İçler dışlar çarpımı yaparak, Trabzonspor camiasının birleşmesi gerektiğini ortaya koyabiliriz.

Sadri Şener’in hukuki mücadelesini vermekten vazgeçtiği 2010-2011 şampiyonluğunun mücadelesini veririm vaadi ile İbrahim Hacıosmanoğlu Mayıs 2013’te başkan seçildi. Başkanlığı süresince bu mücadelede bulundu da. Meseleyi, başkanlık yaptığı 2,5 yıl boyunca Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’nde (CAS) canlı tuttu; süreç halen devam etmektedir.

Bu anlamda vaadini hayata geçirdi. Ama “şike sezonunun kupasını Trabzon’a getiremedi.” Bu da bir dipnot olsun.

Aslında Trabzonspor bir bayrak yarışı. Sadri Başkan’ın eksikliği Trabzonspor adına dik, rüzgarlı bir dönemin 2,5 yıl boyunca yaşanmasına sebep oldu, hayırlısı da oldu inşaallah. Özümüzü dünya duydu.

Camianın her mihenk taşı bir vesile ile bir gün bu değerin ucundan tutacaktır. Gün, birlik günüdür.

Hami Mandıralı da bu taşlardan biridir. Hacıosmanoğlu döneminde teknik ekipte yer aldı, sonrasında antrenörlükte yaptı. Şimdi Muharrem Usta adına zincir halkalarını birleştirmesi bekleniyor.

Vahid Halilhodzic gelmesi ile görevden ayrılmıştı. Başarılı olsa o dönemde neden gönderildi soruları daha da yükselecektir, varsın Trabzonspor başarılı olsun. Eski döneme yüklenilsin mühim değil. Fakat, o dönemde Mandıralı’ya o tecrübe imkanı verilmese bugün Muharrem Usta teknik adamlık bayrağını O’na verebilir miydi?

Bunlar hep içler dışlar çarpımı yapmamızı gerektiren, kazanımın burada olduğunu işaret eden gerçeklerdir.

Son birkaç günde bu savımı daha da güçlendiren iki olay yaşandı.

Stephane M’bia Çin Ligi ekiplerinden Hebei China Fortune takımına 4 milyon avro karşılığında satıldı. Kulübe dar zamanda ciddi nakit girişi oldu.

Jose Bosingwa ile yeniden anlaşıldı. 34 yaşındaki yıldız isim havalimanında yine coşkuyla karşılandı.

Eskiyi yeniyi göz ardı etmeyelim ve de artık kişilerle Trabzonspor adına kavgayı bırakalım. Verdiğim örneklerde olduğu gibi, domino taşlarındaki rakamlar misali birbirimize benzemesek de, birbirimize bağlıyız.

Biz bize benzemeyiz, ama bir olmalıyız birlik olmalıyız. Yeni döneme sahip çıkmalıyız.

Uzun zamandır biz bize kederiz…

Halbuki bilmeliyiz: Biz bize yeteriz!