Bebek katilinin sözcülerini bilirsiniz. HDP’li Pervin Buldan diyor ki: “Elinizi vicdanınıza koyun. Oy kullanırken İmralı’da bulunan Öcalan aklınıza gelsin.”
En büyük problemimiz terör.
Dış güçlerin maşası olan terör örgütlerinin içerde ümüğünü sıkan siyasi irade, Cerablus’ta, El-Bab’ta, Afrin’de ve devamında Kandil ve Münbiç’te sınır ötesinde de zafer üstüne zafer elde ediyor.
Bu süreçler Türkiye için hayati öneme haiz. Türkiye güçlü bir şekilde terörle mücadeleye devam etmeli. Türkiye hem sahada hem masada kazanmaya devam etmeli.
Seçim propaganda sürecinde tüm partilerin terörle mücadele konusunda yol haritalarını kamuoyuna açıklamaları beklenirdi. Öyle olmadı. Bu açıdan Millet ittifakı tam bir sükut-u hayal. İktidarı almaları halinde neler olacağını düşünmek bile istemiyorum. Neden? diyeceksiniz…
Seçim beyannamesinde özerklik vadeden CHP, perde arkasından HDP’nin barajı geçmesi için seçmenine mesajlar veriyor. CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı İnce, seçilmesi durumunda Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak HDP’ye de bir kontenjan açtıklarını ifşa ediyor. Bu durumdaki bir partinin terörle mücadele gibi bir konusunun olmaması şaşırtıcı değil. “Afrin’e girmeyelim, Kandil’e ne gerek vardı” gibi çıkışlarla tüm vatanperverlerin tüylerini diken yapan bu anlayış ülkenin bekası için ürkütücü!
Gelelim İYİ Parti’ye… Meral Akşener’in durumu da Muharrem İnce’den farksız. Seçim beyannamesinde terörle mücadeleye dair bir vizyon ortaya koymamış olan Akşener, konuşmalarında sürekli olarak TİKA’yı hedef alıyor. TİKA nedir? TİKA beş kıtada faaliyet gösteren Türkiye’nin ‘soft power’ denilen yumuşak gücü, kültür elçisi kurumu ve FETÖ’nün kabusudur. TİKA’ya savaş açmak mazlumlara uzanan elini kırmak ve FETÖ’ye can suyu olmaktır.
Saadet Parti ise yıllar yılı omurgalı duruşunu terk ederek üzüntü verici bir noktaya savrulmuş, düşman bildiklerine dayanak olmuştur. Bu açıdan partinin içinde çözülmeler baş göstermiştir. Milli Görüş camiası Temel Karamollaoğlu’nun sorunlu duruşunu not edecek ve gereğini yapacaktır. Çünkü bu kesim için ‘ilke ve duruş’, ‘kazanmak ve meclise girmek’ten çok daha kıymetlidir.
On yıllardır Kürt kardeşlerimizde huzur bırakmayan bebek katili PKK’nın siyasi taşeronluğunu yapan HDP’yi konuşmak ise söz israfı olur.
Ama bilin ki; Millet İttifakı’nda yer almayan HDP arka planda bu partiler tarafından desteklenmektedir. Erdoğan düşmanlığı üzerinden geliştirilen ittifakta HDP’ye barajı aştırmak bu ittifakın hedefleri arasındadır. Kemalistler, Saadet camiası bunu kendilerine nasıl açıklıyorlar acaba?
Bu seçim ülkenin bugünü için değil yarını için hayati önemdedir.
Ekonomi, eğitim, sağlık vs. tüm alanlarda yapılanlardan daha fazlasını istemek halkın tabiatında olan doğal bir süreçtir…
Ama,
Devlet varsa gelecek vardır.
Devleti terör güçlerine teslim edecek anlayışa HAYIR diyorum.
Bir vatandaş olarak bölgesel ve küresel oyunların bozulmasında katkım olması için ülkenin bekası adına canını ve ömrünü ortaya koyan lidere EVET diyorum.
Bir ve beraber olalım.
Farklılıklar zenginliğimizdir.
Büyümeye, gelişmeye, mazlumlara kardeş – düşmana kabus olmaya DEVAM.
