Türkiye, son yıllarda Libya ile çok yönlü ilişkiler geliştirmek konusunda önemli adımlar attı. Bunların başında da güvenlik, enerji ve Doğu Akdeniz jeopolitiği geliyor. Türkiye'nin Haftere karşı Sarraj hükümetine verdiği destek sonrası Türk İHA SİHA'ları bölgede önemli bir rol oynadı. 2019’da Libya ile imzalanan antlaşma ile iki ülkenin Doğu Akdeniz'deki haklarını korumak amaçlandı. Bu işbirliği yakında yerini birlik devlet modeline bırakacak.
SÜMEYYE PALTA / RÖPORTAJ
Türkiye'nin zor zamanlardaki desteğini unutmayan Libya, Türkiye ile daha yakın olmak istiyor. Libya'daki diplomatik kaynaklardan elde ettiğimiz bilgiye göre; Libya, Türkiye'yle başta ordu olmak üzere ekonomik ve kültürel bir bütünlük oluşturmak istiyor. Hatta Libya, ülkede çıkan petrol ve doğalgazın da Türkiye üzerinden pazarlanmasını istiyor. Bunun yanında Türkçe'nin ikinci dil olarak okullarda okutulmasını planlıyor. Bütün bunlar hayata geçtiğindeyse Libya'ya yavru vatan demek mümkün olacak. Peki bunların Türkiye'ye ne gibi avantajları ya da dezavantajları olacak? Özellikle ekonomi alanında yapılacak işbirliği Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Ayrıca Türkçe ilk defa yabancı bir ülkede ikinci yabancı dil olacak. Konuyla ilgili merak edilen tüm soruları Sümeyye Palta, Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın'a sordu.
"İLK ÖRNEĞİ RUSYA VE BELARUS'TA GÖRDÜK"
Birlik devlet modeli nedir, ne anlama geliyor? Daha önce bu uygulamayı hangi ülkelerde gördük?
Birlik Devlet modelini tanımlamak ve somut örnek göstermek gerekirse Birlik Devlet olarak aklımıza ilk Belarus ve Rusya geliyor. Temel olarak; iki ülkenin başta ekonomik ve savunma alanlarında çok boyutlu bütünleşmesini ifade ediyor. Nitekim bu yaklaşım içerisinde Rusya ile Belarus arasında 2 Nisan 1997 tarihinde Birlik Devleti Anlaşması imzalandı. Rusya ve Belarus arasında imzalanan bu anlaşma kapsamında hedeflenen ortak ekonomik alan oluşturma, ortak enerji ve ulaşım 90’lı yıllarda gerçekleştirilemedi. Anlaşmaya teknik açıdan bakıldığında ise yapının nasıl olacağı ile ilgili bazı temel maddeler olsa da bazı noktalarda da belirsizlikler var.
Nitekim, bu anlaşma 2021 yılında liderler tarafından yeniden onaylanmış hatta Lukoşenko tarafından farklı ülkelere de katılım konusunda çağrı yapılmıştı. İki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve askeri işbirliğini derinleştirmeyi öngören uluslararası anlaşmayla daha farklı bir uluslar üstü yapı oluşturulmak amaçlansa da iki devlet de bağımsızlıklarını sürdürmeye devam etmekte.
"TÜRKİYE ENERJİ MERKEZİ OLACAK"
Libya'daki petrol ve doğalgazın Türkiye'den pazarlanması bize ne sağlar? Ekonomik anlamda neler olur? Yani bize ne sağlar karşı tarafa ne sağlar?
Türkiye son yıllarda özellikle de Arap Baharından sonra tarihi ve kültürel derin bir geçmişe sahip olan Libya ile çok yönlü ilişki geliştirmek konusunda önemli adımlar attı. Bu ilişkilerin temelini güvenlik, enerji ve Doğu Akdeniz jeopolitiği oluşturdu. Covid-19 döneminde Türkiye Libya’da Haftere karşı BM’nin tanıdığı Sarraj hükümetine hem askeri hem de diplomatik destek verdi. Burada yeniden hatırlatmak gerekir ki özellikle Türk İHA SİHA'ları bölgede güç dengeleri açısından kritik bir rol oynadı. Öte yandan, Doğu Akdeniz jeopolitiği açısından 2019’da Libya ile imzalanan antlaşma ile hem iki ülkenin haklarını hem de bölgede egemenlik haklarını korumayı sağladı. Bu süreçlerin tamamlayıcısı olarak 2022 de iki ülke arasında Hidrokarbon anlaşması imzalandı. Türkiye-Libya hidrokarbon mutabakatı temel olarak hidrokarbon kaynakların aranması ve işletilmesi alanında bir iş birliği çerçevesini ifade etmektedir ki bu aynı zamanda petrol ve doğal gaz kaynaklarını kapsadığını da hatırlatmak gerekir. Bu bağlamda taraflar seçilmiş ve üzerinde anlaşılmış projeler bazında iş birliği yapacaktır.
Tüm bu gelişmeler açısından bakıldığında; bu bölgedeki enerji ve petrolün Türkiye üzerinden pazarlanması Ukrayna-Rusya savaşı sonrasında ortaya çıkan eneji hubu olma potansiyeline çok büyük bir katkı sağlayacaktır. Türkiye hem enerji güvenliğinin hem de fiyatlandırılmasının merkezindeki ülke haline gelecektir. Ekonomik olarak baktığımızda Türkiye’nin en önemli ithalat kalemi hiç şüphesiz enerji bu noktada kuzeyden ve Doğu Akdenizden enerji hub u haline gelmiş bir Türkiye enerji konusunda maliyetlerini de oldukça düşürecektir. Bu işbirliği elbette Libya’ya açısından da kazan-kazan boyutunda ekonomik büyük getirisi olacağı gerçekliğini vurgulamak gerekir.
Türkçe ilk defa başka bir ülkede ikinci resmi dil olacak. Bu ne anlama geliyor ?
Biraz öncede vurguladığım gibi Libya Türkiye açısından derin kültürel ve tarihi bağları olan bir ülke. Diplomatik ilişkilerin kültürel boyutunda da bu gerçeklik önemli bir hızlandırıcı rol oynuyor. Özellikle 2022 yılında Yunus Emre Enstitüsünün Misruta Universitesiyle Türkçe eğitimi ve Türkolog yetiştirme anlaşması imzalaması oldukça somut bir adım olarak görülebilir. Eğer Türkçe’nin ikinci resmi dil olması kesinleşirse elbette yukarıda bahsettiğimiz yakın ve derin işbirlikleri çok farklı bir boyuta evrilmiş olur.