Türkiye yerel seçimlerin gündemine giriyor. Siyasi partiler de yerellerde en iyi adayı gösterebilme arayışına başladı bile…

Tabii öncelikle tüm gözler AK Parti’de… Dahası AK Partili adaylarda olacak. Çünkü 2019 yılının Mart ayında yapılacak olan bu yerel seçim aynı zamanda Başkanlık sisteminin de ilk imtihanı olacak.

Başkanlık sistemine geçişte ilk turda kazanılmasında önemli payı olan ‘Cumhur İttifakı’nın yerel seçimlerde de uygulanıp uygulanmayacağı şimdiden konuşulmaktadır. MHP Genel Başkanı’nın bu ittifakın olmasını istemesindeki argümanları da çok önemli.

Bahçeli yerel seçimlerle ilgili şu mesajı vermişti: “Yeni hükümet sisteminin başarısı için yerel yönetimlerin milletimiz tarafından görevlendirilmesi en temel görevimizdir. Özellikle başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere ilaveten diğer 27 büyükşehir belediye yönetimi zillete yakasını kaptıran, ülkesine çelme takan, üstelik FETÖ-PKK-PYD’nin yörüngesine sabitlenen partilerin asla kontrolüne girmemeli, yönetimine geçmemelidir. Bu tarihi bir sorumluluktur.”

Önceki gün ise AK Parti Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki’de “MHP ile ittifak yapabiliriz” dedi.

Benim tahminim, ‘Cumhur ittifakı’ devam edecek ve bu ittifak güç birliğiyle yerel seçimlere gidecek.

CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu ‘Millet İttifakı’ ise çözülme ve dağılmadan dolayı birlikte hareket edebilmeleri imkânsız gibi duruyor.

Ancak, her ne kadar CHP’li yöneticilerin ittifak yapmayacaklarını söyleseler de, CHP gizli ittifakla HDP ile işbirliğine gideceğini söyleyebilirim. Bazı yerlerde CHP gizliden HDP’yi, HDP’de gizliden CHP’yi destekleyecek veya bu yönde aday göstereceklerdir.

Buna göre görünen o ki, İYİ Parti ilk yerel seçim sınavını tek başına omuzlayacak. Böylece CHP ile yapılan ittifakın kendilerine zarar verip vermediğini de test etmiş olacak.

Şimdi şunu da yazayım ve kayda geçsin. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu için bu seçim hayati öneme sahip. Önümüzdeki yerel seçimleri kaybetmesi demek, koltuğunu da kaybedeceği anlamını taşır. Çünkü, CHP seçmeni bu kadar başarısızlığı üst üste kaldıramaz. 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçimler Kılıçdaroğlu için de koltuğunda kalıp kalmayacağının belirleneceği bir süreç olacaktır.

CHP’de Muharrem İnce ve ekibinin kurultay konusunda mahkemeye gitmemesinin nedeni önümüzdeki yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu’na bir şans daha vermiş olması olduğunu söyleyebilirim.

Eylül ayı okulların açılması ve masrafların en çok olduğu ay olması hasebi ile, ayrıca yüksek enflasyon ve döviz krizini de hesaba katarsak, muhalefet için bulunmaz bir fırsat.

Ama tabii, ülke yararına gerçekten muhalefet edecek kapasitede bir muhalefet kalmışsa… Sakın yanlış anlamayın, muhalif partilerin iç kavgalarını kastediyorum.

Selam ve dua ile…