Aşçı bahçıvana, bahçıvan şoföre, şoför uşağa, uşak hizmetçiye, sonra hepsi uşağa diye bir replik var herkesin bildiği…
Son günlerde CHP üzerinden yapılan tartışmalar, tam da böyle garip ilişkiler ağını ortaya çıkarıyor.
CHP İstanbul teşkilatının Maltepe, Avcılar, Ümraniye ve Sultangazi ilçelerinde partililerin cinsel istismara, tacize, tecavüze uğradığı bir başka CHP’li Barış Yarkadaş tarafından gündeme getirildi.
CHP İstanbul il yönetiminin ve parti yetkililerinin cinsel istismar, taciz ve tecavüz olaylarına göz yumduğu hatta örtbas etmeye çalıştığı ortaya çıktı. Daha da ötesi şikâyetçi olan mağdurların tehditlerle susturulmaya çalışıldığı mağdurelerin beyanıyla ortaya çıktı.
Dananın kuyruğu da burada koptu. Arkası çorap söküğü gibi geldi. Her yerden âdeta irin boşalmaya, pislik akmaya başladı.
Kendisi de bir kadın olan il başkanı, tüm meselelere vakıf olmasına rağmen harekete geçmiyor. Hatta tacizcilerden birinin ise akrabası olduğu söyleniyor. Basına yansıyınca sözde partiden atılan kişi, CHP’li Kartal Belediyesinde çalışmaya başlıyor.
Olayların ayyuka çıkması, mızrağın çuvala sığmaz olması sonrasında Barış Yarkadaş, sosyal medya hesabından açıklama yapmak zorunda kalıyor. Normalde böyle bir olayda en insani tavrı gösterip tepki verdiği için tebrik ve takdir edilmesi gereken Barış Yarkadaş için Canan Kaftancıoğlu “Şov yapıyor.” diyor.
Kemal Kılıçdaroğlu, üzerinden günler geçmesine rağmen ne bir açıklama yapıyor ne bir tepki gösteriyor. CHP Kadın Kolları, sözde kadın dernekleri, sözde kadın hakları savunucuları üç maymunu oynuyor. Hiçbiri görmemiş, hiçbiri duymamış, hiçbiri bilmiyor ki konuşmuyor.
Kadın hakları, kadının beyanı, kadının üstünlüğü, kadının dokunulmazlığı diye vıdı vıdı yapan haz ve hız çağının ultra modernist kadın derneklerinden tık yok!..
TV’lerde sürekli Ak Parti eleştirisi yapan, kadınların ezildiğinden dem vuran, mahalle baskısından dem vurup yaşam tarzına müdahale çığlıkları atan sözde gazetecilerin hepsi kafasını kuma gömmüş.
Yandaş ötesi candaş gazetecilik nasıl olur dersi veriyorlar hepimize!..
Aynı şeylerden sadece birini Ak Parti’nin kapısından geçen biri yapsa tüm Ak Partilileri tacizci, tecavüzcü olarak yaftalar, dünyayı ayağa kaldırırlardı. Ensar Vakfı olayında tacizci ve tecavüzcü kendi zihniyetlerinden olmasına rağmen yıllarca olayı nasıl çarpıtıp tüm Müslümanlara ve İslami kuruluşlara saldırdıklarını hepimiz biliyoruz.
CHP’nin tüm teşkilatları rezaletle kaynıyor, bir kadın olan il başkanı örtbas ediyor, sözde gazeteciler ve kadın dernekleri de sükûtla örtüyor rezaletleri…
Susmayanlar var tabii; onlar da şikâyetçi kadınlara yollu, tacizci ve tecavüzcülerine de çapkın diyor.
Şaşırdık mı? Hayır!.. Sadece bunlara hâlâ hüsnüniyetle yaklaşanların da gerçek yüzlerini görmesini istiyoruz.
Didim Belediye Başkanı olayı var ki Cumhuriyet tarihi boyunca görüp göreceğiniz en büyük rezaletti…
HDP milletvekilinin bir kadına tecavüz ettiğinin ortaya çıktığı olay vardı… Daha onlarca olay sayabiliriz.
Bunların hepsinde yine üç maymunu oynamışlardı. Yine yoklardı ortalıkta!..
Rezilsiniz!.. İkiyüzlüsünüz!..
Ama haklarını yememek lazım, algı operasyonunu ve hedef saptırmayı çok iyi yapıyorlar. Bu konuda kimse ellerine su dökemez!..
Bu taciz ve tecavüz olayları ayyuka çıkınca hemen Ekrem İmamoğlu’na suikast yalanını servis edip hedef saptırmaları müthişti!..
Başka kimse başaramaz, şapka çıkarmak lazım!..