Dünkü ‘Rezidans rezidans yükselen bir yolsuzluk vardır’ başlıklı yazımızı; “Belki daha sonra yine yazarız” diye noktalamıştık ama görüldüğü gibi ertesi gün yazma gereği hasıl oldu.

Biz, dünkü yazıda gelişmeleri salt, Türkiye’deki malum çevrelerin tavrı bağlamında ele almıştık ama mesele bununla sınırlandırılmayacak denli mühim.

Yapmadığı iyiliği Yakup Köse’nin başına kakmaya çalışan, her vesile ile AK Partililere şarlayan ve “beytülmal” söylemini diline pelesenk ettiği halde, bu konuda susmaktan başka çaresi olmayan Mehmet Bekaroğlu’nun tavrı bir önem taşımıyor, onu geçiyorum bir kalem…

Ama çok büyük paraların telaffuz edildiği bu hadisede medyanın gözlerini kör, kulaklarını sağır etmesi, meslek etiği, haysiyet ve onur açılarından elbette ki, çok önemliydi.

İddiaların odağındaki şahısların, mensubu oldukları partinin yani CHP’nin, başta Genel Başkanı olmak üzere tüm yetkililerinin sus pus olması da dikkate değer bir diğer noktaydı.

Tövbe, “sus pus” değil, göğsünü gere gere “alın teri” diye savunmuştu Kılıçdaroğlu.

Gerçi o sadece kızının durumuyla ilgili öyle dedi ama iddiaların odağındaki milletvekili ve kocası olan belediye başkanına da toz kondurmadı.

Zaten konumuz, yukarıda altını çizdiğim medya ve CHP’nin suskunluğunun önemi hususundan başka olarak, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi ve refikası Bayan Gamze Akkuş İlgezdi…

İddia odur ki, CHP içinde, işbu Battal İlgezdi’nin gizemini kimsenin çözemediği bir dokunulmazlığı var imiş.

Öyle ki, protokolde kendisinden çok ileride bulunanlar bile onun önüne geçmeye cesaret edemezmiş.

Hatta ve hatta İslâm düşmanlığı artık tescillenmiş paralel ihanet çetesiyle hayli sıkı fıkı ilişkileri bulunmaktaymış.

Refikası Bayan Gamze Akkuş’un milletvekilliği de bu ürkütücü ilişkilerin doğal bir neticesi imiş…

Battal İlgezdi ile ilgili iddiaların bini bir para.

Kaçak inşaattan tutun da devletten bedelsiz alınan arsaları bahse konu rezidanslar ile dudak uçuklatacak bir ranta dönüştürmeye varıncaya kadar bir sürü iddia…

Belediyeyi, hısım ve akrabalarıyla doldurarak adeta bir aile şirketi haline getirmesini saymıyorum bile…

Şu bir gerçek ki, CHP’liler bu işin piri!

“Götürmek” tesmiye olunan kavram, göbek adları sanki.

“Deveyi hamuduyla yutmak” deyimi de bunları için söylenmiş adeta.

Bir de “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözü…

Böylesine karanlık bir arka plana sahip oldukları halde, medyanın ve Erdoğan düşmanı İslamcı eskilerinin de yardımıyla, AK Partinin üzerine öyle bir çullandılar ki, “yavuz hırsız” kaç para…

Önümüzdeki günler, bu iddiaların çok daha açık bir şekilde tartışılacağı ve netleşeceği bir zaman dilimi olacak.

Bekleyip göreceğiz.

Not:

Diriliş Postası, çok hayırlı bir karar alarak (Milli Gazete ile birlikte) bayram süresince çıkmayacak.

Bu nedenle bayramınızı biraz erken de olsa en kalbi hislerimle ve muhabbetle tebrik ediyorum.

Allah, cümlemizi, sahici bayramları idrak eden kulları zümresine ilhak buyursun.

Bir de, İslam düşmanları ile hainlerin şerrinden emin eylesin… Âmin.