Avusturya’da ‘İslam Yasası’ olarak adlandırılan ve bu ülkede yaşayan Müslümanlar’a bazı haklar tanıyan yasa tasarısı Avusturya Federal Meclisi’nden geçerek yasalaştı.
Ülkede yaşayan 500 binden fazla Müslüman’ı ilgilendiren ve görüşmelerinde hararetli tartışmalar yaşanan İslam Yasası koalisyon ortakları SPÖ (Sosyal Demokrat Parti) ve ÖVP’nin (Halk Partisi) oylarıyla kabul edildi.
Federal Meclis’te oy çokluğuyla kabul edilen yeni yasayla Avusturya’daki Camii dernekleri de dahil olmak üzere tüm İslami dernekler, anayasal kurum olan Avusturya İslam Cemaati’ne (IGGİÖ) bağlandı. Dini tatiller belirlenerek çalışan Müslümanlar için yeni haklar tanındı. Viyana Üniversitesi bünyesinde bir ilahiyat fakültesi açılması karar bağlandı. Askeri kışlalarda hastanelerde ve cezaevlerinde din görevlilerinin bulundurulması ve düzenli olarak görev yapmaları yasalaştı. Müslüman mezarlıkları açılması ve helal kesim yapmak gibi birçok alanda düzenlemeler yeniden yapılandırıldı.
Tüm bunlar Müslümanlar için sevindirici elbette. Ama işin perde arkasında başka bir operasyon var. Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Avrupa’da Müslümanlar’a yönelik verdiği hizmetlerin önünün kesilmesi için bu kanuna madde eklendi. Bu yasaya göre;
Din görevlilerinin Avusturya sosyal yaşamına vakıf kişiler olması düşüncesiyle yurtdışından memur olarak gelen ve kısa süre sonra ülkelerine dönen ve maaşlarını kendi devletlerinden alan imamların 1 yıl içerisinde ülkelerine gönderilmeleri kararlaştırıldı. Buna göre Diyanet İşlerine bağlı olarak Avusturya’da görevlendirilen memur statüsündeki imamlar Türkiye’ye gönderilecek. Maaşlarını Avusturya devletinden alan imamlar ise görevlerine devam edebilecek.
Yasa önceki gün Avusturya Federal Meclisi’nde kabul edildi. Önceki gece ise apar topar Türkiye Diyanet İşlerine bağlı bir görevlinin sınır dışı edildiği haberi geldi. Tüm görevlilerin böylece sınır dışı edileceğinin sinyali verilmiş oldu. Bu görevliler esasen diplomatik görevlilerdir. Ateşelerdir. Dolayısı ile bu kişilerin yeni çıkan yasa bahane edilerek sınır dışı edilmeleri kabul edilemez. Bu Avrupa’nın kuruluş felsefesine ve uluslararası hukuk kurallarına aykırı bir durumdur.
Buradan da anlıyoruz ki, esasen bu yasa Türkiye Diyanet İşleri’ne karşı bir operasyondur. Yani Türkiye’ye bir operasyon çekilmiştir. Türk Dışişleri Bakanlığı’nın bu konunun takipçisi olacağından şüphem yoktur.
Yeni yasadan en çok etkilenmesi beklenen Avusturya Türk İslam Birliği (ATİB) yasadaki bazı maddelerin değiştirilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini belirttiler. Bu durum Avusturya içinde de Hukuki mücadelenin de devam edeceği anlamına geliyor.
Türk korkusu yüreklerine işlemiş… İslam bir medeniyettir. Avrupa’nın İslam medeniyeti ile tanışması ve yaşaması huzuru yakalaması ile eşdeğerdir. Türkiye de Avrupa’nın dostudur. Türkiye’nin Avrupa’daki resmi faaliyetleri, ülkeler yararınadır.
Yanlış algıların en kısa sürede ortadan kalkacağına ve insanlığın güveni, mutluluğu ve refahı için Avrupa ile işbirliklerimizin önünün kesilemeyeceğine inanıyorum.
Selam ve dua ile…