Fatih Sultan Mehmet diyor ya; “Trabzon’u almadan İstanbul’un fethi eksik kalır” diye bizimkisi de o hesap belki ülke genelinde seçimler bitmiş olabilir ama İstanbul seçimleri gibi Türkiye’nin geleceğinde önemli bir yere sahip seçim hala devam etmekte ve bu seçim atmosferi 23 Haziran’a kadar da devam edeceğe benziyor. Bu süreç içerisinde toplumda gördüklerimizi ve analiz ettiklerimizi bu köşelerden sizinle paylaşmak bizim için bir vazife. Çünkü günümüz dünyasında algı operasyonları ciddi bir etki oluşturmakta vatandaş üzerinde. Bu algı operasyonlarını ancak bu gibi kısa metrajlı yazılarla birlikte tersine çevirebiliriz.
Şimdilerde de sağ seçmen üzerinden yürütülmeye çalışılan bir algı oluşturulmak istenmekte. Nedir bu? “Ben geçen seçimde oyumu Binali Yıldırım’a verdim bu seçimde Ekrem İmamoğlu’na vereceğim.” Bu algıyı yayanlar ise CHP’nin kuytuda köşede kalmış belediye meclis üyeleri, yöneticileri vs. Yapılmak istenen bu tarz algılar her ne kadar ortaya çıkarılsa da sosyal medya kullanmayan seçmeni olumsuz etkilemekte. Ve bu algı sağ seçmene genellikle eski İslamcı huysuz muhalif kitle tarafından yayılmakta. Çünkü bunlar karşı tarafa (Sol ve türevlerine) şirinlik yaparak, ona kendini beğendirme, dönüştürme ve onu elde etme gayretkeşliği içerisinde. Sonunda evdeki bulgurdan olacaklar ama haberleri yok. Karşı tarafa karşı eziklik psikolojileri hala devam etmektedir. Hâlbuki kumaş aynı kumaş, malzeme aynı malzeme ama her şey çok güzel olacak deyip hata ediyorlar. Bu tip insanlar acabası olmayan insan rahatlığındadır.
Peki bu süreçte biz ne yapacağız? Ringelmann etkisi diye bilinen bir etki var. Yani; bir ekipte kişi sayısı arttıkça, kişi kendisinin görünmediğini düşünüp daha az çaba harcar ve bu yüzden verimlilik düşer. Bu etkiyi bir yerden hatırlıyorsunuz değil mi? 31 Mart’taki AK Parti seçmeninin ve teşkilatlarının psikolojisiydi bu. Ben AK Parti olarak diyorum ama genel itibariyle sağ seçmende bu psikoloji üzerine hareket etti ve sonuç olarak garanti alınması gereken illerde problemler yaşandı. Netice de 17 yıldır büyüyen bir yapıda bunların görülmesi gayet doğal lakin; şimdi yapmamız gereken tek şey ise Ringelmann etkisinden kurtulup, istedikleri kadar oy çalsalar dahi kapatamayacakları bir farkla İstanbul’u Sayın Binali Yıldırım’a emanet etmek…