Bir gençlik bir gençlik dedi ömrünün büyük bir kısmında…
Bir gençlik hayalini anlattı her ortamda, her konuşmada…
Mahpus yılları saymazsak koca bir ömür hayalini kurduğu gençliği dokudu manevi bir ruhla…
Bir gün ama bir gün o gençlik kendi mana iklimine koşacak, baharını yaşayacak…
Mukaddes davasını ulvi yere taşıyacak dedi…
Diyorum siz de kuşanın, bilenin demekti gençliğe hitabı…
Nakış nakış işlenmiş o söz sanatı ile bir şairden çok daha ötedeydi üstat…
Bir şair, şiiri kadardı…
Üstat Necip Fazıl sonsuz hayalleri olan aksiyon adamlığına hudut çizilmeyen bir fikir adamıydı…
Kendi mazisinden koparılmış bir milleti kendine getirmek, en mühimi de gençliği diriltirse hedefe varacağının bilincindeydi…
O ruhuna heyecan doldurduğu, üstüne titrediği gençlik bugün meyvesini veren gençlikti…
Dünyanın anlamının ancak Allah’a kul olmakta olduğunu…
Allah’a kul olununca kullukların son bulduğunu hiç durmadan anlattı…
Her meydan onun için dirençti…
Abdülhamit düşmanlarının galebe çaldığı bir zamanda Abdülhamid’in mübarekliğini anlatmaktan…
Yunan gavurunun arzusu ile kapanan Ayasofya aşkından hiç geri durmadı…
Durdurulamayan davası, aşkı, hedefi olan adamdı…
Zindan, kuyu hiç umurunda değildi…
Fikir insanı olmanın, fikrinin çilesini çekiyor olmanın onun için bir rahatsızlığı yoktu…
Kurutulmuş bahçelere bahçıvan olup taze tohum ekiyordu, bitmezse toprak utansın şuuru ile bir tarihin aksiyon gençliğini yetiştiriyordu…
Bu toprağın bağrından çıkan gençlere sizi siz yönetin kimse sizi yönetmeye kalkamasın diyordu…
Bereketli topraklarımızdan güzel adamlar çıkıyordu…
Çileli günlerin gözyaşı ile Allah rahmeti bol insanlar gönderiyordu bu topraklara…
Merhum Necmeddin Erbakan hoca ile küllerimiz üfleniyor…
Ağır sanayi, havuz sistemi, denk bütçe, yerli ve milli duruş…
Milli kalkınma, milli birlik…
Kendi kalbine dönen milletin zaferinin ardından geleceğini haykırıyor…
Adeta bu günlerin liderine Ak Şemsettin görevi üstleniyordu…
Osmanlı’dan sonra mahsun kalmış Müslüman bir millete nerede kalmıştık diyen ruhun isminin Necmeddin olduğunu tarihler yazıyordu…
Şule Yüksel Şenler bir şenlik, bir kutlu yol gibi bir kuşağın önünde duruyor…
Bizden çalınan İslam’ı bize yeniden başındaki ayet ile hatırlatıyor…
Mektepli kuşaklar Komünist yapılırken…
O her hali ile kendini bulamayanlara kendini buldurmanın yolunu arıyordu…
Nuri Pakdil, Kudüs’ü sanki bu vatana taşımış gibi aşkın Kudüs olduğunu içerlerimize kazıyor…
Kudüs’ü ondan dinlemeyenler eksik kalıyor…
Kudüs aşkımızı bize o aşılıyordu…
Alimlerin ellerinin değdiği birkaç güzel adam bu toprakların kendi manasına kavuşmasına vesile oluyor…
Allah’ın dinine hizmetin en güzelini yapıyorlardı…
Kalbinden İslam’ı, milli duygusu adeta çalınmak istenmiş bir vatanda onlar aziz öğretmenlik görevi üstleniyor ve başarılı da oluyorlardı…
O hüzün çağlarından koşup gelen o aksiyon adamlarına ömrümüz boyunca vefa ve dua borcumuz olacak…
Bir milletin kalbini titretip kendine getirmelerinin finalini yaşadığımız On Beş Temmuz gecesi onların bereketli mücadelesi ile taçlanmıştır…
Anadolu büyüklüğündeki dava aşkları mecnuna kavuşmuş bir milletin manevi mayası yüz yıl sonra tutuyor, ruhları sevinç yaşıyordu…
Aksiyon adamı olmanın bilincini bize ödül olarak bırakan bu güzel insanların yolunu yol edinenlerle şimdi aynı ruh ile yeni Akifler, yeni Fazıllar, yeni Pakdiller yetiştirmeli…
Yeni bir yüzyıla Erbakan ruhlu gençler erişmeli…
Erdoğan kalpli liderlerimiz olmalı…
Yeni çağları aldığı emanet bilinci ile kuracak kuşak bir fabrika gibi çalışıp koşmalı, milletin boynu bükük kalmamalı…
Başımıza lidersizlikten gelen yüz yıllık acıları bir daha yaşamamak adına bize mana kökümüzü hatırlatan güzel adamların yedeği olmalı, onların aynısı aramızdan çıkmalı…
Her bir öğretmen bir Fazıl yetiştirmek zorunda hissetmeli kendini…
Bir alimin dizleri dibinden birkaç Erbakan daha gelmeli…
Bir mübareğin elinin, duasının değdiği Erdoğanlar da daha yetişmeli…
Şule Yüksel ablanın hamuru ile yoğrulmuş annelerimiz çok olmalı…
Yedi Güzel Adam yine bir okuldan dünyaya yayılmalı…
Temiz insanların geliş bereketi hiç bitmesin bu topraklar üzerinden ilahi…
Gönlü güzel sözü güzel olanların sayısını artır, bizi mana ikliminden bahara götüreceklerle yol arkadaşı yap ilahi…