Muhalefet partileri AK Parti’yi 13 yıldan beri iktidarda tutan temel dayanak noktalarını yeni yeni keşfetmeye başladı. CHP’nin ardından bütün partiler 7 Haziran seçimleri öncesinde birden bire sosyal mesajlar vermeye başladı. Bütün partiler, seçim vaatlerinin başına işçiyi, emekliyi yerleştiriverdi. Çünkü AK Parti’yi yıllardır iktidarda tutan gerçeklerden biri içi dolu sosyal devlet ilkesiydi.

CHP’nin emeklilerle ilgili önemli hamlesi AK Parti’nin zaten yapmayı planladığı düzenlemeyi öne çekmesiyle son buldu. Geriye asgari ücret kaldı. Türkiye’de 5 milyondan fazla kayıtlı çalışan asgari ücretli var. Çoğu genç olan bu önemli kitle gelir dağılımından en az payı alıyor. Hayatın en ağır yükünü onlar çekiyor. Aileleriyle birlikte 10 milyondan fazla seçmene tekabül eden bu önemli kitleyle ilgili vaatler birdenbire önem kazandı.

Çünkü AK Parti programının ‘Çalışma Hayatı Bölümü’nde “Asgari ücret seviyesi geçim standartlarına göre yeniden gözden geçirilecek ve asgari ücretten alınan vergiler kademeli olarak azaltılacaktır” derken, muhalefet partileri somut rakamlarla kamuoyunun önüne çıktı.

CHP bin 500, HDP bin 800, DSP 2 bin, BTP 5 bin Türk Lirası asgari ücret vaat etti. Şu anda Türkiye’deki asgari ücret brüt bin 201,50 Türk Lirası. Gelir vergisi, SGK primi ve diğer kesintiler çıkarıldığında ise net 949,07 Türk Lirası’na iniyor. Herkes kabul etmeli ki Türkiye şartlarında bu rakam gerçekten ama gerçekten az…

İşte bu yüzden “Asgari ücrette artış vaadi popülizm mi?”, “Bu kaynağı nereden bulacaksınız?” gibi soruların tabanda pek bir karşılığı yok. O nedenle muhalefet partilerinin sosyal destek içerikli vaatleri ekonomik sıkıntı çeken çalışanlar ve işsizler üzerinde etkili olabilir.

Vatandaşın sıkıntıları konusunda iyi bir haber alma ağı olan AK Parti de bunun farkında olmalı.

Süleyman Demirel’in 1991 seçimlerinde “Kim ne veriyorsa 5 lira fazlasını vereceğim” sözü, Tansu Çiller’in herkese biri ev, biri araba olmak üzere iki anahtar vaadi sandıkta oy olarak geri döndü.

En güncel örneği de Cem Uzan’ın vaatleri. Mazot 1 lira olacak diyerek her işsize 350 lira maaş vaat edip konser eşliğinde halka döner-ekmek dağıtarak 2002 seçiminde Genç Parti’ye yüzde 7 oy kazandırmıştı. Cem Uzan, dönerin yanında kola-ayran da ısmarlasaydı barajı geçerdi belki de…

AK Parti, emekliler için yaptığını asgari ücretliler için de yapmalı. AK Parti asgari ücretlilere de iyi bir haber vermeli. Çünkü muhalefet partileri artık AK Parti’yi kömür yardımlarından dolayı eleştirmeyecek, küçümsemeyecek. Bu tür eleştirilerin tabanda ne kadar büyük tepkilere neden olduğunu geç de olsa anladılar.

Asgari ücretin yükseltilmesinin işsizlik üzerinde olumsuz etkiye neden olabileceği endişeleri de var. Çünkü ekonomide işsizlik ve asgari ücret doğru orantılı iki değişken olarak kabul ediliyor. Ekonomistler bu denklemin büyümenin daha dinamik hale getirilmesiyle bozulabileceğini vurguluyor. Üreten ve üreterek büyüyen bir Türkiye ekonomisine ihtiyacımız var. Zaten Türkiye’nin en büyük sorunu da üretmek değil midir? Sanayiden, bilime, sanata kadar yeterince üretemiyoruz…