FETÖ terör örgütünü yapılandıran uluslararası güç, irrasyonel stratejilerini yalnız bir kesime yönelik uygulamıyor.
Uluslararası gücün/üst aklın, “Paralel Devlet’’ stratejisi içinde, bütün ideolojik yapılar, Fetullah Gülen’in Hizmet hareketi gibi dini alanda örgütlenenler ve etnik köken üzerinden Marksist ideolojiyle örgütlenen Kürt/Ermeni unsurlar, Şii ve Sünni gibi mezhep ve vahabi/selefi/alevi gibi meşrep farklılıkları, Yahudi ve Rum azınlıklar malzeme olarak kullanılmakta.
Hatırlarsınız, bundan yaklaşık 10 yıl önce, 17 Mayıs 2006 tarihinde, Yargıtay ikinci dairesi saldırısı gerçekleştirilmişti.
Baskın esnasında odada bulunmayan gazeteci Emin Çölaşan’ın hanımı, (dönemin Danıştay Başkanvekili) Tansel Çölaşan, saldırganın, ‘Allah’ın askeriyim, Allahu Ekber’ diyerek ateş ettiğini kameralar karşısında ileri sürmüş, saldırıya uğrayan ve odada bulunan üyeler tarafından yalanlanmıştı.
Daha sonra ‘Paralel medya’ ve enformasyon araçları vasıtasıyla ‘Paralel sendikalar’, ‘Paralel barolar’, ‘Paralel mesleki kuruluşlar’, ‘Paralel askeri ve sivil bürokrasi, ‘Paralel akademisyenler’den oluşturulan ‘Paralel Kitleler’, ‘Mollalar İran’a, ‘Türkiye laiktir laik kalacak’ sloganları ile Anıtkabir önüne yığmışlardı…
Şimdi yavaş yavaş, sola karşı bir ‘Paralel sol’un, CHP’ye karşı kendi içinde kurulmuş olan bir ‘Paralel CHP’ olduğu ortaya çıkmaktadır.
Bütün unsurlarıyla ‘Yapboz’un parçalarını birleştirdiğinizde, uluslararası gücün, devlete karşı yalnızca bir ‘paralel devlet’ kurmadığını, sağ-sol, ulusalcı-Kemalist, Kürtçü-Marksist, ‘İslamist cemaatçi’, Marksist Alevi, ‘gayrimüslim iş adamı’, medya ve sivil toplum örgütlerini kullanarak, millete karşı, bir ‘Paralel millet/ulus’ kurulmaya çalışıldığını göreceksiniz.
Yani işin özeti şudur: Ehli Küffarın üzerimize yaklaşık bir asırdır uyguladığı strateji; devlete karşı, paralel devlet örgütü, millete karşı paralel millet(ulus), dine karşı, paralel din… Vesselam.