15 Temmuz darbe girişimi, şükürler olsun ki girişimden öteye geçemedi. Şehit ve gazi olan vatandaşlarımız var. Bir de darbe teşebbüsünde yer alıp pisi pisine geberen leşler…

Darbe girişiminde topa, tüfeğe, tanka, uçağa aldırmadan ölümü göze alarak darbecilerin karşısına dikilen kahraman milletimiz var. Bir de kahraman milletimizden rol çalan dalkavuk, şarlatanlar…

Darbe teşebbüsünün olduğu gece abdest alıp iki rekât namaz kılıp şehadete yürüyen dindar kahramanlarımız var. Yaşantısında pek de dindar olmayan, hayatında dinî ritüeller pek yer almayan ama mesele vatan olduğunda gayrı hiçbir şey düşünmeden ölüme koşan kahraman yiğitlerimiz var. Bir de darbe girişiminin olduğu gece ortalıkta hiç görünmeyen, hangi taraf baskın çıkarsa o tarafa meyledecek; hiçbir ilkesi, çizgisi olmayan haysiyet yoksunu karaktersizler…

Darbe girişimin olduğu gece anında tepki verip ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın, hükûmetinin yanında olduğunu haykıran gerçek DEVLET adamları var. Bir de saatler sonra cılız bir açıklama yapan, “Acaba darbe gerçekleşirse bizim payımıza bir şey düşer mi?” derdinde olduğu izlenimi veren, “ama, fakat”sız açıklama yapamayan muhalefet liderleri…

Darbe girişimini püskürtüp Başkomutan’ın emriyle hesapsız, yaptığı işi vatandaşlık görevi olarak addedip meydanlarda vatan nöbetine haftalarca devam eden eli öpülesi vatandaşlarımız var. Bir de risk varken hiç ortalıkta görünmeyip hatta meydana çıkan vatandaşlarımızı elinden gelse bir kaşık suda boğacak zihniyette olup zafer muhakkak olduktan sonra zaferi sahiplenip zaferin asıl sahibi milletimizi gölgeden bırakan, meydanlardaki bu kalabalıklardan rant devşirmeye çalışan yüzüne tükürülesi soytarılar…

Darbe girişiminde ve sonrasında üzerine düşen görevi yapıp gidişatı takip eden, devlet içine yuvalanmış teröristlerin temizlenmesini bekleyen vatanperver bir çoğunluk var. Bir de kendine dinî bir cemaat süsü verip milleti, devleti sömüren FETÖ’yü bahane edip “Bu vatanın gerçek sahibi Kemalist-laik azınlıktır, devlet kadrolarında sadece bunlar olmalıdır. Biz olsaydık FETÖCÜLER bunu yapamazdı.” diyen; geçmişteki bütün darbelerin müsebbibi, bu milletin değerleriyle, diniyle, imanıyla kavgalı; kendilerini sütten çıkmış ak kaşık gösteren ama ne mal olduklarını milletin unutmadığı bir kesim var.

Darbe girişiminde FETÖ dışındaki çeşitli cemaatlere, sivil toplum örgütlerine, dinî oluşumlara mensup olan; kendini Ümmet-i Muhammed’in bir parçası, ülkemizi Ümmet-i Muhammed’in son kalesi gören ve “Bir olalım, diri olalım.” diyen samimi Müslümanlar var. Bir de bizden gibi görünen ama bu darbe girişimini fırsata çevirip tüm cemaatleri, sivil toplum kuruluşlarını, tarikatları hedefe koyup düşman ilan ederek devletin bunlardan temizlenmesi gerektiğini söyleyen sünnet, mezhep düşmanı, İslam tarihinin tüm birikimlerini, değerlerini, âlimlerini, eserlerini reddeden, sapla samanı karıştıran sapkın bir kitle var.

Milletimiz ve devlet yöneticilerimiz kimin ne mal olduğunu iyi biliyor ama biz yine de bunlara karşı uyanık olmamız gerektiğini söyleyerek uyarı görevimizi yapalım.

Kendini uyanık; herkesi kör, âlemi sersem sanan bu şarlatanlara da diyoruz ki: Haddinizi bilin, yoksa bildiririz!..