MASAK raporuna göre Adnan Oktar ve müritlerinin 86 paravan şirketi varmış.

Bu şirketler dolandırıcılık ve kara para aklamak için kullanılıyormuş.

Oktar, kamera karşısında kedicikleriyle ‘İnşallah, Maşallahlı’ görüntüler verirken, ekran arkasındaki 86 şirketin dolandırıcılık ve kara para aklama tezgâhı tıkır tıkır işliyormuş.

Bunlar dini cemaat kisvesiyle yapıyorlar bu işleri.

FETÖ de dâhil, bu tür yapılanmalar, yandaşlarının gözünü dini duygularını kullanarak ve çeşitli vaatler ile boyuyorlar.

Bir lider etrafında toplanan bir avuç güruh, gerek uhrevi, gerekse dünyevi vaatler ile büyüdükçe büyüyor ve mecrasından çıkarak oluyor FETÖ, oluyor Adnan Hoca…

Ne var ki, Müslümanların inançlarını ve samimiyetlerini kullananlar sadece bunlar değiller.

80’lerin sonralarına doğru, yurtdışındaki Müslümanların alın teriyle, bin bir sıkıntılarla kazandıkları paradan biriktirdiklerine gözlerini diken çeşit çeşit cemaatler türedi.

Mensubu oldukları yapıların maddi ve manevi olarak daha güçlü olması gerektiğine vurgu yapılan cümlelerle ve araya bir ayet, bir hadis, bir maşallah, bir de inşallah sıkıştırarak topladıkları paraları çantalarla ülkeye getirdiler.

Paralar toplanırken verilen makbuzların, hisse senetlerinin bu gün artık karşılığı yok. Çünkü kesilen makbuzların ya da hisse senetlerinin üzerinde yazan şirketler çoktan kapatılmış.

Mütedeyyin gurbetçilerimizin bazıları bugün bile verdikleri paraları alabilecekleri ümidini taşıyor olsalar da atı alan çoktan Üsküdar’ı geçmiş bile.

Kimisi emekli maaşını yatırmış, kimisi ev almak için biriktirdiklerini…

Bugün yayın yapan bazı sözde muhafazakâr ve sözde mukaddesatçı televizyonların kuruluş hikâyeleri işte böyle.

Müslümanların medya alanında çok zayıf olduğundan hareketle, İslami ölçülere göre yayın yapan bir televizyon kurma fikrine vurgu üstüne vurgu yapılarak, yurt içinde ve yurt dışında camilerde ağzı laf yapan konuşmacıların vaazlarının tesir yani sihir gücüyle toplanan paralar ile kurulan televizyonların şimdiki durumlarına bir bakın.

Televizyon kurumak için toplanan paralarla oluşturulan iştirakler zamanla kendilerini feshetmiş, tarihe karışmış…

Yeni şirketler ve şimdiki sahipleri yayın programlarını belirlerken ‘Bu kanalın kuruluşunda, gurbetçilerin ve Anadolu Müslümanlarının dişlerinden tırnaklarından biriktirdikleri paralar var’ diye düşünüyor olabilirler mi?

Olamazlar!

İşte bir tanesini açıyorum; TV Filmi ‘Göbek Bağı’, Dizi ‘Aşka Yolculuk’, Dizi ‘Kördüğüm’, Dizi ‘Sev Yeter’, Türk Filmi ‘Toprak Ana’, Yabancı Sinema ‘Halk Düşmanı Dönüyor’, Türk Filmi ‘Şark Bülbülü’

Müslümanlardan toplanılan paralar ile aşk, macera, aksiyon…

Bari araya bir iki tane vaaz programı koyun.

Bunlar da sadece Ramazan ayında Müslüman olduklarını hatırlayan kanallar gibi…

Az sonra haber bülteni başlayacak.

İlk haber ise muhakkak Adnan Oktar ve müritlerinin paravan şirketler ile devleti ve vatandaşları nasıl dolandırdıkları olacak.

Tam da şecaat arz ederken verdikleri telkin kadar yedikleri salkımın itirafı gibi…