Ordu, son iki yıldır klasik belediyeciliğin dışında gastronomi ve tarım alanlarında gerçekleştirdiği çalışmalarla çok dikkat çekiyor. Bana göre Ordu’nun yemek kültürü, turiste yeni tatlar deneme merakı ve ilgisini çeken bir his veriyor. Turizm bakımından da doğal güzelliklerini bilmeyen yok. Dolayısıyla hem Gastronomi hem de turizm açısından Ordu, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri konumunda olup bu sayede lezzet pazarlayan bir kent haline dönüşebilir.
Fındık, gastronomik bir değer haline gelirse Ordu kazanır. Yerel kalkınma açısından örnek gösterilen Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını yerinde görmek ve incelemek maksadıyla Başkan Dr. Hilmi Güler Bey’in davetlisi olarak Ordu’daydım. Düzenlenen bu gezide Ekonomi Gazeteciler Derneği’ne bağlı tanınan gazeteciler, yazarlar, Türkiye’de bazı sektörlerde faaliyet gösteren firmaların yöneticileri ve iş insanları da vardı. Daha önce 2 kez geldiğim Ordu, benim gözümde gastronomi açısından çok gelecek vadediyor. Ancak bu gezide benim dikkatimi çeken, geçmişte ilin ekonomisi büyük bir oranda fındık üzerine iken son yıllarda bunun bir kısmının gastronomi ve diğer sektörlere de kaymış olması. Program kapsamında ‘Sürdürülebilir Turizm ve Bir Yerel Kalkınma Modeli-Ordu’ konulu oturumda anlatılanlara bakınca da Ordu’nun gastronomi açısından çok gelişme gösteriyor olması şahsen beni mutlu etti. Büyük bir heyecanla oluşturdukları bir proje olan ve üst seviyede konumlandırılan ‘KYBELE’ çikolata markası ise fındığın geleceği açısından büyük bir önem taşıyor. Çikolatanın tadına baktım lezzet bakımından muadillerinden epey yukarıda idi.
“Doğduğu yerde doyan bir Karadenizli”
“Klasik belediyeciliğin yanında tarım, turizm ve özellikle gastronomi alanında önemli atılımlar yaptık. Bizim asıl amacımız bölge insanının doğduğu yerde doymasıdır. Doğduğu yerde doyan bir Karadenizli profili ortaya çıkarmak ve göçü önlemek istiyoruz. Yıllarca hep göç etmişiz, sonra yanık gurbet türküleri söylüyoruz. Şimdi türkülerimizi Ordu’da söyleyeceğiz” diyen Ordu Büyükşehir Başkan Hilmi Güler, bence gastronomik açıdan Ordu’ya büyük bir kalkınma hamlesi yaptırabilir. Dünyada üretilen fındığın %70’i Türkiye’de ve bunun da %35’i Ordu’da üretiliyor. Ordu Türkiye’deki bal üretiminde birinci. %14’ünü ve kivi üretiminde 2. %13’ünü karşılıyor. İçinde bulunduğu coğrafyanın özelliklerine haiz eşsiz bir mutfak kültürüne de sahip olan Ordu, en çok da balık yemekleri ve çeşitli sebzelerle yapılan lezzetleri ile öne çıkıyor. Neredeyse ülkenin dört bir tarafında tüketilen Ordu pidesi ise damakların şenlendiği ayrı bir lezzet haline dönüşmüş.
Vejetaryen beslenme açısından Ordu
Gastronomi uzmanları, Ordu mutfağına ait sebze ve otlardan oluşan yemeklerin lezzetinin inanılmaz olduğunu belirtiyor. Vejetaryen beslenme diye de adlandırabileceğimiz bu bölgede yapılan bitkisel yemeklerin sadece bir kısmının isimlerini buraya almak istedim. Ayrıca bu gezide bazı yöresel yemeklerin tadına baktığım Boztepe’de Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu Ortur şirketine ait restoranın yemekleri ise gerçekten parmak ısırtıyor. Pancar kara lahana çorbası, galdirik kavurması, beyaz mısır çorbası, kabak kayganası, lobye, ısırgan çorbası, fasulye turşusu kavurması, hoşkıran kavurması, fasulye turşusu diblesi, fırın fasulyesi kavurması, melocan diken ucu kavurması, keşkek gendeme, tirmit mantarı kavurması, mısır unu yağlaşı, mısır yarmalı aş sarması, pancar karalahana diblesi, pancar döşemesi, pezik pazı kavurması, sakarca kayganası, sakarca mıhlaması, uçkur kabak kavurması, zeytinyağlı kara lahana pancar sarması, taflan turşusu kavurması, pırasa kayganası, çil kabak kavurması gibi.
