Allah, biz insanları erkekler ve kadınlar olarak iki ayrı fıtratta, farklı özelliklerde yaratmış. Erkek ve kadın olarak yaratılma durumumuza göre de fıtratımıza uygun özelliklerle donatmış bizleri. Bizden beklenen de bu fıtrata uygun olarak bir hayat sürmemiz…

İnsan, bu yaratılış özelliklerine uygun bir hayat sürdüğünde ne güzel bir insan olmaktadır. Böyle insanlardan bahsedilirken de genelde ‘’Ne hanımefendi bir insan!’’ ya da ‘’Ne kadar beyefendi bir insan!’’ diye bahsedilmektedir. Toplum içinde ayrı bir saygınlığı olmakta, yaptıkları ve yapmadıklarıyla toplumun gözünde müstesna bir konuma yükselmektedir.

Özelde bizim toplumumuzda, genelde ise dünyanın her yerinde kadın ve erkekler; giyim tarzlarıyla, beğenileriyle, hayata bakış açılarıyla, yaşam şekilleriyle birbirinden ayrılırdı. Kadın ve erkekler, birbirine benzemek istemeyi bırakın, birbirine benzemekten Allah’a sığınırlardı. Kadın ve erkekler, kendini tamamlayan diğer yarısı olarak bakarlardı karşı cinse. Bir kadın, kadına benzeyen erkeğe; bir erkek, erkeğe benzeyen kadına pek iyi gözle bakmazdı hatta tiksinerek bakardı.

Öncelikle giyim tarzlarıyla ayrılırdı kadın ve erkekler. Her toplumda farklı olmakla birlikte erkeklerle ve kadınlarla özdeşleşen kıyafetler vardı. Giyimlerindeki bu farklılık, doğal olarak hâl ve hareketlerine de yansırdı.

Ama günümüzde durum, artık pek de böyle değil maalesef ki… Sokaklarda, caddelerde kadına benzemeyen kadınlar, erkeğe benzemeyen erkekler kol geziyor. Kadınlar, hâl ve hareketleriyle, söylemleriyle gittikçe erkekleşiyor. Erkekler ise aynı şekilde hâl ve hareketleriyle, söylemleriyle gittikçe kadınlaşıyor. Korkarım ki önlem alınmazsa yakın zamanda bu iki farklı cins, birbirine benzeye benzeye birbirinden farksız olacak; orta noktada buluşacak ve ortaya karışık ucubeler daha da artacak…

‘’Kadın, erkeğin yaptığı her şeyi yapabilir.’’ diye diye fıtratından, nezaketinden, zarafetinden, naifliğinden uzaklaşmış ucube erkeğimsiler ortaya çıkardılar.

‘’Erkek; centilmen olur, kılsız olur, dilsiz olur.’’ vb. diye diye erliğinden, heybetinden, liderlik özelliğinden soyutlanmış, uzaklaşmış ucube kadınımsılar ortaya çıkardılar.

Bakıyorsunuz sokaklardaki kadınların azımsanamayacak bir kısmı erkeklerden farksız giyiniyor.Kadının o kendini sakınan hâl ve hareketlerinden eser yok, erkekler gibi kabalaşabiliyorlar hiç çekinmeden. Ağzı bozuk, çok rahat küfredebilen, bağırıp çağırabilen kadınlar her yerde. Erkek gibi davrandıkça erkek gibi oldukça daha güçlü, erkeklerle daha eşit olduğunu düşünen beyin fukaraları kol geziyor sağda solda…

Aynı şekilde sokaklara baktığınızda kadınla özdeşleşmiş olan kıyafetleri giyen, kadınlara özgü takıları takan erkeklerin sayısı hızla artmış. Bir kadın gibi kırıtarak konuşan, incelip üzülen tipler her yerde… Bakımlı erkek olmak uğruna fazlalıklarını aldırdığını düşünürken erkekliğini aldıran tiplerden geçilmiyor meydanlar.

Konu bitmedi çarşamba devam inşallah… Selam ve dua ile…