Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ’da Ermeni güçler tarafından yapılan saldırılara karşı antiterör operasyonu başlatıldığını duyurdu. Yeditepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Tansi de Azerbaycan’ın Karabağ’da yaptığı Antiterör Operasyonu ve Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanacaklara dair Diriliş Postası’na değerlendirmelerde bulundu.
DİRİLİŞ POSTASI / GÖKHAN EREK
Azerbaycan, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlattı. Azerbaycan Savunma Bakanlığı Sözcüsü Anar Eyvazov, Karabağ'daki son duruma ilişkin yaptığı açıklamada Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün sağlanması, askeri tehditlerin bertaraf edilmesi ve sivillerin güvenliği için tedbir alındığını söyledi.
Dünya gündemine son dakika gelişmesi olarak düşen operasyon ile ilgili nefesler tutuldu ve sürecin ne şekilde ilerleyeceği merak ediliyor.
Azerbaycan ile mücadele edemeyen Ermenistan terör savaş yöntemine mi başvuruyor?
Yeditepe Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Deniz Tansi, Azerbaycan tarafından gerçekleştirilen operasyonun terör operasyonu olduğunu belirterek “Bu bir savaş değil. Yani orada bir kafa karışıklığı oluyor. Çünkü Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardaki işgalinin çoğu sona erdi. Ancak az bir kısımda hala Hankendi ve çevresindeki belli bir alanda ayrılıkçı ve kimsenin tanımadığı, kendince bir yönetim kurduklarını ifade ediyorlar. Bunun hiçbir hükmü yok. O şekilde ifade etmek dahi doğru değil. Bir terör antitezidir.” şeklinde konuştu.
Azerbaycan’ın, kendi toprak bütünlüğü içinde anayasal düzeni tesis etmek için bölücü teröre karşı bir operasyon yaptığını ifade eden Doç. Dr. Tansi, “Bunun özellikle altını çizmek lazım. Ermenistan destekliyor doğrudur. Ermenistan ile dolaylı olarak mücadele gibi görülebilir. Ama savaş değildir bir terör operasyonudur. Çünkü Azerbaycan, meşru bir devlet olarak kendi toprak bütünlüğü içerisinde, kendi anayasasını, hukuk kurallarını ifade etmek durumundadır. Her ülkenin toprak bütünlüğü vardır. Bu 1648 Vestfalya Anlaşması’ndan beri konuştuğumuz konu. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan düzende zaten devletlerin toprak bütünlüğü esastır. Bu anlamda baktığımızda bu toprak bütünlüğü içerisinde herhangi bir antitenin, bir ayrılıkçı hareketin kabul edilmesi ya da buna göz yumulması söz konusu değildir.” dedi.
Yaşananları farklı bir çerçevede düşünüp hareket edenlerin, teröre destek verdiğini ifade eden Doç. Dr. Tansi, sözlerine şu satırları ekledi, “Bu anlamda teröre karşı meşru bir mücadele var. Bunun özellikle altını çizmek gerekir.”
Yaşananlar yeni bir savaşın habercisi mi?
Doç. Dr. Tansi, Azerbaycan ve Ermenistan arasında yaşananların, yeni bir savaşı tetikleyebileceğini ifade edip sözlerini şu şekilde devam ettirdi “Böyle bir olasılık vardır. Bunun özellikle altını çizmek lazım. Ama Azerbaycan, bu konuda son derece kararlı. Ermenistan kime dayanarak kime güvenerek hareket edecektir ona bakmak lazım. Ermenistan eğer Rusya’yı düşünüyorsa, Rusya’nın zaten bu konudaki tutumu ortada. Özellikle İkinci Karabağ Savaşı devam ederken Rusya ‘Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü var. Doğru ama biz bu kolektif güvenliği, kolektif savunmayı Ermenistan’ın kendi toprak bütünlüğü ile ilgili düşünüyoruz. Ama işgal ettiği topraklarla ilgili değil.’ dedi. Bu anlamda denge çok önemli.”
“Batı’ya güvenerek hareket eden Ermenistan çok ağır bedel öder!”
Rusya’nın, Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerinde dengeyi son derece önemli bir şekilde ortaya koyduğunu aktaran Doç Dr. Tansi, “Dış politikadaki bakış açısı da son derece önemli. O dengenin tesis edilmesi açısından bakıldığında Rusya destek vermeyecek. Peki kim destek verecek? Bu anlamda baktığımızda Batı ülkeleri destek verecek. Peki Batı ülkeleri ne kadar destek verecek? Hatırlayalım Gürcistan’ın, 2008 yılında yaşadığı savaşta ABD yardımcı olabildi mi? Miheil Saakaşvili’ye. Biz haklı olarak Montrö’den kaynaklanan haklarımızı ortaya koyduk ve Karadeniz’de bu anlamda bir kitlesel bir savaş oluşmasını engelledik.” İfadelerine yer verdi.
“ABD Ermenistan’a cesaret değil cüret veriyor!”