Düşünen, üreten ve yarışan Ordu
Başkan Güler, “Biz üretim ağırlıklı bir belediyecilik anlayışını benimsedik. Arkadaşlarımız ile yola çıkarken ana stratejimiz ‘Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu’ oldu. Ordu’nun ekonomisine ne kazandırabiliriz, vatandaşlarımıza ne kadar ek girdi ile parasal katkı sağlarız düşüncesiyle hep hareket ettik. Ordu’yu hem ekonomik ve sosyal yönden hem de stratejik açıdan büyütmek için büyük düşünmek zorundaydık. Nitekim bu kapsamda başta Ortur olmak üzere faaliyete geçirdiğimiz iştirak şirketlerimizin başarılı projeleri sayesinde ne kadar doğru bir iş yaptığımız bu pandemi döneminde anlaşıldı. Nitelikli tarım ile turizmi birleştiriyoruz ve geçmişte göç veren şehrimiz şimdi göç almaya başladı. Alım garantili ürünlerin dikimini sağladık. Sonra o ürünleri satın aldık. Şimdi Akkuş, Mesudiye, Gürgentepe, Ünye dahil her ilçemizde üretim var. Biz verimli topraklarımızın kıymetini bu üreticilerimize bir kez daha hatırlattık” demektedir.
Ordu’da tarım canlandı
En öncelikli hedeflerinin gıda ve üretim olduğunu, köy-kent ilişkisi sıkı olan Ordu’da tarım ve hayvancılığın önemli bir yer tuttuğunu belirten Başkan Güler, “Göreve geldiğimizde 330 damızlık koyun dağıttık, bugün sayısı 1.200 oldu. 4 bin adet damızlık kaz dağıttık, bugün sayısı 21 bine ulaştı. Kaz üreticileri yakın zamanda Ağrı’ya kaz satışı yapıyor. Bunların yansıra yöresel ürünleri destekledik, satış reyonları ve pazarları açtık, kadınlarımız üretime yöneldi ve ekonomik kazanç sağlamaya başladı. Boş ve âtıl arazileri değerlendirerek üreticilere tohum desteği verdik, Sera isteyene sera kurduk, üretilen sütün ekonomik kazanca dönüşmesi için süt evleri inşa ettik, yılda 50 bin adet yumurtadan verdiğimiz desteklerle bugün yılda 12 milyon yumurta üretiliyor. Üretici kooperatifimiz Dubai’ye yumurta ihraç etti. Tarım arazilerinde üretilen ürünler için sözleşmeli tarım uygulaması başlattık. Üreticimizden aldığımız ürünleri hem satışını yapıyor hem de aşevimizde değerlendirerek 19 ilçemizde bulunan ihtiyaç sahiplerimize ulaştırıyoruz” dedi.
Ordu’da turizmin cazibesini arttı
Turizm alanında doğal güzelliklerin cazibesini arttırmak amacıyla sıkı bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirten Başkan Güler, “Yayla turizmini geliştirmek açısından Çambaşı Yaylası’nda bulunan kayak tesisinde 4 olan pist sayısını 15’e, 5 km olan pist uzunluğunu 17 km’ye çıkardık. Aynı zamanda buraya 5 yıldız otel inşasına başladık. Çam ormanlarının arasına bungalov evler inşa ederek cazibesini arttırdık ve potansiyeli yüksek bir kayak merkezi oluşturduk. Yayla merkezlerimizin görsel estetiğini yeniledik. Kabadüz, Mesudiye, Akkuş ve Aybastı yaylalarında kış festivalleri düzenledik. Hoynat Adası, Yason Burnu, Ünye Çamlık ve Asarkaya kent ormanlarında yeni sosyal tesisler inşa ettik, Çınarsuyu tesislerini halka açtık. Yaylalarda balon turizmini başlattık. Dünyada denize, karayoluna, havaalanına ve şehir merkezine en yakın yamaç paraşüt alanı olan Boztepe’nin zirvesine paraşüt pisti inşa ettik. Denizden daha fazla yararlanmak için Şehit Temel Şimşir Gemisini turizme kazandırdık. Gençler için spor sahaları inşa ettik, su sporlarının gelişmesi için kano ve yelken kulübü kurduk. Düne kadar boş olan denizde bugün yelkenler, kanolar, gezinti gemisi tur atıyor” dedi.
Fındığın dünyaya tanıtılması önemli
Türkiye’nin en büyük tarım ihracat ürünlerinden biri olan fındığı ele alan Başkan Güler, “Fındığın tanıtımı üretiminden daha zordur. Öncelikle fındığın tanıtımını daha iyi yaparak üreticilerimizin kazançlarını daha da artırmamız gerekiyor. Yani fındığa yeni pazar bulmak ve oraya satmak ekonomik açıdan Ordu için çok önemli. Yeni pazar demek rekabet demektir. Yeni pazarlar demek alınan ürünün değerinin yukarıya doğru yükselmesi demektir” ifadeleriyle fındığın tanıtımına büyük önem verdiklerini belirtti. Özetle, Ordu düşünüyor, üretiyor ve yarışıyor.