Covid-19’un yeni varyantı Pirola, endişe uyandırmaya devam ediyor. Aşıya karşı dirençli olduğu söylenen BA.2.86 varyantında tespit edilen çok sayıda mutasyon nedeniyle virüsün bulaştırıcılığının artacağı öngörülüyor. “Süper varyant” olarak adlandırılmaya başlanan ve çok sayıda mutasyon taşıyan Pirola’nın, pandemiyi yeniden canlandıracağı konusunda endişeler mevcut.
Demet İlce / Röportaj
Tüm dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs’ün yeni varyantları ortaya çıkmaya devam ediyor. COVİD-19’un alt varyantlarına karşı yeni aşıların 18 Eylül’de piyasaya sürülmesi bekleniyor. Fakat “gözetim altındaki varyantlar” sınıfında yer alan BA.2.86 ya da diğer adıyla ‘Pirola’ varyantının, 30’dan fazla mutasyon taşımasından dolayı hızla yayılması ve aşılara karşı dirençli olması bekleniyor. Buna rağmen uzmanlar “aşılanma” konusunda uyarılarını yapmaya devam ediyor. . İlk defa Danimarka’da görülen bu varyant, ABD, İsrail, Güney Afrika, İngiltere’de ve son olarak Fransa’da kendini gösterdi. Kazanılan bağışıklığın BA.2.86 varyantına karşı etkisiz olduğu kanıtlanması halinde, bulaştırıcılıktan söz edilebilir. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Yüce Ayhan, pirola varyantı ile ilgili merak edilenleri Diriliş Postası’ndan Demet İlce’ye cevaplandırdı.
Pirola varyantı nedir, aşıya karşı dirençli mi?
Kısaca Pirola adı ile bilinen virüs COVID-19 hastalığı etkeni SARS-CoV-2 virüsünün bir varyantıdır. Pirola varyantı daha önce Omicron varyantı olarak tanımlanmış varyantın yeni mutasyonlar ile karşımıza çıkan bir türüdür. İlk kez Temmuz 2023 döneminde Danimarka’da gözlenen bu varyant kısa sürede ABD, İsrail, Güney Afrika ve İngiltere’de de saptanmıştır.
Pirola varyantı ölümcül mü?
Dünya Sağlık Örgütü 01 Eylül 2023 tarihli haftalık COVID-19 bülteninde 31 Temmuz-27 Ağustos 2023 arasındaki 28 günlük dönemde 1.4 milyon yeni COVID-19 olgusu ile 1800 ölüm olgusunun bildirildiğini açıklamaktadır. Bu oranlar son bir ayda hastalanan sayısında %38’lik bir artışa, ölüm sayısında %50’lik bir düşüşe işaret etmektedir. Yoğun bakım yatış oranlarını DSÖ’ne bildiren az sayıdaki ülkenin verileri hastaneye yatış oranlarında %40’lık bir artışa işaret ederken yoğun bakım gereksiniminin %33’lük bir azalmayı göstermektedir. Yani veriler vaka sayısındaki artış oranında yoğun bakım gereksinimi ve ölüm olmadığına işaret etmektedir.
“VİRÜSÜN BULAŞTIRICILIĞI ARTACAK”
Pirola, aşılara karşı dirençli mi?
Pirola varyantında tespit edilen çok sayıda mutasyon nedeniyle virüsün bulaştırıcılığının artacağı öngörülmektedir. Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi (CDC) Pirola varyantının daha önce COVID-19 geçirmiş ya da aşılanmış kişileri enfekte etme kapasitesinin olabileceğine dikkat çekmektedir. Mevcut veriler kesin sonuçlar açıklamak için yeterli değildir. Ancak eldeki tablo ışığında önümüzdeki dönemde COVID-19 vakalarının artacağı tahmin edilebilir.
Bağışıklık sistemi yetersiz olan, kronik solunum yolu hastalıkları bulunan, ileri yaşlı bireyler gibi risk altında olan kişilerde hastane yatışı ya da yoğun bakım gereksiniminde artış beklenebilir. Önümüzdeki günlerde mevsimsel solunum yolu enfeksiyonlarında da artış olması muhtemeldir. Bu nedenle başta risk altındaki kişiler olmak üzere bireysel önlemlerin alınması önemli ve gereklidir. Toplu taşıma araçları gibi fiziksel mesafenin ayarlanamadığı toplu yaşam alanlarında maske kullanılması önerilir.
Şu anda dünyada genel olarak yapılan test sayısında bir azalma bulunması gerçek ve kesin verilere ulaşmayı zorlaştırmaktadır.
“ATIK SULARDA VİRÜS ANALİZLERİ YAPILMALI”
Ülkemizde solunum yolu enfeksiyonları bulunan bireylerin mevsimsel enfeksiyon etkenleri ile birlikte SARS-CoV- açısından araştırılması, testlerin yaygınlaştırılması, COVID-19 saptanan olguların varyant analizlerinin yapılması, ülkemizde dolaşımda bulunan varyantların hızlıca tespiti açısından atık sularda virüs analizlerinin yapılması düşünülmelidir.
Yine ölümlerin arttığı, yeni kapanmalar ve kısıtlamaların olduğu bir döneme mi gireceğiz?
Aşılama oranlarının nispeten yüksek olması nedeniyle pandeminin ilk günlerindeki gibi bir kapanma öngörülmemekle birlikte maske-mesafe-temizlik önlemlerine titizlikle uyulması sağlanmalıdır.
Aşılama programlarında değişiklik yapılıp yapılmaması gerektiği, yeni aşılara ihtiyaç olup olmayacağı bilimsel veriler toplandığında tekrar değerlendirilmesi gereken bir konudur.