıklarını dahi alıp başlarına nöbetçi koyarak sabaha kadar amfide tutulması, uçuş yasağı ve kendisinin yetkisinin olmamasına rağmen helikopter kalkışına izin vermesi gibi pek çok vakıanın varlığına rağmen halen yaptıklarını inkâr edebiliyor.”

İstanbul’da, Ankara’da darbeciler tüm delillere rağmen yalana sarılmalarını kansızlıklarına bağlıyorum. Zaten azcık vatan sevgisi olsaydı, bu ihanete kalkışmazlardı. Biraz vicdanı olan yaptığından utanır, pişmanlığını dile getirir. Milletten özür diler. Bu samimiyeti gösterecek tek ihanetçi yok. Zaten, kanı bozuk olandan da bu tavır beklenmez.

Mahkemelerin mesai saatleri içerisinde aralıksız devam kararı verilmesi çok yerinde. Millet bu ihanetin cezasının biran önce verilmesini istiyor.

Bu talep, 15 Temmuz şehitleri ve gazileri adınadır. Mahkemeler de bunun bilincinde yoğun bir tempo ile çalışıyor.

Selam ve dua ile…