Gönül, kalpteki bir istekten, yürekteki bir arzudan çok daha fazlasıdır.

Bilerek ve severek yapmaktır; işin içine kalbi katmaktır.

İnsan aklıyla düşünür, plan yapar, yol haritası çizer ancak gönlüyle hareket eder, gönlüyle hayat bulur.

İşte bu yüzden, gönüllü yapılan iş bereketlenir, kalpten kalbe sirayet eder, büyür ve çoğalır.

Çünkü o işe sevgi katılmıştır, şevk katılmıştır, öz katılmıştır.

Gönülsüz yapılan işten, sevmeye sevmeye atılan adımdan, zorlanarak yapılan eylemden hayır gelmez.

Tıpkı cansız bir beden gibidir gönülsüz yapılan iş; hareket etse de ruhu yoktur.

Bir işe gönül vermek, insanın iradesini ve gönlünü o işe açmasıyla mümkündür.

Tüm mesele gönülde başlar, gönülde biter.

Gönülle şekillenir, gönülle gelişir ve gönülle anlam kazanır.

Gönlümüze neyi alıp neyi almadığımıza dikkat etmeliyiz.

Neyi içeride tutup neyi dışarı çıkaracağımızı iyi belirlemeliyiz.

Gönlümüzü kirleten, karartan, umutsuzluğa sürükleyen her şeyden uzak durmalıyız.

Gönül, ektiğimiz tohumların yeşerdiği verimli bir toprağa benzer.

Bu toprağa hangi tohumları ektiğimize dikkat etmeliyiz.

"Gönül istedi mi, Allah da müsaade etti mi, olmayacak iş yoktur."

Yeter ki istensin, arkasında durulsun ve sabredilsin.

Yeter ki yaptığımız işten gönlümüzü beri tutmayalım.

İnsan akılla bir noktaya kadar gider ama gönülle gidilecek noktanın sonu yoktur.

Akılla sorar, sorgular, metodu belirleriz ama gönülle yoğurur, gönülle enerji toplar ve gönülle yürürüz.

İnsanı yürüten aklı değil, gönlüdür.

İşte bu sebeple insan ayakları olduğu hâlde hareket etmez ya da işte bu nedenden dolayı, ayakları olmadığı hâlde koşan insanları görürsünüz.

Hayat, gönülde olanın ete kemiğe bürünmesi; tavır, davranış ve eylem olarak gözükmesi ve yaşanmasıdır.

Gönlü güzel olanın geleceği de güzel olur; yüzü de güzel olur, işi de güzel olur.

Dünya, güzel gönüllere sahip insanlar eliyle güzelleşecektir.

Nasıl ki bugün gönlünü ve gözünü karartanlar eliyle çirkinleşmiş ve yaşanmaz kılınmışsa kimi gönlünü karanlıkta bırakmıştır, kimi aydınlattığı gönlüyle yolunu bulmuştur.

İnsan, değerini neye gönüllülük yapıyorsa ondan alır.

Gönlümüzün istikametini belirleyen, gönüle açı kazandıran ise niyetlerimizdir.

Duygu ve düşünceler, duruş ve davranışlar, eylem ve faaliyetlerin çıkış noktası niyettir.

Niyet bir tohumdur, toprağı ise gönül.

Niyeti bozuk olanın geleceği güzel olmaz; niyeti güzel olanın ise geleceğe dair umutları tükenmez.

Güzel ve iyi niyetlerimizi, güzelliklerin çoğalması adına gönüllerimize ekmeye inatla devam edelim.

Niyet hayır, akıbet hayır olsun inşallah.