Doğum yapmış kadın işçi bakımından çocuğunun anne sütüne, annenin ise çocuklarını emzirebilmek için her gün bir miktar zamana ihtiyaç duyacağı açıktır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla, emziren kadın işçilere, iş hukukunda süt izni (emzirme izni) hakkı tanınmıştır. İş hukukunda süt iznine ilişkin düzenlemeler, İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda yer almaktadır.
Süt izni hakkı, doğum sonrası zorunlu analık izinlerinin kullanılmasının ardından iş hayatına geri dönmek isteyen veya istediğinden daha erken zamanda dönmek zorunda kalan anneler ve bebekleri için önemli bir haktır.
4857 Sayılı İş Kanunu’nda süt izni; “Kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanuna göre toplam bir buçuk saatlik süt izni süresinin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirleyecektir. Bu noktada işçinin izin hakkını kullanırken iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun hareket etmesi gerektiği ve işin aksamadan yürütülebilmesi için işveren vekilleriyle gerekli bağlantıların kurulmasının sadakat borcunun bir gereği olduğu kabul edilmektedir. İşçi günlük süt iznini günde tek bir seferde kullanabileceği gibi iki veya üçe bölerek de kullanabilir veya ara dinlenmesi ile birleştirebilir. Ayrıca bu sürenin işe bir buçuk saat geç gelme veya bir buçuk saat erken çıkma şeklinde de kullanılması mümkündür
Uygulamada süt izninin haftada bir gün işe gelmeme veya izinleri birleştirerek ortalama 40 gün ücretli izin kullanma gibi farklı şekillerde kullanıldığı bilinmektedir. Bu uygulamalar, kadının çocuğuna her gün süt verebilmesi amacına aykırı olması gerekçesiyle eleştirilse de işçinin evinin işyerine uzak olduğu, kendisinin eve gidemeyeceği gibi bebeğin de işyerine getirilmesinin çok zor olacağı durumlarda süt izninin günlük kullanımı işçi için etkili olmayabilir. Bu gibi durumlarda günlük süt izninin farklı kullanım şekillerine evrilmesinde sakınca görülmemelidir. Süt izninin toplu şekillerde kullanımı işçi ve işveren karşılıklı olarak anlaştığı sürece işçinin yararınadır.
Yasa tarafından belirlenen günlük bir buçuk saatlik emzirme izninin alt sınırı belirlenmiştir. Bu sınır tarafların anlaşması üzerine bireysel veya toplu iş sözleşmesi ile artırılabilir. Süt izninde geçirilen süreler çalışılmış gibi kabul ederek çalışma süresine dahil edilir. Süt iznini kullanan kadın çalışanın, süt izni kanun gereğince işçinin günlük çalışma süresinden sayıldığı için süt izni süresinde gerçekleşecek iş kazası da sigorta kapsamındadır. Bir diğer deyişle kadın işçinin kullandığı süt izni süresinde meydana gelen kazalar iş kazasıdır.
Süt izni verme yükümlülüğüne aykırılığın yaptırımı 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda düzenlenmiş olup belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen işveren aleyhine idari para cezası öngörülmüştür.
İznin işverenden talep edilmesi ve işverence de gereği gibi kullandırılmaması durumunda kendisine süt izni gereğince verilmeyen işçi, süresi belirli olsun veya olmasın, iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir. İşçi bu durumda kıdem tazminatına hak kazanacaktır ancak akdi kendisi feshettiği için doğaldır ki ihbar tazminatına hak kazanamayacaktır.
Son söz: Kanun koyucu süt izni düzenlemesi ile sosyal anlamda aileye ve sağlıklı bireylerin yetişmesine verdiği önemi ortaya koymaktadır. Ayrıca annelerin çalışma hayatına adapte olması da kolaylaştırılmaktadır.