Televizyonlar, gazeteler, dijital medya yıllardır ‘’hayvan’’ hakları konusunda uyardı, yazılar yazdı, bu alanda etkinlikler yapıldı…

Ama gelin görün ki derdini anlatamayan canların, bacakları kesileni mi dersiniz, ses telleri söküleni mi dersiniz hala gündemimizde bu konular var.

***

Ben sorunun daha temelde olduğunu düşünmeye başladım…

Mesela “hayvan’’ kelimesinde…

***

“Hayvan” kelimesi Arapçadan dilimize yerleşmiş…

Yani ithal kelimelerle dolu sözlüğümüze bunu da ithal etmişiz…

***

TDK’da “hayvan’’ kelimesinin anlamları;

1- Duygu ve hareket yeteneği olan, içgüdüleriyle hareket eden canlı yaratık.

2- Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat (kimse)

***

İşte dostlar tüm sorun bu kelimenin ikinci anlamında…  En temelinde…

Akılsız… Duygusuz… Kaba… Hoyrat…

***

En temel açılımlarında duygusuzluğu, kabalığı, akılsızlığı barındıran bir kelimeyi anlatamıyoruz… Bir türlü benimsetemiyoruz… Bir türlü o aptal beyinlere yerleştiremiyoruz!

***

Benim bir önerim var…

“Hayvan’’ kelimesini bu yazıyı okuyan herkes sözlüğünden çıkarsın…

“Hayvan’’ kelimesi yerine artık farklı bir kelime kullanalım…

***

Önerilerinizi mail adresime veya sosyal medya adreslerime yazarsanız önümüzdeki haftalarda yazmaktan büyük mutluluk duyacağım…

Benim için bu konu bir kıvılcım yaktı umarım hep birlikte kıvılcıma dönüştürebiliriz.

***

Bazen büyük bir sorunun çözümü çok küçük bir parçadadır…

Belki yaşanılan bu sorunun çözümü de budur…

***

Elbette cezalar ağırlaştırılsın… O ayrı bir konu…

Fakat sorunun temeli ceza olmasından öte insanlık dışı bir muamele yapılması…

***

İnsanlığını bırakmış birisi sizce cezadan ne kadar korkar?

O yüzden cezaların arttırılmasının yanında algı olarak da bazı şeyleri değiştirmeliyiz…

Veteriner hekimlerin bir derdi var

Konuya hiç yorum katmadan Veteriner Hekim Eda Merve Telli’ye bırakıyorum kalemi:

“Kovid-19 aşı çalışmalarını yürüten ve başında olan, zoonoz hastalıklarla mücadele ederek toplum sağlığını koruyan, sağlıkçı olduğu halde sağlıkçı sayılmayan, bir sürü zoonoz hastalıklarla mücadele ettiği halde yıpranma payı olmayan, sağlıkta şiddet yasasına dahil edilmeyen, kamuda oldukça yetersiz sayıda olan ve bir an önce istihdamımızın sağlanması gereken (80 milyon hayvan varlığına karşılık kamuda sadece 9 bin Veteriner Hekim istihdam ediliyor.) biz Veteriner Hekimlerden bahsedebilir misiniz? Hiçbir meslek yoktur ki kendini toplum sağlığı için siper eden ve değersizleştirilen, önemsenmeyen, görmezden gelinen… (Ve bu sadece maalesef bizim ülkemizde. Avrupa’ya bakın Veteriner Hekim hangi konumlarda) artık biz Veteriner Hekimler sesimizi duyurmaya çalışmaktan, değerimizin fark edilmemesinden ve görmezden gelinmekten çok yorulduk. Sesimiz olur musunuz? Bu köşe yazınızda bizden bahseder misiniz?”

Teşekkürler Eda Merve, umarım size bir ses olabilmişimdir.