Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, kamu kurumları, bakanlıklar, bağlı kuruluşlar, KİT’ler ve belediyelerden sahip oldukları ve kiraladıkları araç envanterini istedi.

Bakan Albayrak’ın uygulamaya koyduğu tasarruf tedbirlerinin hedefine ulaşabilmesine katkı olabilmesi maksadıyla kurumlarda devam etmekte olan araç kiralama tezgâhına dikkat çekmek istiyorum.

Çok yaygın ve artık maalesef normal hale gelmiş olan devleti dolandırma tezgâhı şöyle işliyor:

Kurumlarda birkaç daire başkanı bir araya gelerek dışarıdan birisine araç kiralama şirketi kurduruyor veyahut mevcut şirketlerinden kendilerine yakın olanlarıyla anlaşma yapıyor.

Daire başkanları 36 ay taksitle sıfır araç satın alıyor.

Bazen araç sayısı hem bayi hem de fabrikanın filo indiriminden yararlanabilmek için 30’a çıkartılıyor. Araçları kurumlarında kendilerine yakın kişilerin üzerine aldırıyorlar.

Ve film başlıyor:

Araçlar kurmuş oldukları veyahut anlaşmalı araç kiralama şirketine 36 aylığına birer mukaveleyle kiralanıyor.

Araç Kiralama şirketi, daire başkanlarının kurumlarının araç kiralama ihalesini dolaştırılan para dolu çantaların gücüyle ihaleye giren diğer şirketleri saf dışı bırakarak kazanıyor.

İhaleyi kazandıktan sonra daire başkanlarına zaten kendilerinin olan araçları makam aracı olarak tahsis ediyor.

Araçları 36 ay taksitle en düşüğü aylık iki bin liradan alan daire başkanları araç kiralama şirketlerine aylık dört bin liradan kiralıyorlar.

Araçları filo indirimi yaptırarak ve her ay taksitlerinin iki katı parayı araç kiralama şirketinden alarak hem araçlarını bedavaya getiriyor hem de her ay bir araç taksiti kadar parayı ceplerine indirmiş oluyorlar.

3 yıl yani 36 ay sonra aracın taksiti bitmiş ve bir araç parası da kâr yapılmış olarak satışa çıkartıyorlar.

Tertemiz iki araç parasıyla sistemi her üç yılda bir yeniliyorlar.

Ceplerinden araç muayene, sigorta, kasko, bakım, yakıt, lastik şu bu parası da çıkmıyor.

Kendi araçlarını çalıştıkları resmi kuruma araç kiralama şirketleri üzerinden kiralayarak makam arabası olarak kullanan daire başkanları araçları hafta sonlarında da ailelerine tahsis ettiriyorlar.

Araçların her halükârda yakıtı kurumun anlaşmalı olduğu benzinlikten limitsiz olarak karşılanıyor.

Ayrıca araç kiralama şirketi ile kurum arasında yapılan sözleşme gereği şirket tarafından karşılanması gereken makam şoförü daha fazla kâr yapabilmek için kurumun personellerinden karşılanıyor.

Bakın bir taşla kaç kuş vuruluyor!

Tezgâhın hacmi kurumun büyüklüğüne göre değişiyor.

Ortalama büyüklükteki bir ilçe belediyesinin 100 ila 150 araç kiraladığını öngörecek olursak, kamu kurumları, bakanlıklar, bağlı ilgili kuruluşlar, KİT’ler ve belediyelerdeki haramzadelerin devleti nasıl zarara uğrattıkları ve haksız kazanç elde ettikleri rahatlıkla ortaya çıkartılmış olur.

Kurumlardaki araç kiralama tezgâhına neşter vurmak için kiralanan araçların kimin üzerine kayıtlı olduğu ve kiralanan kurumda görevli olup olmadığını tespit etmek yeterli olacaktır.