Hükûmete yakın olduğu ve dokunulmaz olduğu iddia edilen atv’de Esra Erol’un bir programı var hepinizin bildiği gibi… Kanalda yayımlanan bu programda rezalet ötesi bir olay yaşandı. Bu programda ahlak, namus, utanma, haysiyet vb. tüm değerler ayaklar altına alındı. Doğal olarak bu programda yaşananlardan sonra toplumun her kesiminden tepkiler yağdı.
Programın formatı, geçmişten bugüne üç kuruş reyting uğruna yapılanlar, zaten ortalama bir vatandaş için kabul edilebilir değildi. Daha önce bazı dizilerde de gayri ahlaki sahneler ortaya konmuş, ahlaksız mesajlar verilmişti ve milletin gözünde atv güvenilirliğini yitirmişti.
Ancak son yaşananlar, artık tahammül sınırlarını fersah fersah aştı.
Bunun sonucunda da RTÜK, kanal hakkında inceleme başlatıp kanala para cezası verdi. Böylece kanalın dokunulmaz olduğu algısı yıkılmış oldu. Ancak kanaldan yaşanan rezaletle ilgili özür, programın kaldırıldığına dair açıklama beklenirken Esra Erol ve atv, karşı atağa geçti. Önce Esra Erol, kendini aklayan, eleştirenleri suçlayan bir açıklama yaptı ve atv de bu açıklamayı sosyal medyada paylaştı. Program pirüpak idi; programı eleştirenler ise art niyetli, hükûmet muhalifi ve Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen şer odakları…
Ardından da “Medya derneği” bir açıklama yayımladı ki evlere şenlik… Okurken bu medya derneği yöneticileri adına utandım. Çünkü içlerinde hepimizin tanıdığı ve güvendiği insanlar var ve bireysel olarak buradaki açıklamaların onların görüşü olamayacağına inanıyorum ya da hâlâ inanmak istiyorum. Tek tek isimlerini vermeyeceğim, merak eden baksın… Ancak bu insanlar, bireysel olarak hâlâ çok sevdiğimiz ve bizden farklı düşünmediğine, en az bizim kadar belli hassasiyetlere sahip olduğuna inandığımız insanlar…
Yaptıkları açıklama ise fecaat…
atv’deki programda yapılanları sadece gazetecilik faaliyeti olarak nitelemişler ve önemli olanın okura ya da izleyiciye aktarılanın gerçek olması olduğunu da eklemişler.
Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş da “Reyting adına, bütün aile, gelenek, ahlak ve inanç değerlerini hiçe sayarak şüyuu vukuundan beter çirkinlikleri ekranlara taşımak milletimize, medeniyetimize, nesillerimize ve geleceğimize karşı işlenen büyük bir suçtur.” diyerek tam da buna cevap vermiş aslında.
Bu kadar basit mi bu konu?
Dernek, açıklamasına eleştirenleri suçlayarak devam etmiş. Programda yapılanın temelde gazetecilik olduğuna dair şüphe yokmuş ama bunu programla, kanalla ve medya grubuyla özdeşleştirmek vicdan ve izan yoksunluğu imiş.
Vay ben başımı hangi taşlara vuram!.. Bu kanalda ve bu programda bu tarz rezalet ilk defa yaşanmıyor ki!.. atv’nin yayınlarından, gayri ahlaki dizilerinden bu dernek yönetiminin ya haberi yok ya da artık hak ve hakikati savunacak, eleştirenlerin karşısında değil de yanında yer alacak kadar cesaretleri ve hassasiyetleri kalmamış!..
Bu programda bile madem atv’yi eleştiremeyeceğiz, ailemiz, değerlerimiz, yeni nesillerimiz adına tepki gösteremeyeceğiz ve birileri tarafından yaftalanacağız, “atv’yi eleştirmek, zinhar yasaktır, eleştirenler hain olarak yaftalanıp en ağır şekilde cezalandırılır.” diye bir yasayla atv’yi dokunulmaz kılalım!..
Medya derneğini ise gazeteciliğe getirdiği bu olağanüstü açılımdan dolayı tebrik(!) ediyorum.