Ağustos ayı, kamu çalışanlarının kamu işveren heyeti ile 2024-2025 yıllarını kapsayan 7. Toplu Sözleşme Görüşmelerinin yapıldığı zaman dilimidir. 4 milyon kamu çalışanı ve yaklaşık 2 milyon emekli, toplu sözleşme görüşmelerinde nasıl bir sonuca ulaşılacağını merakla bekliyor.

6. Toplu Sözleşme Görüşmelerinde varılan anlaşma ve oransal artışlar çok komik seviyelerde kaldı ve enflasyondaki artışa paralel olarak hükûmet, yüzde 100’lere varan artışlar yapmak durumunda kaldı. Zaten Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası enflasyon tahminlerini çoğu zaman tutturamıyor ve kamu çalışanlarına toplu sözleşmede belirlenen orandan daha fazla artış yapılıyor.

7. Toplu Sözleşme Görüşmelerinde çalışan kesimin taleplerini, yetkili konfederasyon olan Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve konfederasyon yetkililerinin açıklamalarından öğreniyoruz. Kamu çalışanları, iki yıl için toplam yüzde 110 artış talep etti fakat hükûmetin önerdiği rakam, bu talebin yarısını bile karşılamadı.

Merkez Bankasının 2023 sonu için enflasyon tahmini yüzde 58 iken memurlara önerilen artış yüzde 15+10. Yani yüzde 25 artış önerisi, piyasa gerçeklerini ve hayatın gerçeklerini karşılamayan bir teklif olarak kabul ediliyor.

Kamu çalışanları, enflasyonun tüm yükünün kendilerine yüklenmesine tepkili. Ekonomideki dalgalanmanın sebebi olarak memurlara verilen seyyanen artışların görülmesi kamu çalışanlarını üzmüş durumda.

Toplu sözleşme görüşmelerinde Memur Sen gayet net bir şekilde taleplerini dile getiriyor. Kamu işveren heyeti sahayı rahatlatmak durumundadır. Yüzde 5’lik enflasyon gerçekleşmelerine piyasa da vatandaş da inanmıyor.

KAMU ÇALIŞANLARININ BEKLENTİLERİ

7. Toplu Sözleşme Görüşmeleri, hakem heyetine kalmadan anlaşmayla sonuçlanmalı. Oransal artışlar piyasa gerçeklerinin altında olmamalı. Enflasyon farkı, oluştuğu aydan itibaren ücretlere yansıtılmalı.

Gelir vergisi uygulaması, yılın ikinci altı ayı için verilen artışları yok etmektedir. Dolayısıyla kamu çalışanları, gelir vergisinin yüzde 15’te sabitlenmesini talep etmektedir. Birçok kamu çalışanı haziran ayından itibaren yüzde 20 hatta yüzde 27’lik vergi dilimine girmekte ve aldığı ücretlerde çok önemli kayıplar yaşamaktadır.

Dini bayramlarda emeklilere ve her üç ayda bir kamu işçilerine verilen ikramiyelerin bir şekilde kamu çalışanlarına da verilmesi beklentiler arasındadır. 

TOPLU SÖZLEŞME VAR; GREV HAKKI YOK

Öncelikle toplu sözleşme hakkının kullanılması çok önemli fakat görüşmelerde kamu çalışanları, sadece talep eden pozisyondalar. Yani grev hakları bulunmamaktadır. Yetkili sendika ile hükûmet anlaşamazsa konu hakem heyetine götürülecek. Peki, hakem heyeti kimlerden oluşmaktadır? Altısı kamuyu temsil eden üyelerin beşi ise sendikaları temsil ederken toplam 11 üyeden oluşan bir hakem heyeti yapısı var. Bu durumda görüşme hakem heyetine kalırsa hükümetin verdiği oranların kabul edileceği kanaati yaygın sahada.

Grev hakları olmayan kamu çalışanlarının bu durumda, karşılıklı anlayış çerçevesinde hareket etmeleri dışında bir seçenek kalmıyor. Kamu çalışanları, kamu işveren heyetinin sağduyusuna ve ülke gerçeklerini anlamasına; diğer taraftan da yetkili konfederasyonun pazarlık ve ikna gücüne umut bağlamış durumdadır.