Geçtiğimiz hafta sonu Fenerbahçe’nin Kayseri deplasmanında aldığı ağır yenilgi günlerdir tazeliğini koruyorken; meğerse ülkede ne kadar çok kuyruk acısı olan varmış… Meğer Fenerbahçe’nin ne çok düşmanı varmış. İçlerinde futbolu seven sevmeyen bilen bilmeyen Fenerbahçe’nin bu mağlubiyetine zil takıp dansöz gibi kıvıranlar dahi var. Sanki tarihte bir ilk yaşanıyormuş gibi öylesine mutlular öylesine sevinçliler sıkıntı bu mu derseniz tabii ki de bu değil bunu anlıyorum. Ama insanoğlunu yaratan Mevla’m insanı kötü veya sadist olarak yaratmamıştır; lakin insanların ruhları hastalandığı zaman kötüleşirler. Bizde ise o kadar çok ruhu hastalıklı spor adamları var ki TV’lerde menfaatleri icabı atmayı da tutmayı da çok iyi biliyorlar bunlara alkış tutan köşe yazarları ve yorumcular da şekilden şekle giriyorlar sanıyorum bununda adı karakter bozukluğu olsa gerek.
Bugünlere gelinmesinin en önemli sebebi Fenerbahçe üzerine oynanan oyunlardır. Maalesef bu oyunların içinde dahili ve harici bedbahtlar hâlâ mevcuttur. 3 Temmuz 2011’den itibaren FETÖ Terör örgütüyle başlayan linç girişiminden birçok kişi ve rakipler kendilerine payda sağlamak adına bir birleriyle yarışmışlardır. Düşünebiliyor musunuz bu periyotta adı geçen malum kulüp yöneticileri bile bu kumpasta kendilerini bir kenar süsü olarak görmekten ve böyle teselli bulmaktan dahi hicap duymamışlardır? O dönem adı geçen geçmeyen kulüpler birleşip taraftarlarını taarruza geçirip UEFA’ya imza kampanyası başlattırmışlardı; bir yandan futbolun başındakiler de Fenerbahçe ve başkanını imha etme gayreti ile ”durum vahim” sloganları atıp takımın haklarını gasp ederek UEFA yetkililerinin ellerini yüzlerini yalamakla meşgullerdi. Hâlâ bugün bile son iki sezondur şampiyonluk için her şeyi mubah gören kutsal ittifakın kurdukları kirli oyunları görmeyi bırakın, ayakta alkışlayan bir kamuoyuna sahibiz. Yüzleri temiz gibi görünen dilleri fair play diyen ama reelde menfaatleri için hiçbir şeyden kaçınmayan bazı kulüp başkanlarını görmezden gelenler, söz konusu Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe olunca geviş getire getire köşelerinde bu kulübü yerden yere vurmaya çalışıyorlar. Ülke futbolumuz içinde öyle enteresan şeyler oluyor ki mesela ara transfer döneminde bile bir oyuncunun tercih ettiği takıma gitmemesi için kapalı kapılar ardında tezgâh kuran başkanları ve onları yere göğe sığdıramayanları da gördük; neden çünkü hepsi aynı kaptan besleniyorlar. Ne garip değil mi; kim kime tabi, hangi kulüp başkanı diğer takım başkanını yönetiyor; yani at izi it izi misali… Ama bunlar değerli insanlar, bunlar kıymetli spor adamları bu ülkede bir tek Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım tü-kaka öyle mi? Bunlarla ilgili daha çok şeyler var yazmakla bitmez kısacası mayası bozuk olanların ar damarları dikiş tutmazmış. Ligler oynanmaya devam ederken rakiplerinin oyuncularını ayartanlar onlara kanca atmayı kendilerine hak görenler çıkıp medya önünde adalet dersi vermeye kalkanlar önce kendilerine bir bakacaklar. Zaten ülke futbolumuz adeta bir çiftlik edasıyla idare edilmekte… Oh ne ala değil mi federasyondan MHK’sına, disiplin kurulundan maçı yöneten cüppelilerine kadar her türlü oyun kurulmuş yani meydan boş. Sizler de köpeksiz köyde değneksiz cirit atmanın hazzını yaşayabildikçe yaşayın bakalım şimdilik. Yalnız şunu iyi bilin ve unutmayın ki her zaman Fenerbahçe bu ülkenin gelmiş geçmiş en önemli değeridir; öyle kolay yıkamazsınız. Sizlerin saman altında yürüttüklerinizi görmezden gelip konu Fenerbahçe olduğunda pençelerini çıkaranlar dilsiz şeytanlardır. Mevla’m bir gün bunlarında şak şakçı dilsizlerinde maskelerini düşürecektir elbet.
Federasyondu, disiplin kuruluydu pusuda avını bekleyen avcı misali hemen her fırsatta kılıfını bulup Fenerbahçe’ye maddi manevi ceza yağdırıp duruyorlar. Tam iki sezondur yapılanlar bunlar sanki Fenerbahçe bu ülkenin takımı değilmiş gibi. Dile kolay tam 18 yıldır bu kulübün başkanına yapılmayan kalmadı… Her fırsatta saldırıp durdular doğruyu konuşup konuştuğunun da arkasında duran bir adama yapılanları sırıtarak sadistçe eleştirip futbolseverlerin önüne attılar hâlâ da aynı şekilde devam etmekteler çünkü bunları kendilerine marifet saydılar. Bu kadar organize şekilde bu takıma taraftarına yapılanlar başka bir takıma yapılmış olsaydı bugün yerle bir olmuşlardı bu kadar net söylüyorum. Fenerbahçe camiasının ve taraftarının başı dik alnı açıktır… Ola ki başı eğik bir Fenerbahçeli görürseniz bilin ki mağlup olduğumuz bir tek maçtan dolayı utancımızdan değil yapılan kepazeliklere susanları görmemek içindir bu da böyle biline.
Allaha emanet olun…