Ajanslara yeni bir haber düştü.

ABD Kongresine sunulan istihbarat raporunda 1.’si; YPG’nin “PKK’nın Suriye’deki milis gücü” olduğu 2.’si de; YPG’nin “otonom bir bölge arayışında” olduğu belirtildi.

Acaba Amerika’yı yeniden mi keşfediyorlar?

“Mış” gibi davranmaları çok rahatsız edici.

Bu vakıayı en az bizim kadar biliyorlar. Hatta “mış” gibi yaptıkları durumun baş aktörü bizzat kendileri. Birilerini teröre yönlendiren, eline silah veren, eğiten, donatan, cephe açan, devlet vadeden kimdir? ABD’dir. Bu süreçlerde ABD yalnız da değildir. Bir şer cephesi devletleriyle, derin mihraklarıyla büyük bir ittifak oluşturmuştur. Tıpkı tarihte Müslümanların karşısına çıkan topyekûn bir kitle olduğu gibi. O çağlarda da kan döktüler, bugün de buralara kan dökmek için ve yeni dizayn oyunları için döndüler.

Dün daha netti her şey. Düşmanın kim, ne istiyor, yöntemleri nelerdir? Her şey daha netti.

Bugün bu çağda düşman kendini flulaştırıyor, “Senin stratejik müttefikinim” diyor.

Sonra sınırına kadar gelip teröristlere devlet kurmaya kalkışıyor.

Bunu da yaparken Türkiye’nin uyarılarına karşı söz veriyor sözünde durmuyor.

Türkiye hamle yapınca süreçte başka terör gruplarını devreye sokuyor.

Sonra yeni plan için görüşme yapmaya geliyor, çok sevgili “dostumuz” olarak.

Yaşadığımız süreçlerde dilimize pelesenk oluyor, “Allah düşmanın da mert olanını versin” diye.

*

ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson bugün Ankara’ya geliyor. Gündemde Afrin Harekâtı ve Münbiç var.

Afrin çıkışı Türkiye’nin oyunbozan bir hamlesiydi.

ABD bu çıkışın karşısında direnemedi, geri adım attı.

Şimdi bundan sonrasına bakıyor, pozisyon alıyor.

Türkiye’nin kararlılığı karşısında ne kadarını kotarabilirim diye bakıyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bizim ABD’den beklentimiz açık ve nettir. Artık biz vaat istemiyoruz, somut adımlar istiyoruz. Ya ilişkileri düzelteceğiz ya da bu ilişkiler tamamen bozulacak. ABD Münbiç için gereğini yapmazsa, biz yapacağız” dedi.

Soru: Bugün ne konuşulacak? ABD’nin çantasındaki planda ne var?

ABD Türkiye’nin Münbiç’ten vazgeçmeyeceğini biliyor. Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Fırat’ın doğusundan da teröristleri temizleme hedefinin olduğunu biliyorlar. Bu konudaki kararlılığı zaman içinde göreceğiz. Çünkü terörden canımız çok yandı. Erdoğan terörün kökünü kazımak istiyor.

Tillerson şöyle bir teklifte bulunabilir; Münbiç’ten çekilelim. Siz de Fırat’ın doğusuna dair bir iddiada bulunmayın.

Böyle bir teklifin Türkiye tarafından kabul göreceğini sanmıyorum.

Yine tahminlerimize göre siyaset kurumu ve TSK Afrin öncesinde terörle mücadele kapsamında sınır ötesi operasyonlarına dair kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini belirledi. Bu anlamda Fırat’ın doğusuna dair de iddia ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyleminin arka planı hazır. Dolayısıyla Tillerson’ın tekliflerinin Türkiye’nin yol haritasını değiştireceğini hiç sanmıyorum.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın sözüyle bağlayalım yazıyı. Son söz olarak ifade edelim: “Sırtını kime dayarsa dayasın terör örgütleri ve destekçileri kaybedecek.” dedi.