Özel okullarda öğrencilerin telefon kullanımına her ne kadar müdahale edilebilse de devlet okullarında bunun önüne geçilemiyor. Modern teknoloji çağında artık her çocuğun elinde telefon var ve aileler de çocuklarının güvende olmaları, her zaman haber almaları için okullara telefon götürmelerine izin veriyor. Fakat ders esnasında telefon kullanımı öğrencilerin dersi dinleyememesine yol açarken, öğrencilerin okulda uygunsuz içerikleri izlemesi ve paylaşmasıyla tehlikenin boyutu büyüyor.
Ailelerin ve velilerin şikayetleri üzerine geçtiğimiz ay Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sınıflarda telefon kullanımı ile ilgili yeni önlemlerin alınması gerektiğini söylemişti. Bu kararın öğrencilere ve ailelere ne gibi faydası olacağı, alınan kararın doğru olup olmadığı ve ne zaman uygulanabileceği konusunda Araştırmacı Yazar ve Bilişimci Orhan Toker, Diriliş Postası’ndan Demet İlce’ye açıklamalarda bulundu.
“OKULLARIN AÇILMASIYLA BÜTÜN DEVLET OKULLARINDA UYGULANMAYA BAŞLANABİLİR”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okulların tamamında olmamak kaydıyla dersliklerde cep telefonu kullanımının sınırlandırılacağından bahsetmişti. Bu karar ne zaman uygulanacak?
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in dersliklerde öğrencilerin ve öğretmenlerin telefon kullanımının sınırlandırılmasına yönelik yaptığı açıklamayı, Orhan Toker şöyle değerlendirdi:
“Bu yılın başı itibariyle bir kısıtlama getirileceği söylendi. Henüz yazı olarak okullara gidip gitmediğiyle ilgili bir bilgim yok. Bakan Tekin’in bu konuda kararlı olduğunu sosyal medyadaki paylaşımlarından anlıyorum. Okul ziyaretleri yapıyor ve birçok yöneticiyle görüşüyor, bu konuda herkes sıkıntılı. Muhtemelen okullar açıldığında çocukların okullara telefonla gelmemesi konusunda bir yazı gönderimi yapılacaktır.
Dersliklerde zaten cep telefonu kullanımı yasak. Çocuklar okullara telefon götürüyor ve okul yöneticileri telefonları bir plastik kutularda toplayarak her katın yöneticisinin odasında telefonlar duruyor. Ancak bu uygulama özel okullarda yapılabiliyor. Devlet okulları bu sorumluluğu almak istemediği için bu uygulanmıyor. Bütün çocuklar telefonlar cebinde okula giriyor. Bunun devlet okullarında da uygulanmaya başlayacağını düşünüyorum.”
“ÖĞRETMENLER BU KONUDA İTİRAZ EDİYORLAR”
Yapılacak düzenlemeye öğretmenlerin verdiği tepki ile ilgili Toker, şöyle değerlendirmede bulundu:
“Öğretmenler bu konuda itiraz ediyorlar. Öğretmenlerin de odaklanma ve çocuklara örnek olma açısında sınıfta telefon kullanmaması gerektiğini düşünüyorum. Bazı öğretmenler bunu kişisel haklarına bir saldırıymış gibi algılıyor. Bu algının da değişmesi lazım. Bu mesleğe saygıdır. Öğretmenlerin birinci görevi, çocuklara örnek olarak eğitmektir.
“BAZI ÖĞRETMENLER SOSYAL MEDYANIN BÜYÜSÜNE KAPILMIŞ”
“Bazı öğretmenler de sosyal medyanın büyüsüne kapılmış durumdalar.” diyen Toker, öğretmenlerin sınıfta öğrencilerin görsellerini paylaşmaması ile ilgili çok mücadele verdiklerini belirtti. Toker, şunları aktardı:
“Çocukları ve sınıftaki etkinlikleri sosyal medyada paylaşabiliyorlar. Bir öğretmen bu şekilde çocuklara örnek olamaz. Öğretmenlerin de bu konuyla ilgili öğretmen seminerlerinde eğitim alması, çocuklara bu konunun sık sık hatırlatılması lazım. Ancak böyle etkili olur. Sadece yasaklamakla olmaz.
Biz fenomen öğretmenlerin çocukların görsellerini paylaşmaması ile ilgili çok mücadele verdik. Özellikle Doğu’da bu daha çok oluyor. 3 yıldır yoğun mücadele veriyoruz. Bunun sonuçlarını almaya başladık. Bu sene Bakan Yusuf Tekin de öğretmenleri sınıftan paylaşım yapılmaması konusunda uyardı.”
