Size ne oldu ki Müslüman olduğumuz İslam beldemizde yani öz vatanımızda, bir asır inancımızdan ötürü uğradığımız bütün haksızlıkları kaldıran, engelleri aşan, özgürlüklerimizi tam anlamı ile bize teslim eden, bu uğurda bedel ödeyen bir adama bu kadar kin bilediniz…

Hayal dahi edemediğimiz kadar hürriyete kavuşmamıza vesile olan bir lidere bu denli kin kusuyorsunuz…

Size ne oldu ki ancak zalimlere duyulabilecek bir nefreti, âlimlerin dua ettiği bir adama doğru geliştirdiniz…

Size ne oldu ki her ortamda kininizi dışarıya vuracak kadar kötüleştiniz…

Size ne oldu ki on beş temmuz hecesi, onu öldürmek isteyen ve dahi bir ülkenin düşmana teslim edilmesine kapıyı aralayan, Vatikan’ın satılmış, Fethullah’ın çocukları gibi bir intikama büründünüz…

Size ne oldu ki bütün kötülerin düşmanlığı karşısında sizde onların safında olanlardan oldunuz…

Size ne oldu ki yüzyıl sonra halk oylaması ile kaldığımız yerden devam edeceğimiz, tarihi bir zamanda müminlerin yanında olmaktan yüz çevirdiniz…

Size oldu ki İslam’a savaş açanların ona baktığı pencereden bakanlardan oldunuz…

Size ne oldu ki bu kadar kin ile büyülendiniz…

Size ne oldu ki fırsatını bulsam vallahi Erdoğan’ı ben tutuklarım diyecek hale geldiniz…

Ve size ne oldu ki darbe gecesi size gönül veren kitleye evlerinizden dışarı çıkmayın mesajı gönderecek kadar korkunç bir işgale uğradınız…

Ocağınız kimlerin eline geçti farkında mısınız…

Size ne oldu ki bir dönem merhum aziz Erbakan Hoca ile yol kardeşliği yapmış, sonra birlikte yürüyeceğimiz yol şimdilik bu kadar diyerek, yanından ayrılmış, bir adama sanki dininden dönmüş muamelesi yapıyorsunuz…

Bir kişi dinden dahi dönse onu sorgulama makamı siz değilsiniz…

Siz hüküm verici değilsiniz…

Siz kalpleri bilenlerden değilsiniz…

Lakin bir siyasi hareket altı üstü bir siyasi hareket hepsi bu…

Nasıl bu kadar mutlaklaştırma hastalığına düştünüz…

Nasıl bir din görecek kadar taassup hastalığına kapıldınız…

Sizin ocağınızdan, rahlenizden geçmeyenler patates dinine mi sahip?

Farkında mısınız…

Bu tavrınız şirkin bir başka çeşitlidir…

Allah’ı incitmek, müminleri zedelemek demektir….

Sahi siz hiç evinden ayrılan evladına küffara davranır gibi davranan bir aile gördünüz mü…

Siz hiç kendi yetiştirdiği çocuğu bu kadar kötüleyen,zalimce davranan başka bir yapı gördünüz mü…

Dönüp size sormazlar mı peki siz hep mi kötü insan çıkaran bir baba ocağısınız…

Kendi evlatlarını kötüleyen, semiren bu haliniz size günah olarak yetmez mi…

Size bu kadar kini kim öğretti…

Kimler Müslüman bir beldenin adaletli liderine bu kadar kötü söz söylemeyi ezberletti…

Kimler sizin bu halinizden memnun hiç düşündünüz mü…

Baba ocağınızdan milyonlarca mümin genç kuşak yetişti…

Milyonlarca değerli insan ülkenin ve ümmetin kaderine giden yollar katetti…

Peki niye bu kin…

Niye bunca başarı karşısında bunca nefret…

Niye bunca güzel şeye dua etmek dururken bu anlamsız nefret…

Niye bu kadar gâvura dahi yapılmayacak muamele…

Niye hep düşmanca tavır…

Sahi sizler ümmet için bizlerin hayal ettiği bunca güzel şeyi neden görmüyorsunuz…

