‘Terör’ denince birçok insanın aklına artık Amerika geliyor.

Şimdi Amerika başta olmak üzere bütün dünyanın savaştığını iddia ettiği DEAŞ’ı da Amerika’nın kurdurduğu algısı açık. FETÖ zaten Amerika’da. Amerika’nın elini attığı her yerde kan ve kaos var. Karışıklıktan nemalanma bu olsa gerek. Tüm bunların faturasını da Arap ülkelerine kesiyor. Yani Müslüman kanı dökerken parasını da Müslümanlardan alıyor.

Terör destekçilerine kucak açmak Amerika’nın politikası haline geldi artık.

Birkaç gün önce ABD, Türkiye’deki vatandaşlarını, İstanbul Şişli ve Mecidiyeköy’deki olası saldırı ihtimaline karşı adres vererek uyardı. Açıklamanın ardından polisler bölgede güvenlik önlemi almaya başladı. ABD’nin ‘güvenlik uyarısı’ için Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “Somut istihbarata dayanmıyor” denildi.

İlk kez ayrıntılı bir şekilde adres veren konsolosluk, vatandaşlarının özellikle Şişli’deki Ağaoğlu Sokak’tan ‘uzak durmasını istedi.

Bu açıklamanın ardından ise Şişli Mecidiyeköy’de, özel harekat polisleri ve resmi polis ekiplerinin şüpheli gördükleri araçlar ve şahıslar üzerinde ‘detaylı arama’ yapmaya başladı.

Şimdi bu durumu analiz edelim.

Amerika somut bilgisi olmamasına rağmen neden böyle bir açıklama yapmış olabilir?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu malum biliyorsunuz, yürüyor Ankara’dan İstanbul’a… Bu nedenle sokaklar hareketli. Şimdi ABD yaptığı bu açıklama ile güvenlik güçlerini endişeye sevk edecek, olası bir eylemin önlenmesi için de güvenlik güçleri bu yürüyüşe müdahale edecek veya sert tedbirler alacak, ortalık karışacak. Ortaya çıkacak gerginlikten de provokatif eylemler gerçekleştirilerek birilerinin ekmeğine yağ sürülecek.

Yani ortalık karışsın diye beklenti içinde olanlara zemin hazırlama maksadı taşıyan bir algı operasyonudur ABD’nin bu açıklaması.

Ancak, bu oyuna hükümet ve güvenlik güçlerimiz gelmedi. İnşallah gelinmeyecek de…

Tabi şunu da görmek gerek. Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat döneminde gerçekleştirilen hangi zulme karşı durdu ve ‘Adalet’ için yürüdü. Üniversitelerden başları örtülü diye atılan öğrenciler yürürken bu yürüyüşe neden karşı çıktı. Neden Müslüman kesime karşı kin ve nefreti artıracak söylemlerde bulundu?

Birileri çıkıp Cumhurbaşkanlığı seçimi için illa 367 oy gereklidir dayatması ile hukuku ayaklar altına aldığında neden ‘Adalet’in yanında durmadı.

Hiçbir siyaset ülkenin karışması için yapılamaz. Ülkenin huzuru, güvenliği ve refahı için yapılır siyaset.

Siyasetçi birilerinin maşası da olmamalı. Kurulan tuzak oyunlarına da dikkat etmelidir.

Selam ve dua ile…