Rusların sıcak denizlere inebilme hayalleri, İngilizlerin cihan hakimiyeti mefkuresi ve Amerika’nın bütün bir dünyayı savaş yerine çevirme idealini ortadan kaldırabilirsek en başta Ortadoğu olmak üzere yeryüzünün tamamına barış ve mutluluk hakim olacaktır.

Bu nasıl olacak diye soracak olursanız,  henüz ‘uygulanabiliritesi’ test edilmemiş bir proce geliştirdim.

Procemi okuduktan sonra ‘nihayet, bütün bir dünyanın beklediği büyük gün geldi’ diye haykıracağınızdan da eminim!

Baştan belirteyim; procemi TÜBİTAK’ın proje ekibinden yararlanarak hayata geçirmeyi düşünüyorum.

Hazırsanız başlıyorum.

Önce Rusya’nın ‘Sıcak Denizler’ paranoyasının hal çaresine bakalım.

İşte, dünyayı Rusların bir türlü hayata geçiremedikleri, yüz yıllardır bu emel peşinde koşmaktan telef oldukları saplantılarından kurtaracak iki aşamalı procem:

Birinci aşamada dünya sıcak su akıntıları, doğalgaz boru hattına benzer bir akım ile Rus sahilleri boşaltılacak. Böylece Rusların sıcak denizlere inmelerine gerek kalmayacak. Çünkü Rusların bütün denizleri sıcak kalmış olacak.

Procenin ikinci aşaması ile sıcak su akımının yeterli kalmaması durumunda hayata geçirilecek. İşte burada TÜBİTAK’a büyük iş düşüyor. Çünkü hassas ölçülendirmelerin yapılması gerekiyor. Şöyle ki; güneş ışığını uzaydan bir mercek maharetiyle Rusya’nın denizlerine aksettirerek suların daimi olarak sıcak kalması sağlanacak. Bu projenin uygulamasında sıcaklık ayarı tutturulamayabilir ve birkaç bin Rus, kaynar su içinde haşlanabilir. Bu da mukadderat!

Gelelim İngilizlerin Cihan Hakimiyeti mefkuresine:

Buckingham Sarayı çevresini kürrevi bir similasyonla kaplayarak Kraliçe’yi bütün dünyanın tek hakimi, üzerinde güneş batmayan bir imparatorluğun imparatoriçesi gösterecek yazılımla bu işi halledeceğimizi sanıyorum. Yazılım hususunda yine TÜBİTAK’a vazife düşüyor. İngilizlerin dünyanın yegâne süper gücü olarak gösterecek hologramları hayata geçirebilirler kanaatindeyim.

Bu da halledildiğine göre sıra Amerika’nın dünyanın her yerine savaş taşıyan, savaş ile devleşen vahşi, acımasız ve insani hislerini kaybetmiş bünyesini sükûnete kavuşturmaya.

Bunun için çok fazla bir şeye ihtiyaç yok. Var olanı, Hollywood’u kullanarak bu meseleyi hitama erdireceğiz.

Amerika’nın savaşmaktan vaz geçemediği dünyanın muhtelif bölgelerini Hollywood’da birer plato halinde inşaa ederek bu sıkıntıyı defedeceğiz.

Afganistan’ı ve Usame Bin Ladin’i, Irak’ı ve Saddam Hüseyin’i, Libya’yı ve Kaddafi’yi film setlerinde yeniden canlandırarak bu insanlıktan nasibini almamış ve alamayacak conilerin kimseye zarar vermeden, ortalığı kırıp dökmeden eğlenebilmelerini sağlamış olacağız.

Procenin ‘çıktılarına’ gelince; Rusya, sıcak deniz hikâyesi bittiği için Suriye’den Akdeniz’e yani sıcak denize ulaşma hedefinden vazgeçecek, Ortadoğu’dan elini ayağını çekmiş olacak.

İngiltere, dünya üzerindeki emellerine simülatif olarak ulaşmış olacağı için DAEŞ ve benzeri terör gurupları kısa zamanda eriyerek sıfırı tüketecek.

Amerika’nın dünyayı rahat bırakmasının faideleri ise saymakla bitirilemez.

İşte bitti gitti; artık dünya hiç olmadığı kadar huzurlu bir yer haline gelebilir.