Yüksek İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki, Türkiye’ye Japon modeli getirdi. Japon Mimar Moriwaki, deprem öncesinde, deprem anında ve deprem sonrasında yapılması gerekenleri tek tek Diriliş Postası gazetesine sıraladı. İşte Japon modeli depremden korunmanın yolları...
Pınar KARAHAN / Özel
Japon Mimar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşecek
Japon Yüksek Mimar ve İnşaat Mühendisi Yoshinori Moriwaki’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüşeceği belirtiliyor. Bu görüşmede, depremle ilgili sorunları ve çözüm önerileri ele alınacak. Moriwaki'nin, Japonya'daki deneyimlerinden yararlanarak, Türkiye'de deprem riskini azaltmak için önemli öneriler sunması bekleniyor.
Japon Mimar, özellikle depreme dayanıklı yapıların inşası ve denetimi konusundaki önerileriyle dikkat çekiyor. Japonya'da, depreme dayanıklı yapıların inşası için sıkı kurallar ve denetimler uygulanıyor. Bu kurallar ve denetimler sayesinde, Japonya'daki depremlerde can ve mal kayıpları en aza indiriliyor.
Moriwaki, Türkiye'de de depreme dayanıklı yapıların inşası ve denetimi konusunda benzer düzenlemelerin yapılması gerektiğini savunuyor. Bu konudaki önerileri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından dikkate alınırsa, Türkiye'de deprem riskinin azaltılmasına önemli katkı sağlanabilir.
Türkiye’de deprem riskine karşı alınması gerekenleri maddeleştirip rapor halinde sunan Japon Mimar Moriwaki, hazırladığı raporda öncelik olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın deprem yönetmeliğinin değiştirmesi gerektiği vurgusu dikkat çekti.
İşte Woriwaki’ye göre deprem öncesinde yapılması gerekenler:
Deprem yönetmeliğinin değiştirilmesi: Müteahhit işin büyüklüğüne göre, inşaat mühendisi veya mimar kontrolünde olmalıdır. Mühendis ve mimar sayısı yapılacak işin büyüklüğüne göre değişecek bir sistem oluşturulmalıdır. Mühendis veya mimar olmayan inşaat şirketi kurucularının yapılan projelerde yetkisinin çalıştırdıkları mühendisin yetkisi ile orantılı olması gerekir.
Mühendislerin yeterliliğinin sağlanması: Mühendis herhangi bir staj süresi (sahada veya ofiste) olmadan imza yetkisine sahip olmamalıdır. Yeni mezun mühendis ve mimarlar için ulusal çapta sınav yapılmalı ve yeterli bilgiye sahip olanların seçilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca imza yetkisine sahip olanlar için de beş yılda bir kez mevcut sertifikaların yenilenmesi ve bilgilerinin güncellenmesi için yönetmelik, yeni teknolojiler ile ilgili eğitim yapılmalıdır.
Tuğla, blok, ytong standartlarının iyileştirilmesi: Tuğla, blok, ytong standartları için 80 cm yatay ve dikey inşaat demiri kullanılması gerekir.
Üniversitelerde deprem eğitimi verilmesi: Üniversitelerin inşaat mühendisliği ve mimarlık bölümlerinde jeofizik, sismoloji, jeoloji eğitimlerinin verilmesi gerekir.
Deprem anında yapılması gerekenler:
Panik yapmamak: Eğitim ve yetki seviyesi ne olursa olsun, deprem anında ve sonrasında panik yapmaması için deprem ile ilgili eğitim almak gerekir.
Eğitim ve tatbikatlar: Anaokulundan başlayarak ilkokul ve ortaokulda deprem ve afet konusu fen veya sosyal bilimler dersleri içerisinde olmalıdır. Tatbikat için en az üç ayda bir hem okulda hem de mahallede belediyeler ile tatbikatlar yapılmalıdır.
Deprem sonrasında yapılması gerekenler:
Kentsel dönüşümün hızlandırılması: Binaların hızlı bir şekilde tespit edilmesi gerekir. Ruhsatsız ve bina sağlamlık durumuna göre yeniden yapma veya güçlendirme seçeneklerini belirlemek üzere öncelikle zemini yumuşak alanlardaki binalardan başlanmalıdır.
İtfaiyenin kurtarma ekibi olarak yeniden organize edilmesi: İtfaiyenin Japonya’daki gibi deprem ve afetlere kurtarma ekibi olarak müdahale edecek şekilde yeniden organize edilmesi ve örgüt yapısının bu doğrultuda güncellenmesi gerekir. Mahalle sakinlerinin de üç ayda bir defa itfaiyeden arama ve kurtarma eğitimi alması gerekir.
Mimari proje veya tasarımların statik açıdan onaylanması: Mimari proje veya tasarımların statik açıdan her inşaat alanına/yüzeyine özgü olacak şekilde inşaat mühendisi onayı olmadan mimari projenin tamamlanmaması sağlanmalıdır. Mimarlar inşaat mühendislerinin koyduğu limitler ölçüsünde proje tasarlamalıdır.
Uydu haberleşme imkânının sağlanması: Deprem ve afetlerde sadece ilk günlerde değil, normale dönüş sürecinde de iletişime ihtiyaç olduğundan uydu haberleşme imkânının sağlanması gerekir.
Sismik izolatör, raylı sistem, damper gibi yapı teknolojileri uygulanması: Özellikle depremden sonra hizmet verecek olan kamu binalarında (hastahaneler, okul, kamu kuruluşları,) sismik izolatör, raylı sistem, damper gibi yapı teknolojileri uygulanmalıdır.
Moriwaki, önerilerinin deprem riskini azaltmaya ve can ve mal kaybını önlemeye yardımcı olacağını söyledi.