Yoksa kinden gözlerinize perdemi indi…

Kim adına bu düşmanlık…

Kimin hesabı adına bu kadar kin…

Yarın Allah’a nasıl açıklarsınız Müslümanlar arasına soktuğunuz bu tefrikayı…

Nasıl izah edeceksiniz Müslümanlara duyduğunuz bu düşmanca tavrı…

Nereye gitsek kronik bir kaç uçlarda biri çıkıyor karşımıza, bir Müslümanın bir Müslümana söyleyemeyeceği sözleri söylüyorlar acımasızca…

Yerden yere vurduğu adam ümmetin duasına düşmüş bir adam farkında bile değil…

Kim kalbinizi bir mümin lidere bu denli karaya buladı…

Kim kininizi yanlış yönlendirdi…

Kimler gönlünüzü işkâl edip bu kadar katı bir kine sevk etti…

Hem biliyor musunuz sayenizde, Kızıl Moskova ordusuna hayran katı komünist çocuklara kızmıyorum bile artık…

Onun başımdaki örtüye tahammül edemeyişine…

Üniversitelerde mescidimize saldırmalarına…

Kutlu Doğum Haftası’nda bütün Müslümanlara terörist DAEŞ gibi davranmalarına kızmıyorum…

Kızmıyorum artık CHP’nin İslam düşmanlığından Erdoğan üzerinden bizlere savaş açmalarına…

Fırsat bulsalar bizleri bir kaşık suda boğacak kadar bize kin kusuyor olmalarına…

Kızmıyorum artık Erdoğan’ın inancına sövemediği için, şahsına zalimlik yapıyor olmalarına…

Hakikaten artık kızmıyorum kronik İslam düşmanı kitleye…

Ezan sesine sinir olan düşünceye…

Camilere kafayı takmış kırıklara…

Örtülü kız gördüğünde düşman görmüş gibi davranan çatlaklara…

Kızmıyorum vatanı dururken Bizans’a Vatikan’a kulluk yapanlara…

Neden mi? Sayenizde…

Aynı secdeye vardığımız kardeşim senin sayende…

Sizin kininiz sayesinde…

Sizlerin nefreti sayesinde…

Evet yanlış duymadınız sizin sayenizde öğrendim bizlerin kökünü bir asır boyunca bu topraklardan kazımak isteyen kitlenin kininden hiç bir farkı yoktu sizin Müslüman kardeşinize olan kininizin…

Ondan öğrendim onların kini sizin kininizden büyük değilmiş meğer…

Hiç olmaz ise o görevini yapıyor…

Onun görüşüne göre dünyada yaşamayı dahi hak etmeyen bir gericiyiz biz…

Peki ya siz için biz neyiz…

Sizin kininizi nereye koyacak kalbimiz…

Nasıl anlatacağız bir birimize…

İsrail konsolosluğu önünde gençliğimizi birlikte geçirip, kahrolsun zalimler diye bağırdığım büyüklerimi, küçüklerimi, cihan liderine karşı korkunç bir kinde görünce, İslam’a düşman kitlenin yaptığından daha acımasızdı sizin kininiz…

Onların kinini kuran izah ediyor söylüyordu…

Peki sizin kininizi nasıl anlatacağız içimize…

Bir siyasi ayrılığı mezhep savaşına götürmüş sapkınlara dönüşmenizi kimler tezgâhladı…

Ve kimlerin işine geldi…

Hakikaten aylardır arazide, meydanlarda insanların bize en çok sorduğu soru bu…

Biz ne yaptık bu kardeşlerimize…

Bizi nasıl düşmanları görecek noktaya geldiler böyle…

Durum bu…

Bu vebal Allah’ın mümin kullarını incitiyorsa Hz. Allah’ı incitmiyor mudur…

Bu ülke bir asır sonra bekası için büyük bedeller ödüyor ve baharına koşuyor…

Ya bu kutlu yolda, bu kadim milletin yanında olur, duasını alır, nasiplenirsiniz…

Ya da milletin ahına düşer, günü geldiğinde sizleri düşman safında gördüğü o karanlık zamanı unutmaz ve kapanmaz yaralar açmış olursunuz…

Ondan dolayı yol yakınken kardeşlerinizin ellerini sıkı tutun, İslam’ın ve insanlığın son kalesinin şanlı direnişinde sizlerde milletin yanında olun…

Her şey gelir geçer…

Kalan vatandır…

İnmeyecek sancağımızın, dinmeyecek ezanımızın altında yaşayacağımız daha nice yüzyıllar için bugün birlikte olmaktan başka kurtuluşumuz yoktur…

Kardeşliğimiz Allah’ın sözüdür…