Tarlada 3 TL olan bir ürün markette 30 TL olur mu? Bu nasıl bir kazanma şeklidir ki yüzde 300’e yakın zam gelir mi? Ya da bir başka deyişle ürünün markete kadar gelen yolculuğunda kimler ne kadar kazanıyor? Merak edilen sorulara bir türlü cevap bulunamıyor…
Dünyada yaşanan tedarik sorunu Türkiye’de de fahiş fiyat artırışlarıyla başka bir boyuta geldi. AK Parti hükûmetinin tüketiciyi korumak için bir dizi kararlar almasına rağmen hiç durmayan birileri var. Üreticiden aldıkları ucuz ürünler markete gelinceye kadar hangi değişime uğruyor ki bu kadar zamlansın? Ne oluyor da bir patates tarlada iki üç liraya alınırken markete gelinceye kadar 15-20 lira bandında olsun. Bu işten kim para kazanıyor? Üreten mi, taşıyan mı, halde satan mı, markette satan mı? Görünen o ki üretici hariç herkes. Yani asıl emeğin sahibi değil, aracılar kazanıyor. Market zincirleri defalarca kez ceza yemelerine rağmen aman demiyorlar.
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu fiyatları düşürecek formülü açıklamıştı.
"Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde elma hasadı başladı. Tarlada üç ile beş lira arasında değişen elmanın kilosu marketlerde 30 TL’ye kadar çıkarken, üretici soğuk hava deposu olmaması nedeniyle çiftçinin ürünü istediği fiyata satamadığını söylüyor.
Meyve suyu fabrikalarının da alıcısı olduğu elmalar kilogram başına tarlada üç ila beş lira arasında alıcı bulurken, Doğanşehir Ziraat Odası Başkanı Burhan Tanışık, ilçede soğuk hava depolarının olmaması nedeniyle çiftçinin kazanamadığını söylüyor."
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu üreticide 50 kuruş ile 1 TL aralığında alıcı bekleyen ürünün tüketiciye beş altı liradan satılması gerektiğini belirtti.
Yani Ağaoğlu şunu diyor; 1 TL'ye aldığın ürün markete gelinceye kadar en fazla dört lira artabilir. Öyle 2 TL’ye aldın 20’ye, 3 TL’e aldın 30’a sat. Bu nasıl izah edilebilir, nasıl bir kazanma şeklidir? Allah böyle kazananlardan etmesin. Allah böyle kazananları iflah etmesin. Allah böyle kazananları ifşa etsin.
YENİ HAL YASASI
“Yeni hal yasası üretici kooperatiflerine ücretsiz yer tahsis etmenin yanı sıra zincir marketlerin de tedariklerini sebze, meyve hallerinden yapmalarını sağlayacak ve böylelikle fiyat uçurumları son bulabilecektir.”
Çarşı pazarda fiyatların haftadan haftaya değişkenliği ve sürekli zam furyası bir an önce sona ermelidir. İnsanlar ürünlerdeki indirim için "yaz"ı beklediler ama değişen bir şey olmadı. Kışa hazırlık yapan tüketici konservelerini bile yarı yarıya düşürdü. Mevsimine göre değişen meyvelerden azar azar alan tüketici pazarla market arasında büyük bir fiyat uçurumu görememesine rağmen cüzi de olsa düşük fiyat nedeniyle pazarı tercih edebiliyor. Çünkü tüketicinin kalemleri arasında sadece pazar gideri yok. Eğitim, sağlık, kira, elektrik, su, doğal gaz, telefon ve internet gibi giderler de bütçeyi derinden sarsabilecek boyutlarda. Doğal gazdaki 25 metreküplük ücretsiz durum tüketiciye ilaç gibi gelse de önümüz kış.
YÜKSEK FİYATLI ÜRÜNLERİ GÖREN TÜKETİCİ NE YAPMALI?
Tüketiciler yüksek fiyat uygulayan satıcılardan uzak durmalı ve fahiş fiyat uygulaması ile ilgili Ticaret Bakanlığı bünyesindeki Haksız Fiyat Değerlendirme Kuruluna internet üzerinden şikayetlerini iletmelidirler.
Yeniden görüşmek üzere…