ABD Temsilciler Meclisi Eski Başkanı Nancy Pelosi’nin, Ermenistan ziyaretini hatırlatan Doç. Dr. Tansi, “En son 11 Eylül’de bir tatbikat başlattı Amerikalılar Ermenistan ile. Bu onların habercisi mi? Bunlar, Ermenistan’a cesaret değil cüret veriyorlar. Ama bu cüretlerin bir yere varması mümkün değil. Batı’ya güvenerek bu hareketleri yapıyorsa Ermenistan, bedelini çok ağır bir şekilde ödeyecektir.” şeklinde konuştu.
Bakü ‘Anayasal yapıyı tesis etmek için bu operasyonu yaptık’ dedi bu ne ifade ediyor?
Meşru bir devletin kendi anayasası, kendi toprak bütünlüğü içerisinde bunu sağlamakla mükellef olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tansi, “Kendi yurttaşlarına karşı bir kere bunu yapmak zorunda. Başka türlü hareket ettiği zaman, o devlet kendi toprak bütünlüğünden, anayasal hukuk düzeninden vazgeçmiş demektir. Bunu ülkenin belli bir bölümünde uygulamaması, o ülkenin kendi egemenliğini paylaşmak ve tartışmaya açmak demektir. Dolayısıyla Azerbaycan bunu yapıyor. Haklı olarak kendi meşru egemenlik haklarına dayanarak bunu yapıyor. Buna da saygı gösterilmesi lazım ve bunun gereğini yapacaktır.” diye konuştu.
Azerbaycan’ın, çok net bir kararlılık ve irade ortaya koyduğunu aktaran Doç. Dr. Tansi, “Anayasal tesis demek; bir ülkenin anayasanın ve hukuk kurallarının kendi toprak bütünlüğü içerisinde tamamında uygulanması demektir. Bir kısmında değil. Siz kendi anayasanızı, kendi hukuk kurallarınızı, kendi ülkenizin içerisinde bir kısmında uygulayıp bir kısmında uygulamamazlık edemezsiniz. O zaman devlet olmanız ciddi anlamda tartışılmaya açılır. Azerbaycan da bunu gereğini yapıyor.” İfadelerine yer verdi.
Ermenistan’dan yapılan açıklamada Karabağ Bölgesi’nde tek bir asker bulunmadığı söylendi, burada bir çelişki söz konusu değil mi?
Ermenistan’ın doğru söylemediğini aktaran Doç. Dr. Tansi, sözlerini şu şekilde devam ettirdi, “Ermenistan zaman zaman da kendi üniforması dışında Ermenistan askerleri ile var orada. Dolayısıyla askeri üniformalı çok az insan var gibi gözükebilir. Ama biz bunu biliyoruz. Dolayısıyla baktığımızda Türkiye Cumhuriyeti, Azerbaycan bütün bunların aslında farkında. Bunu sanki Azerbaycan hiç görmüyormuş, farkında değilmiş gibi hareket etmeye çalışıyorlar. Ya da bütün dünyanın gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. Bu yapılanın hiçbir inandırıcılığı yoktur. Geçerliliği de söz konusu değildir diye düşünüyorum.”
Rusya Devlet Başkanı Putin geçtiğimiz günlerde “Ermenistan, Azerbaycan’ın Karabağ üzerindeki egemenliğini esasen tanımıştır” diye dikkat çeken bir açıklama yaptı. Ancak Ermenistan saldırılarına devam etti. Rusya ve Ermenistan arasındaki koordinesizliğin sebebi ne?
Ermenistan’ın, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’ne üye olmakla birlikte, hızla batıya yanaşmaya çalıştığını hatırlatan Doç, Dr. Tansi, “Paşinyan’ın, hızla Batı’yla ilişkilerini daha iyi tesis ettirmeye çalışmasına şahit oluyoruz. Ama Ermenistan’a ABD’den ya da Batı’dan gelecek bir yarar yok. Yanlış bir hesap içerisindeler. Rusya’yı, bu dengeler zemininde yok sayarak hareket etmenin hayatta bir karşılığı olduğuna ben inanmıyorum. Rusya dediğim gibi dengeli davranıyor. Türkiye ve Azerbaycan ile olan ilişkileri zemininde.” şeklinde konuştu.
“Ermenistan açısından temel sıkıntı Ermeni Diasporası’dır!”
Ermenistan açısından temel sıkıntının Ermeni Diasporası olduğunu belirten Doç. Dr. Tansi, “Çünkü Diaspora Ermenistan’daki Ermenileri düşünmüyor. Ne oluyor mesela, iş adamı, iş kadını, politikacı oluyorlar. Ermenistan’daki Ermenilerin yoksulluğu, sosyal problemleri hiç umurlarında da olmuyor. Ermenistan’ı büyük bir yanlışlığa sürüklüyorlar. Bu aslında onun ifadesi. Dolayısıyla Ermenistan’ın, bu cüreti göstermesi, Batılı hükümetlerden ve diasporadan gelen çeşitli bir takım özendirmelerle, teşviklerle oluyor. Ama bir başka açıdan baktığımızda da bu anlamda Ermenistan açısından doğru olan aslında Türkiye ve Azerbaycan ile dengeli iş birliğini tesis edebilmektir. Mesela bunu yapabilselerdi, Bakü Tiflis Ceyhan Hattı belki Erivan’dan geçecekti. Belki başka yerden geçecekti. Ama bunu yapmaya devam ettikçe de sosyal, siyasal açıdan izole olmaya devam edeceklerdir.” dedi.
