Dokuz ay gibi kısa bir sürede,son 30 yılın en büyük terörle mücadele harekâtını başlatan Devlet, önce Kandil’de, sonra da yığınak yaptığı ilçelerde PKK’nın varlığını sonlandırma aşamasına kadar geldi.

Güvenlik güçlerimizin ilçe merkezlerinde yapmış olduğu operasyonlar, PKK’nın yabancı ve paralı askerler kullandığını ortaya çıkardı.

Sınır dışında ise DAEŞ’e karşı savaş yürüttüğü iddia edilen PYD militanlarının yüzde 50’den fazlasının Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu belirlendi.

Yani PYD’nin, PKK’nın bir kolu olduğu, büyük bir bölümünün güvenlik güçlerinden kaçarak sınır dışına çıkan örgüt üyelerinden oluştuğu tespit edildi.

Bu durum bana 70’li yıllarda yaşanmış bir domuz yazışmasını hatırlattı.

Tarım Bakanlığı, her yıl İl Müdürlüklerinden birer yazıyla il hudutları içerisindeki yaban domuzu miktarının ne kadar olduğunu sormaktadır.

Yaban domuzu sayısını 150 ve üzeri olarak bildiren İl Müdürlüklerinden hemen bir sürek avı başlatarak domuzları vurmalarını, vurdukları domuzların kuyruklarını ise Bakanlığa yollamalarını istemektedir.

İl Müdürlükleri hem yaban domuzlarını nasıl sayacaklarını bilemedikleri, hem de bir sürek avı zahmetinden kurtulmak için Bakanlığa hudutları içerisindeki domuz sayısını her yıl düşük bildirirler.

Bölgelerinin büyüklüğüne göre bir sonraki yılı da hesaba katarak 20 ya da 30 yaban domuzu olduğunu yazıp yollarlar.

Bir yıl sonra Bakanlık yeniden “Bölgenizdeki yaban domuzlarının son durumunu” isteyince İl müdürleri yeni sayıyı, hayvanların çoğalacağı ihtimalini göz önünde bulundurarak 5’er, 10’ar artırarak bildirirler.

Ve bu durum böylece devam edip gider.

Yıllar sonra Güneydoğu vilayetlerinden bir ilimizin Tarım İl Müdürlüğü’ne tayini çıkan bir müdürümüz, makamına oturur oturmaz masasının üzerinde Bakanlığın domuz sayısı talebiyle karşılaşır.

Yeni müdür bu işlerin nasıl çevrileceğini bilemediğinden bir sene önceki yazışmayı çıkarır, domuz sayısı 149.

‘Bu rakam çok, ortalıkta da hiç domuz yok’ diye düşünerek sayıyı tek kalemle 50’ye düşürür.

Bir ay sonra bakanlıktan bir yazı; “Geçen yıl bölgenizde yaban domuzu sayısı 149 idi. Siz 50 olduğunu yazmışsınız. Ne oldu bu 99 yaban domuzuna?

Müdür cevap verir; “Geçen yıl bölgemizde 149 adet domuz olduğu doğrudur. Fakat yapmış olduğumuz tahkikat neticesinde domuzların komşu il hudutlarına geçtiği tespit edilmiştir

Bakanlık hemen komşu ilin Tarım Müdürlüğü’ne sorar; “Bu yıl bölgenizde 100 yaban domuzu olduğunu bildirmişsiniz.  Lakin sınırınızdaki İl Müdürlüğü 99 adet domuzun bölgenize geçtiğini belirtmektedir. O hayvanları bulun. Sayı 150’yi aştığı için de hemen ekipleri toplayarak sürek avı yapın”

Komşu İl Tarım Müdürü cevabını yazar; “Evet doğrudur. Komsu il sınırından 99 domuz ilimize giriş yapmıştır. Ancak hızlarını alamayarak sınırımızı aşıp komşu il hudutlarına geçmiştir”

Bakanlık bu sefer o komşu İl Müdürlüğü’nden hayvanların bulunup sürek avı başlatılmasını ister.

O komşu İl Müdürü ise Bakanlığa şöyle bir cevap yazar ve gönderir; “Doğrudur. 99 domuzun bölgemize giriş yaptığını tespit ederek hemen ekipleri toplayıp peşlerine düştük, fakat domuzlar il sınırımızı aşarak komşu ülkeye geçtiler

Durum bundan ibaret.