Diyarbakırlı beyaz yaşmaklı Kürt analara sözümüz var bizim…
Dağa kaçırılmış kanlı terör örgütüne kurban edilen kızı için sözümüz…
Coğrafya kaderdir, hüzünle çizmek isteyenleri yenmeye yeminimiz var bizim…
Kars’ın güzel çocuğu Metin abi, ey şerefli Türkler, bizi kendi kendimize bırakmayın, ellerimizi sıkı tutun diyen yüreğine cevap kardeşliğimizi bölemeyecekler diye haykırışımız var bizim…
Karadeniz’in yolu olmayan diyarlarında bile her koşulda devlet diye sarılan masum Laz nineye her şey güzel olacak diye verdiğimiz sözümüz var bizim…
Umut ile bizi bekleyenleri mahsun bırakmamaya içtiğimiz andımız var bizim…
Edirne’den Ardahan’a bir millete izzetli bir yaşam için sözümüz var bizim…
Çaykaralı Musa’ya…
Kudüs’ün kandillerini yakan Harun’a sözümüz var bizim…
Yemen’de İsa’ya…
Halepli Hamza’ya…
Afrika’daki simsiyah çocuklara sözümüz var bizim…
İçecek su bulamayan Bilal tenli çocuklara götürmek zorunda olduğumuz bir baharımız var bizim…
Ekmeği olmayanlara silah veren katilleri yok etmek için çıktığımız kervanımız var bizim…
İnsanlığın şerefi için sefere sözümüz var bizim…
Ve de zaferin sahibine…
Cezayir’de Mağripli çocuklara…
Endülüs’te tarihe verdiğimiz sözümüz var bizim…
Bosna’nın yetim hanelerindeki yüz binlerce anasız yavruya…
Aliya’nın ardındaki analara…
Doğu Türkistan’daki soydaşlarımıza sözümüz var bizim…
Myanmar’da ormana doğru kaçarken ormanı ateşe verip Müslüman diye yakılarak şehit edilen kardeşlerimizin hesabı için sözümüz var bizim…
Yalın ayaklı, açlıktan devrilen, Batı’nın kapısında köle gibi bekletilen milyonlarca mülteciye sözümüz var bizim…
İtilen, kakılan, horlanan, tahkir edilen, ırkından ötürü kötü muameleye uğrayan insana sözümüz var bizim…
Evleri yerle bir edilen…
Vatanları işgal edilen…
Bedenine alçakça zulmedilen insana sözümüz var bizim…
Amerika’nın arka sokaklarında kanında uyuşturucu ile ölen zenci çocuğa…
Milyonlarca Kızılderiliye…
Beş yüz milyon yetim çocuğa sözümüz var bizim…
Emeği çalınan her bir insana…
Açlığa mahkum edilmiş halklara…
Bedenini satmaya zorlanan kadına sözümüz var bizim…
Gönlü yaralanmış…
Kanadından kırılmış…
Merhamete muhtaç çağa merhamet getirmek için sözümüz var bizim…
İnsanlığın gül bahçesini kan ile sulayan soysuzlara bu dünyayı dar edeceğiz sözümüz var…
Çiğnediğiniz ekmeğe…
Öldürdüğünüz karıncaya…
Vallahi verdiğimiz sözümüz var bizim…
Açlıktan kedi yiyen insanları seyredip hiç bir halta yaramayan etkisizlere insanlığı hatırlatmaya devam edeceğiz sözümüz var bizim…
Kim olursa olsun…
Kime inanırsanız inanın…
Adil bir yaşamı hak eden herkese merhamet sözümüz var bizim…
Karanlık bir çağı karanlık adamlara dar etmek için kıyamımız var bizim…
Penceremize konan kumruların açlığından dahi hesaba çekilecek olan ey insan…
Kötülüğü yenmek için Allah’a verdiğimiz sözümüz var bizim…
İnsana karşı insani sorumluluğumuz var bizim…
Allah, ahdine sadık olanları sever…
Söz verdiysek bizler ölümüne ölümüne…