İslam’a karşı haçlı savaşı başlatıldığını artık bilmeyen yok. Peki bu savaşı kim başlattı? 15 Temmuz alçak işgal ve darbe kalkışmasının başı olan FETÖ, Terör Örgütü PKK ve Şia adına katliam yapan Haşdi Şabi’nin kime hizmet ettiğine bakalım. Çünkü hepsi aynı kaynağın hizmetkarlarıdır. Müslümanlar bilsin!..
Papa II. Jean Paul’ün 1991 yılında ilân ettiği “Redemptoris Missio” (Kurtarıcı Misyon) isimli genelgesinde aynen şöyle deniyordu:
“Dinlerarası diyalog, Kilise’nin bütün insanları Kilise’ye döndürme amaçlı misyonunun bir parçasıdır. Bu misyon aslında Mesih’i ve İncil’i bilmeyenlere ve diğer dinlere mensup olanlara yöneliktir. Tanrı, Mesih vasıtasıyla bütün insanları kendine çağırmakta, vahyinin ve sevgisinin mükemmelliğini onlarla paylaşmak istemektedir… Bu açıklamalar yapılırken, kurtuluşun Mesih’ten geldiği ve diyalogun evangelizasyon (misyon) dan ayrılmadığı gerçeği gözardı edilmemiştir.” (Jean Paul II. Redemptoris Missio Roma: 1991)
1998 yılında ise FETÖ elebaşı Fetullah Gülen Vatikan’a yazdığı mektupta şunları söylüyordu:
“Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinler arası diyalog için Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazi yardımlarımızı sunmak için size geldik.” (M. Fethullah Gülen / Rabb’in aciz kulu / 9 Şubat 1998)
Bilmeyenlere hatırlatayım ‘Rabb’ kelimesi Hristiyanlarca İsa, Mesih için kullanılmaktadır.
Papa II. Jean Paul ise 2000 yılına girerken yayınladığı mesajda da şöyle diyordu: “Birinci bin yılda Avrupa Hıristiyanlaştırıldı. İkinci bin yılda Amerika ve Afrika Hıristiyanlaştırıldı. Üçüncü bin yılda ise Asya’yı Hıristiyanlaştıralım.”
Bu hayaller üzerinde kurgulanan oyunun Türkiye piyonu FETÖ’dur. PKK’dır. Türkiye bunu yutmadı. Ancak onlar vazgeçmeyecek. Suriye’de açıkça gördüğümüz Şia adına bebekleri katleden, kadınların namusunu kirleten bu sapık anlayışın, ülkemizdeki faaliyetlerine dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle Doğu ve güneydoğuda Kürt gençleri İslam adına bu sapkın inancı aşılamaya çalışıyorlar. Bu yöntemle terör örgütü PKK’ya eleman kazandırmak amacını güderken, ‘cihat’ aldatmacası üzerinden propaganda yapıyorlar. Terör örgütü PKK’nın sözde sivil cuma namazı, sivil itaatsizlik eylemlerine katılmalarını sağlayan çalışma bu çalışmadır.
Filistin ve Halep’teki vahşet üzerinden Müslümanların yardımlaşma duygularını ekonomik güce çevirip milyonlarca parayı yine aynı yöntemle ele geçiriyorlar. Terör örgütü PKK, Suriye ve Irak gibi ülkelerde Haşdi Şabi gibi terör örgütlerine finans ve elaman sağlayan STK’ların da çok iyi araştırılması gerekmektedir.
İşin başında Vatikan var. Bu tam bir haçlı savaşıdır. Müslümanlar uyanık olmalıdır. Müslüman Kürt kardeşlerimizin İslam’a olan hassasiyetleri üzerinden aldatıp HDP’ye oy, PKK ya terörist kazandırmayı amaçlayan oyunlarına gelmemelidir. Türkiye’ye ve Osmanlı’ya düşman bir Kürt gençliği oluşturmaya çalışan Vatikan’ın amaçları doğrultusundaki bu örgütlere itibar edilmemelidir.
Ahir zaman fitnesinin kaynağı Vatikan’dır. FETÖ elebaşı ile PKK elebaşının Vatikan’a yazdıkları mektup aynı amacı gütmektedir. Türkiye’nin kararlı operasyonları ile bitme noktasına gelen PKK, sapkın inanç üzerinde yeniden ayağa kalkma gayretine girmiştir. Türkiye Hristiyanlaştırılma projesinin içine sokulmak istenmektedir. Bu yüzden milli olmak, birlik olmak ve tüm bu tehditleri savuşturmak zorundayız.
Allah (c.c) bizimle beraberdir.