Ermenistan’ın son iki aydır Azerbaycan’a yönelik saldırıları arttı bunun nedeni ne?
Ermenistan’ın, Azerbaycan’a yönelik son iki ayda gerçekleştirdiği saldırılarda Batı ile olan ilişkilere güvenmenin etkili olduğunu söyleyen Doç. Dr. Tansi, sözlerini şu şekilde sürdürdü “Bir de çok enteresandır İran, ABD’yi ‘Şeytan İmparatorluğu’ olarak görüyor. ABD ise İran’ı ‘Haydut Devlet’ olarak tanımlıyor. Ama konu Azerbaycan ya da Türk Dünyası olduğu zaman bu birbirine çok çelişkili olan ülkeler, benzer politikalar çerçevesinde hareket ediyorlar.”
“Ermenistan altından kalkamayacağı bedellere sürüklenebilir!”
Ermenistan’ın sadece Batı’dan değil İran’dan da aldığı destek aldığını ifade eden Doç. Dr. Tansi, sözlerine şu satırları ekledi “Ama bu desteklerin, hayatta bir karşılığı olduğunu ben düşünmüyorum. Ermenistan neden bu işi yokuşa sürüyor ya da ortalığı tekrar karıştırmaya başladı. Çünkü Zengezur Koridoru ilgili attığı imza var. İkinci Karabağ Savaşı’nın bitişi, o 44 günlük savaşın bitişinin sonunda bunu biraz ötelemek için dikkati dağıtmaya çalışıyor. Ancak dikkati dağıtayım derken ciddi anlamda bu iş eğer kitlesel savaşa dönüşürse çok daha altından kalkamayacağı bedellere sürüklenebilir.“
Son yaşananlar göz önüne alınınca süreç nasıl işleyecek?
Azerbaycan’ın, terörle mücadelesini sürdüreceğini söyleyen Doç. Dr. Tansi, sözlerine şu ifadeleri ekledi “Eğer Ermenistan, bu savaşın içerisine girerse, ağır bedeller söz konusu. Kaldı ki Türkiye’nin bakış açısı, 2020’de ortaya konulan dayanışma ortada. Eğer Ermenistan bu konuda temkinli davranırsa, Azerbaycan’ın kendi anayasal hakları çerçevesinde, o destek verdiği ayrılıkçı unsurlarla olan ilgisi tamamen kesilirse zor ama en azından bu işi savaşa dönüştürecek bir provokasyon içine girmezse o zaman daha farklı bir değerlendirme yapabiliriz.”
“Operasyon savaşa dönüşürse 2020’deki eksik hesaplar tamamlanır!”
Yaşananların savaşa dönüşmesi halinde 2020’de eksik kalan hesap tamamlanacağını belirten Doç. Dr. Tansi, “Çünkü zor oyunu bozar. Uluslararası ilişkilerde biz daima barıştan yanayız. Ama eğer haklarınızı başka güçler, ister terörist olsun, ister teröristleri destekleyen devletler olsun eğer bu hakkınızı gasp ediyorsa o zaman meşru bir devlet olarak hakkınızı sonuna kadar ortaya koyarsınız. Buna karşı çıkan da terörizme destek veriyor demektir.” diye konuştu.
Olası bir savaş durumunda Türkiye de dahil olacak mı?
Olası bir savaş durumunda Türkiye’nin de savaşan taraflardan biri olacağını aktaran Doç. Dr. Tansi, sözlerini şu şekilde devam ettirdi “Çünkü 2021’deki Şuşa Beyannamesi’nden dolayı biz Azerbaycan ile kardeşiz. İki devlet tek milletiz. Türk milletiyiz ama aynı zamanda müttefikiz. Bunu hem Ermenistan, hem İran hem de diğer ülkeler için söylüyorum. Azerbaycan’a yapılan bir saldırı, Türkiye’ye yapılan saldırıdır. Türkiye’ye yapılan saldırı Azerbaycan’a yapılan bir saldırıdır.”
“Azerbaycan ile savaşmayı göze alan Türkiye ile savaşmayı göze almış demektir!”
Olası bir savaş durumunda herkesin hesabını iyi yapması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Tansi, sözlerini şu şekilde sonlandırdı “Azerbaycan ile savaşmayı göze alan bir güç Türkiye ile savaşmayı göze almış demektir. Bunu çok net bir şekilde ortaya koymak lazım. “