“LİSEYE KADAR ÇOCUKLARA TELEFON VERİLMEMELİ”
Sınırlandırma olarak bahsetti Bakan Tekin bu tedbirden, nasıl bir sınırlandırma bu tam olarak? Tamamen yasaklanması daha doğru olabilir mi?
“Liseye kadar çocukların okula telefon götürmesinin gerekli olmadığını belirten Toker, “Hatta telefonun çocuklara o yaşa kadar verilmemesi gerektiğini, zararlı olduğunu düşünüyorum. Lisede çocuklar kendileri okula gidip gelmeye başlayınca, ailelerine haber vermek için telefon taşıyabilir. Fakat telefon sınıfa sokulmaması gerekiyor. Sınıfta telefon alındığında işler değişiyor.” ifadelerini kullandı.
“AİLELER TELEFONLA GÜVENDE HİSSEDİYORLAR”
Bazı aileler okullarda telefon kullanılmasına karşı ama bazı aileler çocuğuna istediği an ulaşabilmek istiyor, sizce doğru bir karar mı?
Ailelerin çocuklarında telefon olmasıyla güvende hissettiklerini söyleyen Toker, birçok tehlikenin telefondan geldiğini şöyle belirtti:
“Aileler çocuklarında telefon olmasını istiyor. Aileler kendilerini bu şekilde güvende hissediyor. Buna katılmıyorum. Çocuğun başına bir şey gelecek olursa telefonun bir faydasının olmayacağını, hatta birçok tehlikenin de telefondan geldiğini düşünüyorum. Çocuklar telefondan ayartılarak bir yerde buluşmaya davet edilebiliyorlar. Ailelerin bu konuda biraz bilinçlenmesi lazım.
Bazı annelerin telefondan ortam sesini açtırıp sınıftaki dersi dinlediklerini biliyorum. Eğer öğretmen çocuğuna söz vermezse ertesi gün ‘Neden çocuğuma söz vermedin?’ diyerek hesap sorabiliyorlar.”
Bu kurala uyulmaması halinde öğrenciler veya öğretmenlere ne gibi yaptırımlar söz konusu oluyor ya da olmalı?
Çocuğa yaptırım olmaz. Bu kararı uygulayacak olanlar okulların idarileridir. Okulların her ay toplanarak anne babalara bu kuralı anlatması gerekiyor.
“ÇOCUKLAR DİJİTAL DENETİM KONUSUNDA İHMAL EDİLMİŞ”
Bu sınırlandırmanın geri dönüşü öğrencilere ve ailelere nasıl olur, ne gibi faydalar sağlar?
Sınıflarda telefon kullanımı ile uygunsuz içeriklerin her öğrenciye yayılabildiğine dikkat çeken Toker, ergenlik çağında çocukların cinsel kimlikleriyle ilgili sıkıntılar yaşayabileceğini söyledi. Toker, şunları aktardı:
“Çocuklar sınıfa telefon getirdiklerinde sıranın altından gizlice mesajlaşabiliyorlar. Teneffüslerde uygunsuz içerikler izleyebiliyorlar. Telefon sayesinde birinin bilmediği kötü bir şeyi öbürü biliyor. Ne yazık ki bazı çocuklar dijital denetim konusunda tamamen ihmal edilmişler. Bizim bile görebileceğimizin ötesinde kötü içeriklere erişip, diğer arkadaşlarına da gösterebiliyorlar.
Ergenlik çağında bu yüzden cinsel kimlikleriyle ilgili sıkıntılar yaşayabiliyorlar. Korku içerikleriyse küçük çocukları belki aylarca etkileyebiliyor. Bu yüzden telefonun hiçbir şekilde sınıfa alınmaması lazım. Okula getiriliyorsa kesinlikle okul girişinde toplanmalı, çıkışında da verilmeli. Çocukların maneviyatı dijital tehlikeler bu kadar fazlayken çok önemli.”
“ÇOCUKLAR TELEFONSUZ DAHA MUTLU OLUR”
Okulda telefondan uzak kalan çocuğun evde telefona sarılma tehlikesi yaşanmaz mı?
“Yaşanmaz. Telefonsuz olurken daha mutlu oluyorlar. Çünkü arkadaşlarıyla oyunlar oynuyorlar, sohbet ediyorlar. Akşam eve gittiklerinde mutlu olduklarını kendileri de fark ediyor.”