Trabzonspor Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri, âdeta yarı açık cezaevi gibi. Hele hele medya mensuplarına ise tamamen kapalı; medyaya açık tutulan 15 dakikalık antrenmanlar hariç. Sadece tel örgüleri yok çevresinde.
40 yıldır Trabzonspor’u takip eden bir medya mensubu olarak bu durumun Trabzonspor’a büyük zarar verdiği kanısını taşımaktayım. Medya mensubu toplumu bilgilendirmek ve enforme etmek için ne yapmalı acaba?
Yıllar önce soyunma odasına ve tesislerin en ücra köşesine kadar giren gazeteciler şimdi ise tu kaka yapılıyor. Neden?
Sevgili meslektaşım Adnan Sungur’un bilgisini buraya aktarmakta yarar görüyorum. Sungur ile Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde sohbet ederken, "Kamil, geçtiğimiz yıllarda dünyanın en ünlü kulübü Bayer Münih başkanının bir açıklamasını okumuştum; 'Tesislerimiz medya mensuplarına 7-24 açık tutulacak.' Bu uygulama hala devam ediyor mu bilmiyorum. Nedeni: Medya mensubu tesislerde olduğunda oradaki yöneticisi, futbolcusu veya çalışanı daha tertipli olacak. Hareketlerine dikkat edecek. Böylece otokontrol sistemi sağlanacak." demişti.
Bu doğru değil mi? Gizlenecek ne var ki? Eğer kaçak varsa buradan kimin sorumlu olacağı aşağı yukarı belli.
Trabzonspor, kapılarını medya mensuplarına kapatmamalı. Bence açık tutmalı. Eğer kapalı tutarsa, medya mensubu görevini yapmak amacıyla bir şeyler yazmak ve gazetesine haber vermek zorundadır. Hatalı, yanlış haberler vermemek için medya mensubu doğruyu öğrenmek ve yazmak zorunda. Bunun için başta başkan ve yöneticiler olarak medyaya açık olmalı. Eksik haber yapmak hem kulübü hem yöneticiyi hem de futbolcuyu sıkıntıya sokmaz mı?
Ben o tesislerin 3. katında geçenlerde vefat eden Alman Teknik Direktör Jürgen Sundermann ile Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş maçları öncesinde defalarca röportajlar yaptım. Trabzonspor’a bir zarar geldi mi? Elbette hayır.
Gizlenmek, kapatmak, bence bir şeyleri saklamaktır.