Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, geçtiğimiz günlerde sınıf tekrarının geleceğini ve devamsızlık affının kaldırılacağını açıklamıştı. Okul terkleriyle ilgili sorunlar olduğunu dile getiren Tekin, açık liseye geçişlerin de zorlaşacağını dile getirmişti. Zaten var olan bu uygulamada, pandemi ve Maraş depremlerinden sonra esnekliğe gidildi. Beykent Üniversitesi Eğitim Koordinatörü Celalettin Macun, Bakanlık kararını Diriliş Postası’ndan Demet İlce’ye değerlendirdi.
Pandemi ve depremle beraber eğitimde yaşanan aksaklıklar yeni Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin tarafından yavaş yavaş giderilmeye başlandı. Bu iki dönemde öğrencilerin okula gidememesinden kaynaklı, devamsızlık ve sınıfta kalma durumları göz ardı edilmişti. Özellikle öğrencilerin açık liselere kaymalarının önüne geçilmesi için Bakan Tekin, devamsızlık affının kaldırılacağını ve devamsızlıktan dolayı sınıfta kalmanın geri geleceğini açıkladı. Bu kararın önümüzdeki eğitim öğretim döneminde uygulanması bekleniyor. Celalettin Macun, devamsızlık affının kaldırılıyor olmasını caydırıcı bulduğunu ve öğrencilerin okula devam etmeleri için yararlı bir karar olduğunu dile getirdi.
“SINIF TEKRARI İLE İLGİLİ MADDE HİÇBİR ZAMAN DEĞİŞTİRİLMEDİ”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sınıf tekrarının geri geleceğini ve devamsızlık affının da kaldırılacağını açıkladı. Devamsızlık da bir sınıfta kalma sebebi olacak. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Verilen kararı doğru bulduğunu belirten Celalettin Macun, aslında devamsızlık ve sınıfta kalma maddesinin hep var olduğunu, sadece belirli dönem bu maddelerde esnekliğe gidildiğini şöyle anlattı:
“Bu karar genel olarak doğru. Sınıf tekrarı ile ilgili bir madde var ve bu madde aslında hiçbir zaman değiştirilmedi. Peki, neden herkes böyle bir kural varmış gibi düşünüyor? Çünkü pandemi sürecinde öğrenciler okula gitmek istemedi, dışarı çıkmak, otobüse binmek istemedi. Bu süreçte psikolojik sorunlar yaşandı. Ve o psikolojik sorunların hepsini ortadan kaldırmak için ve salgının yayılmasını engellemek için devamsızlık kısıtlaması getirilmişti. Yani ‘bu dönemde devamsızlıkla ilgili belli şeyleri göz ardı edeceğiz’ denildi.
6 Şubat depremlerinden sonra da çocuklar psikolojik sorunlar yaşadılar. Bu nedenle aslında var olan devamsızlık ve sınıfta kalma durumu bu dönemde de esnetildi. Devamsızlık affı ve sınıf tekrarının tekrar gündeme gelmesinin nedeni normale dönüşü sağlamak. Pandemi süreci bitti demiyorum. Psikolojik kaygılar olabilir. Aynı zamanda depremle ilgili de tedbirler almaya devam ediyoruz. Bu tedbirlere uyarak bizim de normalleşmemiz lazım. Bu nedenle de verilen karar doğru.”
Bu düzenlemenin içeriği hakkında bilginiz var mı?
"Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 36. Maddesinde “Okula devam zorunludur” yazıyor. Devamsızlıkla ilgili ise 5. Bendinde “Devamsızlık süresi özürsüz 10 günü, toplamda 30 günü aşan öğrenciler, ders puanları ne olursa olsun başarısız sayılır ve durumları yazılı olarak velilerine bildirilir.” yer alıyor."
“MEB, ‘DERSHANELERDEN DAHA İYİSİNİ YAPABİLİRİZ’ DEMELİ”
Eğitim zorunluluğu öğrencinin başarısını direkt olarak etkileyen bir faktör mü?
Öğrencinin eğitim için mutlaka okula gitmesi gerektiğini belirten Macun, öğrencilerin açık liseye dershaneye gidebilmek için geçtiklerini dile getirdi. Macun, MEB’in dershanelerden daha iyisini yapabileceklerini söylemeleri halinde devamsızlıkla ilgili okullarda problem yaşanmayacağını söyledi. Macun’un açıklamaları şu şekilde:
“Eğitim zorunluluğu başarıyı etkiliyor. Çünkü bir şekilde öğrenmenin gerçekleşebilmesi için öğrencinin okula gelmesi lazım. Okula gelip sınıfa girmesi lazım. Dersini düzenli olarak dinlemesi gerekli. Dinlerken öğrenmeyi sağlayabilmek için not alması lazım. Bunu sağlayabilmek için de tabii ki öğrencinin okula mutlaka gelmesi gerekiyor. Birçok öğrenci okula gitmeden de bir şeyler öğrenebildiklerini söyleyebilir. Evet, birçok bilgiye ulaşabilirler. Fakat Milli Eğitim Bakanı ‘açık liseye geçişi’ azaltmak istediklerini ve bu yüzden de devamsızlığı getireceklerini söylemişti.
Öğrenciler açık liseye dershaneye gitmek için geçiyordu. Fakat öğrenciler öğrenmeyi okulda da sağlayabilir. Sadece eksik olan şu: Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘biz dershanelerden daha iyisini yapabiliriz’ demesi lazım. Mekanımız var, yetişmiş öğretmenlerimiz var. Tek eksik öğrenimin belli bir program dahilinde olması. Eğer bu gerçekleşirse öğrenci zaten devamlılıkla ilgili bir sorun yaşamayacak. Ya da açık liseye geçmeyecek. O yüzden eğitimde devamlılığın zorunlu olması başarı için, öğrenme için önemli bir kriter.”
“AÇIK LİSELERE GEÇİŞİ AZALTACAK BİR PROGRAMA GÖRE AÇIKLANMALI”
Uygulama tam olarak ne zaman başlayacak?
“Bakanımız en kısa sürede bir program dahilinde bunu açıklayacaklarını söyledi. Biz de bu açıklamayı bekliyoruz.” diyen Macun, “Bunun Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği çerçevesinde olacağını düşünüyorum. Açık liselere geçişi azaltacak ve okulda devamlılığı arttıracak bir program dahilinde açıklanmasını bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
Macun, devamsızlıktan kalma maddesinin hiçbir zaman kaldırılmadığını tekrar hatırlatarak, açık liseye geçişlerin engellenmesi için ne yapılması gerektiğini şöyle dile getirdi:
“Öğrencilerin açık liseye geçişini zorlaştırmak yerine, açık liseye geçiş nedenlerini ortaya döküp, sorunları okul içerisinde gidereceğimizi öğrencilere ve velilere anlatmamız lazım. Bu şekilde açık liseye geçişin önünü kendiliğinden kapatmış olacağız. Böylelikle devamsızlıkla ilgili sorunlar da ortadan kalkmış olacak ve açık liseye geçişler de engellenmiş olacak.
Devamsızlık affının kaldırılıyor olması bir caydırıcı güçtür. Yönetmeliklerden ‘devamsızlıktan kalma’ maddesi hiçbir zaman kaldırılmadı. Sadece pandemi ve deprem nedeniyle esnetildi. Öğrencilerin okullara devam etmelerini, bunun onlar için yararlı olduğunu düşünüyorum.”