Şapkadan tavşan çıkaran hokkabazlar gibi, Gezi Parkı’ndan bir devrim çıkarmaya heves edenlere ne söylersek boş.

Sorsan hepsi yurtsever, hepsi antiemperyalist hepsi devrimci.

O kadar yurtseverlerdi ki, bu olaylarda resmi verilere göre 58 kamu binası, 68 MOBESE kamerası ve 337 işyerinin tahrip edildi.

90 belediye otobüsü, 214 özel araç, 240 polis aracı ve 45 ambulansın kullanılamaz hale getirildi. 14 parti binası zarar gördü. Toplam zarar ise 150 milyon lira olarak tespit edildi.

O kadar yurtseverlerdi ki, Twitter ve Facebook üzerinden eylemleri tertipleyerek geniş alanlara yayılmasını sağlayanlar tatile giderek eylemi terk ettiler.

Meydan çocuklara kaldı.

O kadar yurtseverdiler ki, sonra eylemlerde polis ile karşı karşıya gelen çocuklar üzerinden ajitasyon ve provokasyonlara devam ettiler.

Bu yurtsever, antiemperyalist ve devrimci kişiliklerin son oyunları ise liseler üzerinden yeni bir Gezi Parkı benzeri bir direniş tertibine yeltenmek oldu.

Liseli gençlerin çocukça heyecanlarını, cahil cesaretlerini kullanarak yeni bir ayaklanmanın fitilini ateşlemek istediler.

‘İyi gidiyor, fena değil, dayanın aslanlarım!’ derken bir lise, hiç hesapta yokken erken uyandı ve ilk bildirilerini tekzip mahiyetinde ikinci bir bildiri yayınladı ve ‘Galeyana geldik’ dedi.

İşte bu sözde devrimci, sözde yurtsever ve sözde antiemperyalistlerin ‘direnişi ateşleyerek’ tatile gitme hevesleri de böylece suya düşmüş oldu.

Samsun Anadolu Lisesi öğrencileri tehlikeyi erken fark ederek bu aklıselim bildiriyi yayınladılar ve yurt çapında liselilerin bildiri eylemlerine son vermiş oldular:

“Okulumuzun kullanmış olduğu sosyal medya sayfasından kendisini okulumuzun mezunu olduğunu ifade eden kişilerin sosyal medya sayfasına gönderilen bildiriden Türkiye’deki liselerde başlatılan eylem furyasından etkilenerek içeriğinin tam olarak ne olduğunu anlamadan galeyana gelmek suretiyle bildiri paylaştık.

Bu aşamadan sonra ilgili bildiri kim olduğunu bilmediğimiz kişiler tarafından medyaya servis edildi ve farklı amaçlar doğrultusunda kullanıldı. Kamuoyunun algısının kontrolümüzün tamamen dışına çıkmasından dolayı hiçbir siyasi oluşuma destek vermediğimizi belirtmek isteriz. Samsun Anadolu Lisesi olarak bizi siyasete çekmek isteyenleri kınıyoruz.”

Peki, bu sözde devrimci, sözde yurtsever ve sözde antiemperyalistler, liseli öğrencilerin bu sağduyulu açıklamalarından bir ders çıkarırlar mı?

Tabii ki hayır!

Onlara ne söylesek ne yazsak boş.

Kim bilir belki de şimdiden, yeni planların, yeni tertiplerin hülyalarına dalmışlardır bile.

Kafaya koymuşlar bir kere, bu ülke kalkınmayacak.

Bu ülkede dünyanın en büyük havaalanı yapılmayacak, üçüncü köprü yapılmayacak, Kanal İstanbul yapılmayacak…

Üçüncü dünya ülkesi olarak yaşayıp gideceğiz…

Hangi kafayı yaşadıkları belli değil.

Onlar ne nasihatten anlıyorlar ne de musibetten…

Memleketin gençlerini ‘galeyana getirme huylarından vazgeçseler, kendi hallerine bırakalım diyeceğim ama rahat durmazlar ki.

Ortalığı ateşe verip tatile gidebilmenin peşindeler…