Günümüzde kimsenin kimseye tahammülü kalmadı. Hatta anne babalarımıza bile. Evlerimiz genişliyor ama gönüllerimiz daralıyor. Konforumuz artıyor ama huzurumuz azalıyor. Varlığımız artıyor ama ruhumuz çember altında. Peki neden? Çünkü evlerimizi şenlendiren, bize ve çocuklarımıza kültürel mirasımızı aktaran ve maddi-manevi bütün varlıklarını bizim için feda eden anne babalarımızı evimizin bereketi, başımızın tacı ve gönlümüzün ilacı olarak görmek yerine onları birer fazlalık olarak görmeye başlıyoruz. Bizim onlara ihtiyacımız olduğunda onlar hep bizim yanımızdaydı. Gece gündüz her an bizim eksiklerimizi gidermek için çabalayıp durdular. Bizler ise bu kapitalizm ve modernizm çağında dünyevi heves ve arzulara kapılarak onların bize en çok ihtiyaçları olduğu zamanlarda onları başkalarının insafına terk ediyoruz.
Aman Dikkat!
Ebu Hureyre (ra) şöyle dedi:
Nebi (sav) şöyle buyurdu:
“Burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün, burnu yerde sürünsün!
Sahabeler:
−“Ya Rasulallah! Kimin?” dediler.
Nebi (sav) şöyle buyurdu:
“Ana babasına, ikisinden birine yahut her ikisine birden ihtiyarlık zamanlarına yetişip de cennete giremeyen kimsenin.” (Müslim 2551/9, Buhari Edebü’l-Müfred 21)
Men dakka dukka
En iyi insan en hayırlı evlattır hem Allah katında hem de insanlar nezdinde. Hayatı boyunca itibarı olur, anne baba duası alır. Bu da onun işlerinin rast gitmesine, evinde bereket olmasına, ailesinde huzur bulmasına yardımcı olur. Günümüzde huzurevlerinin sayısı artmakta ve evlatlar ebeveynlerini imkanları olmasına rağmen artık daha fazla huzurevlerine bırakmaktadır. Anne ve babalarımızın huzurevlerinde daha iyi bakım gördüklerini, daha fazla sosyalleşebildiklerini ve daha iyi beslendiklerini düşünüyor olabiliriz. Peki ya anne babalarımızın gönüllerinin ve ruhlarının bakımını kim sağlayabilir? Sadece evlatları, torunları ve yakınları. En aciz çağlarında onları aile huzurundan, yuva sıcaklığından ve torun sevgisinden mahrum ediyoruz. Onlar da bizim mutluluğumuz için ve eşlerin huzuru kaçmaması için mecburen buna boyun eğiyorlar. Zaten onlara tercihlerini soran da olmuyor.
Hâlbuki Yüce Rabbimiz İsra Süresi 23. ve 24. ayetlerinde şöyle buyurmaktadır: “Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et.”
Günümüzde giderek kreşler, bakıcılar ve yuvalar norm haline gelmeye başladı. Yurtdışında alt katları bebek yuvası, üst katları ise huzur evi olarak faaliyet gösteren çok sayıda ibretlik kurumlar var. Bizde de yakında korkarım her mahallede bir huzur evi açılacak, çünkü her mahallede bir yuva açılıyor ve iki yaşındaki çocuklar sıcak aile ortamından koparılarak bu kurumlara teslim ediliyor. Unutmayalım çocuklar ders almaz model alır. Biz ne yaparsak çocuklarımız da bize aynısını yapar. Men dakka dukka yani eden bulur sözü hayatın gerçekliğini bizlere göstermektedir. Yaşamlarının en aciz dönemlerinde bulunan ve bizlere en çok muhtaç olan bebeklerimizi ve büyüklerimizi ev ortamından uzaklaştırmamamız lazım. Bu hayati bir meseledir.
Anne babalarımızı evimizden uzaklaştırmayalım, onların hayır duasını alalım, onlara asla bize yük olduklarını hissettirmeyelim, kalplerini ve gönüllerini kırmayalım. Unutmayalım ki bizim huzurumuz eski aile yapımızda, Batının ailemizi ifsat etmek için bizlere empoze ettiği “çekirdek aile mutlu ailedir” mantalitesinin tuzağına düşmeyelim.
*
Unutmayalım:
Ebu Bekre (ra) şöyle dedi:
Nebi (sav) üç kere şöyle buyurdu:
“Büyük günahların en büyüğünü size haber vereyim mi?”
Biz de:
−“Evet, ya Rasulallah!” dedik.
Rasulullah (sav) dayanmakta iken oturdu ve şöyle buyurdu:
−"Allah’a şirk koşmak, ana babaya asi olmak! Dikkat bir de yalan yere şahitlik yapmaktır!”
Ravi dedi ki:
“Rasulullah (sav) bu sözü o kadar tekrar etti ki biz keşke sussaydı diye arzu ettik.” (Buhari 13/2442, Müslim 143/87)
Selametle…