Kahramanmaraş merkezli ve on bir ili kapsayan büyük deprem felaketinin ardından yaralarımızı sarmaya devam ediyoruz.

Canımız çok yandı; yanmaya da devam ediyor.

Kardeşlik, insanlık, paylaşma, dayanışma ve yardımlaşma en çok bu zamanlarda ortaya çıkmalıdır.

İnsanlarımız bunun en güzel örnekliğini ortaya koydular ve koymaya da devam ediyorlar.

Şefkat ve merhamet duygularımız çok yüksek; bu milleti güçlü yapan, güçlükler karşısında ayakta durmasını sağlayan da yine bunlardır.

Bizi en çok bir yapan, birbirilerimize bağlayan da bu duygulardır.

Bu sebeple, yeri gelir biz yemez kardeşimizle paylaşırız, biz giymez, kardeşimiz üşümesin diye ona veririz.

Sağa sola laf yetiştirmeden, algı oluşturmadan, tamamen insani bir refleksle yardım etmek, yardımlarımızı sürdürmek ve depremzedelerin yüreğine dokunmak durumundayız.

Onları yürekleri şu an yangın yeri; yüreklerindeki acının tarifi ne mümkün!

Deprem altında kalan evladını kurtaramayan bir babanın, çocuklarının tamamını kaybetmiş bir annenin, aile fertlerinin tamamını yitirmiş bir çocuğun yüreğindeki yangını tarif edecek, tanımlayacak bir kelime var mıdır?

Allah hepsinin yüreğine sükûnet versin ve bizleri de onların yüreğindeki acının dinmesi için yardımcı kılsın.

Her şeylerini kaybeden bu insanlar kendilerini asla sahipsiz hissetmemeliler, asla!  

Birlik olmak, yapıcı davranmak, işe yaramak, bir yaraya merhem olmak durumundayız; olanlardan dersler çıkarmak boynumuzun borcu olmalı.

Bizler her ne kadar elimizden gelen yardımı yapsak, bölgeye ulaştırmaya çalışsak da ateş en çok düştüğü yeri yakıyor.

Çocuklarını kaybeden anne-babaların durumu, anne-babalarını kaybeden çocukların hâli, yaşanan travma hiç de kolay değil.

Yaşanan felaket, yaşayanlar için zihinlerden kolay kolay çıkmayacak.

Bu tür konularda en fazla çocuklar olmak üzere, depremzedelere psikolojik destek vermek, tekrar hayata bağlanabilmeleri için yardımcı olmak durumundayız.

Yaraların sarılması için devlet, sivil toplum kuruluşları ve insanlarımız el ele vererek mücadele ediyorlar.

Yaşadığımız her acı bizi birbirimize daha çok kenetliyor.

Dayanışma ve birlik ruhu daha kuvvetli bir şekilde ortaya çıkıyor.

Birlik olduğumuzda, dayanışma ve yardımlaşma içerisinde olduğumuzda, felaketin yaralarını omuz omuza vererek sardığımızda üstesinden gelemeyeceğimiz bir sıkıntı olamaz.

Acılarımızı birlikte paylaştıkça, yaralarımızı birlikte sardıkça daha güçlü hâle geleceğiz.

Bedenleri ve yürekleri üşüyen depremzede kardeşlerimizi yüreğimize basmak, yüreğimizle sarmak, yüreğimizle ısıtmak durumundayız.