MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 8 Ocak Pazartesi günü yaptığı açıklamalarla vatanını, milletini karşılıksız seven; herhangi bir çıkar, makam ve mevki beklentisi olmayan, ideolojik körlükten uzak olan gerçek vatanperverleri yine oldukça rahatlattı!..

Yine aynı şekilde vatan, millet için değil de şahsi ikbal beklentileriyle siyaset yapan; siyaset kurumunu şan şöhret, menfaat için kullanan, Recep Tayyip Erdoğan nefreti ve düşmanlığıyla vatana ihanet edecek kadar ideolojik körlüğe tutulmuş olan kesimleri ise zıplattı!.. Hem de nasıl zıplattı!..

Devlet bahçeli, nasıl bir açıklama yapmıştı ki belli kesimler, salya sümük açıklamalar yapmaya ve MHP Genel Başkanı’na saldırmaya başladı? Açıklamanın özü ve müzmin muhalif kesimi çıldırtan açıklama şu: “Eğer yeni bir sürece girilmişse, bu sürecin başlama tarihi 3 Kasım 2019 olacaksa, düşüncemiz ‘cumhur ittifakı’dır. MHP, Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermeyecektir. MHP, seçimlerde Yenikapı ruhuyla hareket ederek Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alır.” 

Doğal olarak açıklamadaki en dikkat çekici bölüm, MHP’nin cumhurbaşkanı adayı göstermeyecek olması ve Yenikapı ruhuyla mevcut cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alması…

Bu açıklama, belli kesimler için kabul edilebilir bir durum değildir. Çünkü onlar için Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaseten bitirilmesi, iktidardan uzaklaştırılması, cezalandırılması için her yol mübahtır!..

Recep Tayyip Erdoğan gitsin de gerekiyorsa ülke batsın!..

Recep Tayyip Erdoğan gitsin de gerekiyorsa ülkemiz işgal edilsin!..

Recep Tayyip Erdoğan gitsin de gerekiyorsa ABD mandası olalım!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için ülkemiz Avrupa, Amerika ve İsrail’e şikâyet edilip ülkemizin cezalandırılması istenebilir!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için başta FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle dirsek temasına girilebilir!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için terör örgütünün arka bahçesi partiyle işbirliği yapılabilir!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için ülkede kaos çıkarılıp ekonomik suikastlar düzenlenebilir!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için darbecilere bile sahip çıkılıp onların şehit ettiği insanlarla ilgilenmektense darbe yaparken zarar gören(!) darbecilerin hakkının korunması(!) için her türlü algı yönetimi yapılabilir!..

Recep Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için hiçbir siyasi ahlak, nezaket, hakkaniyet gözetmeden iftira atılabilir, hakaret edilebilir, her türlü şer odaklarıyla işbirliği yapılabilir!..

Ancak,

Ülke ve millet menfaati için Recep Tayyip Erdoğan’ın yararına olabilecek her türlü girişim, oluşum, birliktelik provoke edilip karalama kampanyaları başlatılabilir!..

Hiçbir siyasi etik, duruş, ilke gözetmeden Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkıp onu yıpratabilecek kişiler, kurumlar desteklenebilir!..

Sonuç olarak şunu söyleyelim:

Boşuna kürek çekiyorsunuz!..

Boşuna kendinizi bu kadar küçük düşürüyorsunuz!..

Boşuna kendinizi bu kadar ifşa ediyorsunuz!..

Bu millet, Recep Tayyip Erdoğan’ı da, Devlet Bahçeli’yi de çok iyi tanıdı; sizi de, işbirliği içinde olduğunuz kesimleri de çok iyi tanıdı!..

Bundan sonra millî cephe karşısında yapabileceğiniz hiçbir şey yok!..