Bir siyasi parti olarak Saadet, Merhum Necmettin Erbakan’ın kurduğu Milli Nizam, Milli Selamet, Refah Partisi ve Fazilet Partisi çizgisinden neden bu kadar savruldu ve 1970’ten bugüne tam 48 yıllık mirası elinin tersiyle itiverdi.

1989-1995 yılları arasında Refah Partisi’nden Sivas Belediye Başkanlığı yapmış olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na sormak istiyorum;

Milli Görüş gömleğini çıkartmış olmakla eleştirdiğiniz Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında bu sizin yaptığınız, içine düşmüş olduğunuz gafletin, dalaletin hatta hıyanetin adı nedir?

Saadet Partisi’nin üzerindeki Milli Görüş gömleğine sapladığınız bu Altı Ok’un, Necip Fazıl’ın ifadesiyle, ‘Surda açılan bütün mukaddes gedikleri’ kapatacağının nasıl farkında olamazsınız?

Milli Görüş gömleğinin Altı Ok ile paramparça edilişine, gömleğin ön tarafından yırtılmasına nasıl, hangi vaat ve heva ve heves ile razı gelebiliyorsunuz?

Milli Görüş’ü, CHP’nin rakı sofrasına nasıl ve hangi hakla meze yapabiliyorsunuz?

Bu nasıl dünyevi bir hırstır ki, Milli Görüş’ün has adamı, ümmetin ümidi Recep Tayyip Erdoğan’ın yıkılması, yere düşmesi, tökezlemesi için bin yıllık düşmanlarınız ile ittifaklar kuruyorsunuz?

Ne yaptı bu adam size arkadaş;

Başörtüsüne kamusal alan serbestiyeti kazandırdığı ve başörtülüleri ikinci sınıf vatandaş olmaktan çıkardığı için mi,

İmam Hatiplerin önünü açarak dininin ve değerlerinin savunucusu bir gençlik yetiştirdiği için mi,

Okul kapılarında bekleyen ve başları kapalı olduğu için öğrenim hakları engellenen, bir diploma ve bir meslek sahibi dahi yapılmayan genç kızlarımızın yaşadıkları zulme son verdiği için mi,

Hastanelerde rehin kalan, çıkabilmek için senet imzalayan ve o senedi ödeyemediği için evine haciz gelen insanımızı, Avrupa standartlarının üstünde ve ücretsiz tedavi ettirdiği için mi,

İçine girmekte tereddüt etmediğiniz zihniyet tarafından desteklenen eli kanlı katiller tarafından Türkiye’nin her köşesinde patlatılan bombaları susturmak için sınır ötesi operasyonlar yaptığı için mi,

Bombaların patlamadığı şehit cenazelerinin gelmediği bir Türkiye’ye doğru ilerlediğimiz için mi,

Milli Savunma Sanayiini güçlendirdiği; kendi silahını, kendi tankını, topunu, İHA’sını kendisi yapan bir ülke haline geldiğimiz için mi,

Her fırsatta İsrail’e haddini bildirdiği, ‘Dünya beşten büyüktür’ dediği ve Filistin’i hiçbir zaman yalnız bırakmadığı için mi,

Yapmış olduğu yardımlar ve vermiş olduğu desteklerle Afrika’da açlıktan ve susuzluktan ölümlerin son bulduğu için mi,

Erbakan’ın göz bebeği Bosna’yı hiçbir zaman yalnız bırakmadığı için mi,

Öğrencilere ücretsiz kitap verdiği, bilgisayar dağıttığı için mi siz bu adamı devirmeye çalışıyor, devirmeye çalışanlarla gizli ve aleni ittifaklar kuruyorsunuz?

Diyecek bir söz, yazacak kelime bulamıyorum;

Son söz yine Üstad’tan, işte haliniz;

“Zindan iki hece, Mehmedim lâfta!

Baba katiliyle baban bir safta!”

Cuma gecesi beyin kanaması geçirerek Yalova Devlet Hastanesi’nde ameliyat edilen Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’na Allah’tan acil şifalar diliyorum…