Kim Yong Un.

Kuzey Kore’nin ataş oğlanı…

Tutturmuş, Amerika’yı vuracağım da, vuracağım.

E hadi, vurdun diyelim.

Eline ne geçecek?

Ya da, o seni vurdu, o’nun eline ne geçecek?

Milyonlarca insan kaybı olduktan sonra…

Yoktan yere!

Şimdi diyeceksiniz ki; küresel bankerler, silah tüccarları, etki organları bilmem ne…

Rantablite sağlayacaklar ya…

N’olacak?

Savaş çıkardılar diyelim.

Savaş bu; illa ki biri, diğerini yenecek.

Ya da Irak ve İran gibi, sekiz yıl boyunca birbirlerini füzeleyip, sonra absürt bir şekilde, kendi zaferini ilan edecekler ama ortada sahiden bir muzaffer devlet olmayacak.

Kaybeden sade ve sadece, bomba yiyen sivil insanlar olacak.

Oğlunu askerde kaybeden, sağlam gönderip sakat teslim alan anne, babalar olacak.

Evsiz kalan halk yığınları oluşacak.

Tamam. Savaş, en son tercih olabilir.

Tüm dünyada böl, parçala, yönet yöntemi de, denenebilir.

İçten yıkım…

Etnik, dini, mezhebi ve hatta tutulan futbol takımına göre…

Bütün devletler bölündü, parçalandı, yönetilmeye başlandı diyelim.

Peki, ya sonra?

Başkaldıran devletler olur, tabiatıyla.

Binlerce bomba yağdırır, başkaldıranın başı kesilir.

Peki, ya sonra?

Dünya hâkimiyeti tamamen sağlandı diyelim.

Her şey kontrol altında, şıkır şıkır…

E, bu sefer birbirlerine düşmeyecekler mi, bu iktidar sahipleri?

Yok, sen petrolü al, sen ilaç sektörünü, medya bendeydi falan…

Bir savaş da bundan mütevelli çıktı diyelim.

En ağır nükleer silahlar kullanıldı.

Bırakın insan kıyımını, dünyanın yarısı patladı, yarısı.

Peki, ya sonra?

Ortada yönetecek bir dünya kaldı mı?

E o zaman, yok olmak uğruna bu telaş niye?

Yahu, hangi petrol damlası, deniz kıyısına vuran Aylan bebeğin cansız bedeninden değerli?

Hangi uranyum kaynağı, Ümran bebeğin o yetim kucağı kadar şefkatli?

Hangi politika, binlerce Arakanlının cansız bedeni kadar gerçek?

Neden herkes birbirini öldürmenin, ölümden kazanç elde etmenin peşinde?

Ölüp, öldürmek yerine, mutlu ve huzurlu yaşamak üzerine neden çeşitli doktrinler üretmiyoruz?

Daha ucuz ve daha kârlı çıkılamaz mı?

İçimizdeki o vahşet ruhu, neden teyakkuzda her daim?

Niye, yok etmeye programlıyız?

Şu hale bakar mısınız?

Kibriti çaksanız, barrrr!

Çorbaya dönen şu dünyanın ortasına bir, Kim Yong eksikti, e onu da serpin gari.