“Demokrasi” kavramı lastik gibi!.. Önüne gelen, kendine göre demokrasi tanımı yapıyor. Kafasına esen kendine göre, çıkarları neyi gerektiriyorsa ona uygun şekilde “demokrasi” kavramının tanımını, anlamını değiştiriyor.
Aynı şekilde “düşünce özgürlüğü” kavramının da cılkını çıkardılar. Düşünmekten bîhaber, anne rahmine düşünce, düşünce yetisi elinden alınmış zavallılar; yaptıkları her çirkefliği, her türlü provakatif açıklamayı, şiddet çağrılarını, tehdidi “düşünce özgürlüğü” altında meşru gösterme gayretinde!..
Bu “demokrasi” ve “düşünce özgürlüğü” nasıl bir örtüdür ki her türlü melaneti, ihaneti, suçu örtüyor. Bu örtüye bürünen herkes, her türlü haltı yiyecek; devlet ve kanunlar da ona dokunamayacak öyle mi?
Böyle bir koruma kalkanı, dünyanın neresinde var? Vatandaşları provoke edip sokakları savaş alanına çevir, onlarca insanın ölümüne sebep ol; sonra da sana dokunulmaya kalkınca demokrasiden ve düşünce özgürlüğünden dem vur.
Vatanımıza, vatandaşımıza kasteden teröristlerin yılmaz savunucusu ol; devlete karşı işlenen suçlarda teröristlerin avukatlığına soyun, hiçbir zaman terörün ve teröristin karşısında olma sonra da sana dokunulduğunda demokrasi kahramanı rolüne bürün!..
Vatandaşın bir kesimini yalanlarla, tehditlerle, çeşitli ayak oyunlarıyla kendi tarafına çek; sonra senin gibi düşünmeyen, sana karşı olanları linç ettir, evinden sürdür ama en demokrat sen ol!..
Tek suçu senin gibi sırtını teröre ve teröriste dayamamış olan, devletine ve milletine bağlı olmaktan başka suçu(!) olmayan gencecik fidanları; provoke ettiğin kalabalıklara hunharca katlettir, sonra da sen elini kolunu sallayarak dolaş, farklı fikirlere açık olmaktan bahset!..
Vatan toprağının bir bölümünü koparıp piyon bir devletçik kurmak için bölücülük faaliyetlerinde bulun, devlete karşı her türlü faaliyetin içinde yer al, hiçbir şehit cenazesine gitme ama hiçbir terörist cenazesinden ise geri kalma; ondan sonra da senin iyi bir vatandaş ve siyasetçi olduğuna inanmamızı bekle!..
Bugüne kadar yaptıklarınızla ve yapmadıklarınızla size tanınan hoşgörüyü, toleransı, iyi niyeti pervasızca tükettiniz. Bundan sonra sizin bu ülke ve bu millet için en küçük bir iyi niyet beslemeyeceğiniz, en ufak bir hizmet üretmeyeceğiniz o kadar aşikâr ki… Bundan sonra ne aptal bir demokrat ne saf bir düşünce özgürlükçüsü oluruz.
İlkesel olarak demokrat olan, demokrasiyi suç işlemek için fırsat olarak görmeyen; düşünen ve bu millet için fikirler ortaya koyan herkese sonsuz saygı duymaya devam edeceğiz. Ancak kavramları kendi çirkin hedefleri için kullanan, bunları paravan yapıp her türlü melanetin içinde yer alanlara karşı ise hiç tahammülümüz kalmamıştır.
Birilerinin suç ileme, bölücülük yapma, gencecik fidanlarımızı şehit etme özgürlüğü(!) varsa devletin de onlar için en sert tedbirleri alma, onları bir daha bu fiilleri işleyemeyecek duruma getirme hak ve yetkisi vardır.
Dolaylı ya da doğrudan terörü ve teröristi aklamaya çalışan kesimleri de bu millet izliyor ve gerekli notları alıyor. Bilinsin istedim!..